Bunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün belki de cumhurbaşkanı olduktan sonraki en önemli sınavı olan "askere sivil yargı" yasasını imzalayıp imzalamayacağını gördükten sonra söyleyebileceğiz.
Abdullah Gül bugüne kadar kendisini Çankaya'da görmek isteyenleri mahcup edecek bir girişimde bulunmadı.
Ama belli mi olur?
Bu millet kendisine güvenilen insanlar tarafından çok defa sükut-u hayale uğratıldı.
Hele bir "Nurlu Süleyman" örneği vardır ki, dillere destan.
Süleyman Demirel'in cumhurbaşkanı olduktan sonraki performansı onun en yakın destekçileri dahil herkesi şaşırttı.
28 Şubatçılarla el ele verdi, Refahyol hükümetini devirdi.
Devletin kritik kademelerine son derece isabetsiz atamalar yaptı.
Hep "öteki" tezleri destekledi.
Her yaptığı atamadan sonra Demirel'e oy vermiş kitleler "Sana verdiğimiz oylar gözüne dizine dursun" bedduası yaptılar.
Cumhurbaşkanlığından gideli yıllar oldu ama hâlâ vatandaş Demirel adını duyduğunda arkasını dönüyor.
Ne olmuştu da Çankaya Köşkü'ne çıktıktan sonra "Nurlu Süleyman" böyle darbecilerle omuz omuza olmuştu.
Yukarılarda esen rüzgarlar farklıdır. O yüzden oraya çıkan kişi nasıl kontrol edilir, nasıl yönlendirilir, nasıl kendi dünyası aksine kararlara imza attırılır bilinmez.
Ama olur, olabilir böyle şeyler. Abdullah Gül de bir şekilde bindiği dalı kesmeye ikna edilebilir.
Şimdi... Eğer Abdullah Gül, Demirel'leşir ve "Askere sivil yargı yolunu açan" yasayı onaylamazsa...
1- Bundan sonra bu gibi konularda kendisini bağlayacak ve hiçbir şekilde bu kararın aksine karara imza atamayacak...
2- Yıllardır bu ülkede sivilleşme beklentisi içinde olanların "Sen de mi Brütüs" sözlerine muhatap olacaktır.
3- "Bu ülkede her zaman seçilmiş hükümetlerin değil; Deniz Baykal'ın ve askerin söylediği geçerlidir" sözüne itibar kazandıracaktır.
4- Başbakan ve hükümet bundan sonra Cumhurbaşkanı üzerinden vurulmaya başlayacak, hükümetin yanlış yolda olduğu Cumhurbaşkanı tarafından da tescil edildi diyecekler.
5- Ülkemizin demokratikleşmesi ve sivilleşmesi için ele geçen tarihi fırsat, tarihi konjonktür büyük yara alacaktır.
6- Dostlarınız büyük hayal kırıklığına uğrayacak "Biz oraya Abdullah Gül'ü çıkardık, o bile statükonun dediğini yaparsa... Bundan sonra ne yapsak, oraya kimi çıkarsak boş" hissiyatı yayılacak. Ülkenin geleceği ile ilgili iyi duygu ve düşünceler yerini kötümserleri ile değiştirecektir.
7- Süleyman Demirel gibi yalnızlaşırsınız. Birkaç sene sonra cumhurbaşkanını halkın seçeceği seçimler olacak. Yasayı onaylamaz geri Meclis'e iade ederseniz o seçimde milletin karşısına hangi yüzünüzle çıkacağınızı siz düşünün artık.
8- Unutmayın icraatlarınız ile sizi sevenleri ve orada bulunmanızı yürekten destekleyenleri kırabilir, üzebilir ama ötekileri asla kazanamazsınız!
9- Böyle bir karara en çok Ergenekon sevinir. Moral ve cesaret bulurlar.
10 Eğer adanmışlık dinamizminizi değerlendirir, dünyevi hesaplara girmezseniz, Türkiye'de birkaç zaman içinde büyük çok büyük işler olacak ve bunda sizin büyük payınızı tarih yazacaktır.
Tersini düşünmek bile istemiyorum.
BUGÜN