ABD'nin Colorado eyaletindeki Cargill firması, daha önce 190 olarak belirtilen işten çıkarılan Müslüman işçi sayısının 150 olduğunu ve namaz vakitlerine ilişkin yaşanan "anlaşmazlık" sonucunda "3 gün peş peşe mesai yapmamak" gerekçesiyle işlerine son verildiğini belirtirken, işçiler, uzlaşmaya varılmaması halinde hukuki yollara başvurmaya hazırlanıyor.
Cargill et işleme tesisi, yaptığı yazılı açıklamada, işten çıkarılan Müslüman işçi sayısının 150 olduğunu bildirdi. Daha önce bu sayı çeşitli kaynaklarda 190 şeklinde ifade edilmişti.
Cargill firmasının açıklamasında, "18 Aralık günü Fort Morgan tesisinde aynı bölümde çalışan 11 Somalili işçi, beraber (cemaatle) namaz kılmak için izin istedi. Bölüm yöneticisi, işçilerin namazlarını kılabileceklerini, ancak işin aksamaması için bunu 2-3 kişilik gruplar halinde yapmalarını söyledi. İşçiler bu şekilde namazlarını kıldılar, ancak mesai bitiminde 10 işçi istifa etti" ifadelerine yer verildi.
Bu istifaların ardından Somalili işçiler arasında "tesisteki yeni ibadet politikası gereği artık namaz kılınamayacağı şeklinde yanlış anlamanın yayıldığını" ifadesi kullanılan açıklamada, bunun üzerine 21 Aralık'ta 200 kadar işçinin işe gelmeyerek durumu protesto ettiği kaydedildi.
Açıklamada, az sayıdaki işçinin birkaç gün içinde yeniden işbaşı yaptığı, ancak çoğunun protestosunu sürdürdüğünü belirtilerek, şirketin çalışanlarla irtibat kurma girişimlerinin başarısızla sonuçlandığı, şirket kuralları gereği "3 gün peş peşe işe gelmeyenlerin" işlerine son verildiği ve bu durumun "yasal" olduğu bildirildi.
Cargill sözcüsü Michael Martin de AA muhabirine yaptığı açıklamada, şirketin, çalışanların ibadetleriyle ilgili politikasının değişmediğini vurgulayarak, "Fort Morgan'da hiçbir çalışanımızın ibadet etmesi engellenmediği gibi bununla ilgili mevcut politikamızda da herhangi bir değişiklik söz konusu değildir" dedi.
"Cemaatle namaz kılma talepleri olmadı"
Cargill ile işçileri temsil eden Amerikan-İslam İlişkileri Konseyi (CAIR) Minnesota yöneticisi Hüseyin ise AA muhabirine yaptığı açıklamada, hikayenin tam olarak Cargill'in anlattığı şekilde gerçekleşmediğini söyledi.
Öncelikle işçilerin bir an önce işlerine dönebilmeleri için çaba gösterdiklerini kaydeden Hüseyin, "işçilerin geçmişte de bugün de cemaatle namaz kılmak gibi bir taleplerinin olmadığını" dile getirdi.
Hüseyin, şirketin, çalışanların ibadet özgürlüğüyle ilgili politikasının hangi tesisinde nasıl uygulandığını bilmediğini belirterek, Cargill ile söz konusu anlaşmazlık üzerine görüşmeleri devam ederken işçilerin işten çıkarıldığını savundu.
"Yıllardır bu tesiste çalışan çok sayıda Müslüman işçi var ve bu insanlar 18 Aralık gününe kadar işlerini aksatmadan belli aralıklarda namazlarını kılabiliyorlardı" diyen Hüseyin, sorunun büyük ölçüde ilgili birim amirinin namaza gitmek isteyen çalışanlara karşı "olumsuz tavrından" kaynaklandığını, şirket politikası değişmese bile uygulamada değişiklik olduğunu dile getirdi.
Hüseyin, işçileri savunması gereken sendikanın da bu olayın tamamen dışında kaldığını vurgulayarak, "Böyle bir günde sendikanın bu sürece hiç karışmıyor olmasını da anlayamıyoruz" diye konuştu.
Cargill ile işçilerin işlerine dönmesi için müzakere sürecine devam ettiklerini hatırlatan Hüseyin, şirketin son açıklamalarında "kimsenin günlük olarak ibadet saatlerini garanti edemeyeceklerini açıkladığına" dikkat çekerek, bunun yeni bir durum olduğuna işaret etti.
Hüseyin, Cargill'in büyük bir firma olduğunu ve yakın zamanda bir uzlaşmaya varmayı umduklarını aktararak, "Eğer uzlaşmaya varamazsak işçilerin haklarını savunmak adına hukuki yollara başvurmaya hazırız" ifadesini kullandı.
AA