Washington Post gazetesinin verdiği habere göre; ABD’nin Minneapolis kentinde siyah vatandaş George Floyd'un polis tarafından öldürülmesi, ülkedeki gerilimi tırmandırdı. Binlerce kişi ülke çapında gösteriler düzenlerken, binalar ateşe verildi, marketler yağmalandı. Minnesota eyaletinde acil durum ilan edildi.
ABD’deki bu görüntüler ilk değil, şüphesiz son da olmayacağa benziyor.
Polisin boğazına diziyle bastırdığı George Floyd’un ölmeden önce sarf ettiği “I can’t breathe” yani “Nefes alamıyorum” sözleri, çok değil birkaç yıl önce, 2014’te yine polis tarafından öldürülen astım hastası Eric Garner ile aynı olacaktı.
ABD'nin Ferguson kentinde 2014’te vurularak öldürülen Michael Brown da hala hafızalarda.
ABD’deki şiddetten siyahların orantısız şekilde etkilendiğine dair sayısız çalışma var.
Amerikan Washington Post gazetesi de 1 Ocak 2015’ten bu yana polis tarafından öldürülen kişilerin sayılarını paylaştı.
Veriler, esasen polis raporları, haberler ve sosyal medya ihbarlarına dayanarak oluşturuldu.
Buna göre, sadece son 1 yılda bin 14 kişi polis tarafından vurularak öldürüldü.
2015'in başından beri ülke çapında 5 bin civarında kişi yine polis tarafından öldürüldü ve bunların yaklaşık olarak yarısı (2 bin 385) beyaz vatandaşlardı. Geri kalanların bin 252'si siyah, 877'si Hispanik ve 214'ü diğer ırksal gruplardan oluşuyor.
Ancak veriler nüfusa oranlandığında, sonuç farklı.
Siyah Amerikalılar nüfusun yüzde 13'ünden daha azını oluşturduğu için, beyaz Amerikalıların 2 katından daha yüksek bir ölüm oranı ortaya çıkıyor.