Tüm dünyanın sabırsızlıkla beklediği ABD Başkanlık ve Kongre seçimlerine sayılı günler kaldı. 8 Kasım Salı günü sandık başına gidecek Amerikalılar, hem ülkenin yeni liderini hem de yeni kongre üyelerini belirleyecek.
Seçim kampanyaları için harcanan milyarlarca doların ekonomiye katkısı göze çarpsa da araştırmalar, belirsizlikten kaynaklanan maliyetin bundan çok daha fazla olduğuna işaret ediyor.
Washington merkezli Center for Responsive Policy'nin (Duyarlı Politika Merkezi) verilerine göre, başta Demokrat Hillary Clinton ve Cumhuriyetçi Donald Trump olmak üzere başkanlık için yarışan tüm isimlerin harcamaları yaklaşık 2,5 milyar dolara ulaştı. Ayrıca, 435 sandalyeli Temsilciler Meclisi üyeliği ve 34 Senatör koltuğu için yarışan yüzlerce adayın seçim kampanyaları için 4 trilyon dolardan fazla para harcandığı belirtiliyor.
Toplamda 6,5 milyar doları aşması beklenen seçim harcamalarının üçte birlik gibi önemli bir bölümünün adayların reklamları için medya kuruluşlarına ödendiği tahmin ediliyor.
Hillary için 4 bin 200, Trump için 880 kişi çalışıyor
Seçim harcamalarındaki en önemli payı ise yüzde 35 ile kampanya çalışanlarına ödenen maaşlar oluşturuyor. Hillary Clinton'ın seçim kampanyası için çalışan kişi sayısı Trump'ın neredeyse 5 katı seviyesinde bulunuyor. Clinton'ın kampanyasında 4 bin 200 kişi, Trump'ın kampanyasında sadece 880 kişi görev yapıyor.
Seçimlerden kaynaklanan belirsizlik yatırımların ertelenmesine neden oldu
Seçimler için yapılan harcamaların başta medya ve hava yolları gibi bazı sektörleri olumlu etkilediği ifade ediliyor. Ekonomistler, 6,5 milyar dolarlık seçim harcamalarının 18 trilyon dolarlık ABD ekonomisine önemli katkı sağlayacağını düşünmüyor. Ayrıca, seçimlerden kaynaklanan belirsizliğin yatırımların ertelenmesine neden olduğu belirtiliyor.
AA muhabirinin konuya ilişkin sorularını yanıtlayan Peterson Uluslararası Ekonomi Enstitüsü Uzmanı Jacob Kirkegard, seçimlerin genelde ekonomiye zarar verdiğini ancak 2016 başkanlık seçimlerin maliyetinin önceki seçimlere kıyasla fazla olduğunu söyledi.
Kirkegard, "Seçim belirsizliği özellikle bu seçimde daha yüksek. Çünkü adaylardan biri daha önce test edilmemiş, hiç siyasi tecrübesi yok. Ayrıca, ekonomi politikalarını anlamak zor. Vergileri azaltmayı, Meksika sınırına bir duvar örmeyi ve birçok insanı sınır dışı etmeyi istediğini biliyoruz ama bunun pratikte nasıl işleyeceğine dair fikrimiz yok. Bu nedenle Trump'ın seçilme ihtimali piyasalara çok büyük belirsizlik getirdi." ifadelerini kullandı.
AA