HAKSÖZ-HABER
Geçtiğimiz hafta CNN International Obama yönetiminin Suriye’de Esed iktidarının devamının mümkün olamayacağı ve rejim değişikliğine gidileceğine dair bir eğilim içine girdiğini duyurmuştu. Medyada büyük ilgi gören ve Amerikan yönetiminin Türkiye tezine yaklaştığı şeklinde yorumlanan bu haberler Başbakan Davutoğlu tarafından da doğrulanır bir tarzda yorumlanmıştı.
Ahmet Davutoğlu Avusturalya’da katıldığı G20 Zirvesinde ABD Başkanı Obama ile görüşmesine binaen ABD’nin Suriye politikasında değişikliğe dair kuvvetli işaretler aldığını söylemişti.
Oysa Zirve sonunda yaptığı basın toplantısında konuşan Obama Suriye konusunda eskisinden farklı düşünmediğini ve ABD’nin farklı bir siyaset izleme eğiliminde olmadığını ifade etti. Bir yandan Esed’in yüzbinlerce kişinin ölümünden sorumlu olduğunu ve meşruiyetini yitirdiğini söyleyen Obama ama Esed’i iktidardan devirmek gibi bir niyetleri olmadığını ve ABD’nin yoğunlaştığı konunun IŞİD olduğunu vurguladı.
Vaziyet gayet net! ABD bir yandan Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan gibi ülkelerle iyi geçinme adına Esed’i mahkum eden sözler sarfetmekten kaçınmamakla beraber, Esed rejiminin aleyhine herhangi bir adım atmaya da yanaşmayacağını açıkça ortaya koyuyor. Buna rağmen Türkiye hükümetinin hala ABD’yi Esed rejimine karşı harekete geçmeye ikna edebileceğini düşünmesi her geçen gün biraz daha ham hayal olmaya doğru gidiyor.
ABD açıkça Türkiye’ye “Esed ile savaşına beni katma” diyor! Bu durumda Türkiye’nin de kendisini IŞİD ile savaşa sürüklemeye çalışan ABD’ye “senin savaşından bana ne demesi” gerekmez mi?