ABD'nin Siyonist İsrail vahşetine karşı sessizliği yeni değil

Protesto gösterisi yaparken Ayşenur Ezgi Eygi'nin işgal askerlerince öldürülmesine karşı ABD'nin ölümcül sessizliği yeni değil.

Ayşenur Ezgi Eygi'nin, İsrail askeri tarafından katledilmesi ABD'nin de gündeminde. Kendi vatandaşının protesto eylemi yaparken İsrail askeri tarafından öldürülmesi kısa süreliğine de olsa, Washington yönetiminin İsrail politikasını eleştirmesine neden oldu. Ancak İsrail'in insanlıktan uzak politikalarına karşı yapılan eleştirilerin çok da uzun sürmemesi bekleniyor. Çünkü ABD, 21 yıl önce yine İsrail tarafından katledilen vatandaşı Rachel Corrie konusunda İsrail'e karşı sessiz kaldı.

İsrail zulmü bu hafta uluslararası basında, özellikle ABD'de daha geniş yer buldu. Hem Türkiye hem de ABD vatandaşı olan Ayşenur Ezgi Eygi'nin 6 Eylül’de işgal altındaki Batı Şeria'da İsrail askerlerinin açtığı ateş sonucu öldürülmesi, gözleri kısa süreliğine de olsa soykırımın yaşandığı Filistin'e, yasa kural tanımaz İsrail'e çevirdi. ABD basını ve hükümetinin bu olayı uzun süre gündemde tutmayacağına kesin gözüyle bakılıyor. Çünkü 21 yıl önce tıpkı Ayşenur Eygi gibi katledilen yine ABD vatandaşı Rachel Corrie olayına karşı Beyaz Saray sessiz kaldı. İsrail ve silah lobilerinin gücü 21 yılda daha da büyüdü.

Protesto gösterisi yaparken Ayşenur Ezgi'nin İsrail'in askerlerince öldürülmesine karşı ABD'nin ölümcül sessizliği yeni değil. Beyaz Saray, çocuk, kadın demeden katliam yapan İsrail'in zulmüne karşı sessizliği şaşırtıcı değil. İsrail tarafından daha önce de katledilen iki ABD vatandaşına karşı Washington yönetimi hep sessizdi.

21 yıl önce de yine Uluslararası Dayanışma Hareketi (ISM) gönüllüsü bir insan hakları aktivisti ABD vatandaşı Rachel Corrie İsrail tarafından katledildi. Rachel Corrie, Gazze Şeridi'nin güneyindeki Refah kentinde, 16 Mart 2003'te turuncu renkli ceketini giyerek elindeki megafonla barışçıl bir şekilde Filistinlilerin evlerinin yıkılmasına karşı çıktı. İsrail ordusuna bağlı zırhlı bir buldozerle ezilerek öldürüldü.

Filistin'de 21 yıl önce İsrail buldozerleriyle ezilerek katledilen ABD'li aktivist Rachel Corrie'nin ailesi, 13 Eylül'de Anadolu Ajansı'na verdiği röportajda, Eygi'nin İsrail kurşunuyla öldürülmesine ilişkin bağımsız bir soruşturma açılması ve sorumluların hesap vermesi gerektiğini söyledi.

Anne Cindy Corrie, İsrail'in Gazze'de devam eden soykırımı ve ABD vatandaşlarını öldürmesi gibi durumlarda kullanılabilecek Leahy Yasası, Silah İhracatı Kontrol ve Yabancı Askeri Finansman yasaları gibi düzenlemeler olduğunu hatırlatarak ABD'nin "Her şeyden önce, kendi yasalarına karşı sorumlu olması" gerektiğini ve İsrail konusunda bunun "harika bir politika değişikliği" olacağını vurguladı.

ABD, SESSİZ KALARAK KENDİ YASASINI İHLAL EDİYOR

Leahy Yasası aslında İsrail gibi kanun tanımaz ülkelere karşı, ABD'nin sessiz kalmasını engelleyen bir yasa.

Senatör Leahy tarafından 1997 yılında gündeme getirilen 2011 yılında kapsamı genişletilen yasaya göre;

ABD Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı, insan haklarını cezasız bir şekilde ihlal eden yabancı güvenlik gücü birimlerine askeri yardım sağlamasını yasaklıyor.

HESAP VERMESİ GEREKİYOR

Cindy Corrie, "Şu anda, Ayşenur'u görünüşe göre bir keskin nişancının öldürdüğünü biliyoruz. Bu nedenle bu kişi, hesap verebilmeli ama aynı zamanda İsrailli askerlerin dokunulmazlıkla hiçbir hesap vermek zorunda olduklarını düşünmeden böyle eylemler yapmasını mümkün kılan hükümet ve ordunun da hesap vermesi gerekiyor." ifadelerini kullandı.

GAZZE'DE BİR SOYKIRIM YAŞANIYOR

İsrail'in, ABD'li yetkililerin talebine rağmen neden "hesap vermediği" sorusuna Craig Corrie, "ABD'nin iç siyasetinde çok güçlü bir lobi var. İsrailli insanlardan oluşan bu siyasi lobi, ABD'deki Hristiyan sağı destekleyen insanlar, silah endüstrisi, ABD hükümetine İsrail'i desteklemesi için çok fazla baskı yapıyor." yanıtını verdi. Baba Corrie, kızı Rachel için 21 yıl sonra "adaletin nasıl olacağını bile bilmediğini" söyleyerek şunları kaydetti:

"Rachel öldürüldü, artık onun için yapabileceğimiz hiçbir şey yoktu ama Rachel'in öldürülmesinden bir sonuç çıkarmayı umuyordum. Belki Furkan Doğan ve Ayşenur gibilerinin hayatı kurtarılabilirdi mesela. Dolayısıyla, sorumluların hesap vereceğini bilmeye ihtiyacımız var. Öldürmeleri ve tüm bunları durdurmamız gerekiyor. Orada (Gazze'de) bir soykırım yaşanıyor ve ABD bunun için silah gönderiyor. Bu, uygulanması gereken ABD yasalarına ve uluslararası hukuka aykırı. Durum çok korkunç, çok kötü bir şekilde yanlış gidiyor. İnsanların dışarı çıkıp, sahip oldukları siyasi sermayeyi, gücü kullanarak bunu durdurmaları gerekiyor. İnsanların umursadığını biliyorum ama kurumlarının bunu durdurmak için çalışması gerekiyor."

Yorum Analiz Haberleri

Döktüğün kan yetmedi mi hala utanmadan konuşabiliyorsun?
"Suriye'den bize ne?" yaklaşımını besleyen körlük
Suriye devrimine çarpık ve indirgemeci yaklaşımlar
Yılbaşında normalleşen haram: Piyango
Yapay zeka statükocu mu?: ChatGPT'de cevaplar neye göre değişiyor?