NYT'ye "Ateşkes İçin Siyah Hristiyan İnanç Liderleri" başlığı ile verilen ilanda, "Vicdanımız ve yüreğimiz bizi İsrail ile Hamas arasında derhal ateşkes çağrısı yapmaya zorluyor." ifadesine yer verildi.
İlanda, "Aşağıda imzası bulunan Siyah Hristiyan İnanç Liderleri olarak bizler, Başkan Biden'a, ortak insanlığımız ve kolektif güvenliğimiz adına Orta Doğu'da acil ikili ateşkes çağrısında bulunmak üzere ABD Başkanı olarak elindeki her türlü kozu kullanması için yalvarıyoruz." ifadesi paylaşıldı.
Biden'dan ayrıca, bölgedeki gerginliğin azaltılması, rehinelerin serbest bırakılması ve Filistinlilere yönelik insani yardımların güvence altına alınması için harekete geçmesini talep eden dini liderler, acil bir ateşkes olmaması halinde mevcut çatışmaların bölgesel bir savaşa dönüşebileceği endişelerini dile getirdi.
İlanda, "Ahlaki vicdan sahibi insanlar olarak, Başkan ve Kongrenin, ABD dahil diğer güçleri de içine alarak genişleme potansiyeline sahip bu savaşın gidişatını tersine çevirmek üzere diplomasiyi ve barışçıl müzakereleri kullanması için çabalıyor ve dua ediyoruz." değerlendirmesinde bulunuldu.
Ülkenin farklı eyaletlerinde faaliyet gösteren siyahi kilise, kiliseler birliği ve ilgili kuruluşlardan 900'den fazla dini liderin verdiği ilan ile ilgili açıklamada, "Filistinlilerin ve İsraillilerin öldürülmesini durdurmak ve Gazze'de büyüyen insani krize yanıt vermek için elimizden geleni yapmalıyız!" çağrısı yer aldı.
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Karadaği: "Filistin direnişi terör değildir"
Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Ali Muhyiddin el-Karadaği, İsrail'e karşı direnişin, hukuken zorunlu ve uluslararası kanunlarda meşru olduğunu belirterek, "Filistin direnişinin işgal altındaki topraklarda yaptığı kesinlikle terör değildir." dedi.
Karadaği, Müslüman Alimler Birliğinin İstanbul Fatih Camisi'nde "Alimler ve Parlementerlerin Gazze ile Dayanışması Farzdır ve Bir Zorunluluktur" başlığı ile düzenlenen programında konuştu.
Gazze'de yaşananların bir yok etme, bir açlık savaşı olduğunu aktaran Karadaği, Arap ve İslam ülkelerinin çoğunun üzerine düşen görevi yapmadığını belirterek, bu ülkelerin gerekli adımları atmadığını, petrol ve gaz dahil ellerindeki birçok kartı kullanmadığını söyledi.
Karadaği, İsrail'e karşı direnişin, hukuken zorunlu ve uluslararası kanunlarda meşru olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
"Filistin direnişinin işgal altındaki topraklarda yaptığı kesinlikle terör değildir. Gazze'deki kardeşlerimize her türlü imkanla destek olmak, onları kurtarmak hukuki bir zorunluluktur ve bu destek, ordusu ve kabiliyeti olan hükümetlerden, ellerinden geleni yapmakla yükümlü olan hükümetlerden, parayla ve medya ile cihat etmek zorunda olan halklardan farklıdır.
İmanın, iman kardeşliğinin ve tek vücut olmanın şartlarından biri de Gazze'deki halkımızın yanında yer almak ve işgalcilerin iradesine karşı, onların her türlü yaşam ihtiyaçlarını temin etmektir."
İsrail'in Gazze ve Batı Şeria'ya yönelik saldırılarının durdurulması için Arap ve İslam ülkelerinin atması gereken adımlara dikkati çeken Karadaği, "İşgalcinin acımasız saldırganlığına ve ırkçı savaşına destek veren tüm ülkelere petrol ve doğalgazın kesilmesi de dahil pratik önlemler alınmalı. İsrail'e karşı siyasi, ekonomik, diplomatik ilişkilerin kesilmesi kararı alınıp İsrail'i destekleyen şirketlerin ekonomik olarak boykot edilmesi gerekir." dedi.
Gazzellilerin herhangi bir yere göç etmemesi için İslam ve Arap ülkelerine çağrıda bulunan Karadaği, bu ülkelerin Gazze'nin yeniden imarı için karar alması gerektiğini söyledi.
Karadaği, Refah sınır kapısının açılmasını talep ettiklerini belirterek, "Refah'ın kapatılması açlığa ve ölüme neden oluyor ve bunun hukuki hükmü, bir kişinin ölümüne veya zarar görmesine sebep olan kişinin, onun ölümü ve kuşatma suçuna ortak olmasıdır." diye konuştu.