ABD'nin Irak işgali sırasında sivil vali olarak görev yapan Paul Bremer, Al Jazeera English’teki ‘Head to Head’ programına konuştu. Bremer, Irak’taki politikalarının IŞİD’in yükselişine yol açtığı eleştirilerine karşı çıktı.
Paul Bremer, IŞİD’e karşı savaşmak için “tahminen 10 bin” ABD askerinin Irak’a gönderilmesi ve ABD’nin çıkarları karşılandığı sürece orada kalmaları gerektiğini söyledi. IŞİD’e karşı daha güçlü hava saldırıları düzenlenmesinin önemini vurguladı.
‘En az zarara yol açacak çözümdü’
Bremer, Irak’taki geçiş hükümetinin yapısının mezheplere göre belirlenmesini, “Şiilerin çoğunluk konusundaki ısrarları, ne yazık ki mezhepsel gerginlikleri artırdı. Yapabileceklerimiz içindeki en az zarara yol açacak çözümdü” diyerek savundu.
Paul Bremer, 13 Mayıs 2003'te görevi doğrudan teslim almasının üzerinden bir hafta geçmeden çıkardığı "Baas'ın kökünü kurutma" yasasının arkasında durdu. Çoğu Sünni olan 10 binlerce kamu çalışanını ötekileştirdiği gerekçesiyle yoğun eleştiriler toplayan yasayı “Baas Partisi’nin sadece yüzde 1’ini, yani yaklaşık 20 bin kişiyi etkileyecek şekilde planlanmıştı” sözleriyle savundu. Ancak kanunun uygulamasını Iraklı siyasetçilere bırakmasının "hata" olduğunu da belirtti.
Irak’ta savaş sonrası dönemde ortaya çıkan resmin işgalle devrilen Saddam Hüseyin döneminden daha iyi olduğunu söyleyen Bremer, ABD işgali sırasında ve sonrasında ölen 10 binlerce kişinin sorumluluğunu almaktan kaçındı.
‘Ben orduyu dağıtmadım’
Irak ordusunun dağıtılması hakkındaki soruya yanıt veren Bremer, şu ifadeleri kullandı:
“Ben orduyu dağıtmadım, ya da yok etmedim. General Abizaid’in dediği gibi 17 Nisan itibariyle Irak ordusunda hiçbir asker kalmamıştı. Soru orduyu dağıtıp dağıtmamak değildi. Orduyu yeniden toplayıp toplamamaktı.”
2003'te ABD'nin Irak yönetimine atadığı Bremer, bu işi kendisinden daha iyi yapabilecek pek çok insanın olduğunu düşündüğünü de ifade etti.
Kaynak: Al Jazeera