ABD ve Rusya: Yeni Bir Dönemin İşaretleri

Gürcistan ve Ukrayna’da yaşananlarla Rusya ve ABD araya sızmaya çalışan Avrupa ülkelerini devre dışı bırakmayı başardıkları için bugün doğrudan birbirlerine yönelik politika uygulayabiliyorlar.

ABD ve Rusya: Yeni bir dönemin işaretleri

Beril Dedeoğlu / Star

NATO, Karadeniz’de Ukrayna’nın da katıldığı bir askeri tatbikat yapıyor. Tatbikatın adı “Deniz Esintisi 2015”. Karadeniz Fırtınası gibi bir isim verilmediğine bakılırsa, tatbikatın amacı Ukrayna’nın “Batı”ya yakınlığını teyit etmek. Diğer bir ifadeyle Rusya’yı çok açık biçimde tehdit etmeyen bir NATO var denilmeye çalışılıyor. 

“Ukrayna bizden” anlamındaki bu tatbikata karşılık Rusya’nın da katiyen boş durmadığını ve hemen karşı atağa geçtiğini belirtmek gerekiyor. Rusya, yanına Belarus ve Sırbistanı alarak oldukça geniş kapsamlı bir tatbikat yapıyor. Bu tatbikatın adı da “Slav Kardeşliği”. Rusya, kısaca “Ukrayna sizdense Sırbistan da bizden” demeye getiriyor.

NATO ile Rusya’nın askeri tatbikatlar yoluyla zarif bir itişme içinde oldukları açık. Bu itişme, tarafların birbirini doğrudan askeri anlamda tehdit etmeleri anlamına gelmiyor. Diğer bir ifadeyle ABD ve Rusya’nın birbirlerini vurmaya yönelik bir tatbikat yapmaları söz konusu bile değil. Yapılan, Avrupa’nın doğusundaki etki alanlarının sınırlarını belirlemeye yönelik bir itişme. Kuzeyde ABD elini Ukrayna üzerine koyuyorsa, Rusya da güneyde elini Sırbistan’a bastırıyor. Kosova’ya karşı Sırbistan, Ukrayna’ya karşı Belarus. Kısacası Rusya ve ABD birbirlerine “durma” noktalarını gösteriyorlar.

Ortadoğu sorunsalı

Doğu Avrupa coğrafyasında ve yapılan tatbikatlarla, tarafların politikalarını anlamlandırmak kolay oluyor. Zira bu gelişmelerde rol oynayan aktörler devlet ve bu devletlerin politikaları da izlenebilecek kadar aleni. Ancak konu Ortadoğu olduğunda, tarafların politikaları diye bir cümle kurmak zor. Zira Irak ve Suriye krizleri başta olmak üzere bu bölgede “taraflar” olarak tanımlanabilecek açık bir saflaşma söz konusu değil. Ayrıca, ortada doğrudan çatışan devletler de gözüküyor. Çatışanlar çeşitli gruplar. Kim kimden yanadır, kim hangi grubu destekler o da açık değil. Dolayısıyla ABD ile Rusya Ortadoğu’da vekalet savaşı sürdürüyorlar demek de kolay değil.

Söz konusu zorluğa neden olay bir diğer konu da, Ortadoğu çatışmalarında rol oynayan aktörlerin sadece ABD ve Rusya olmamasıyla ilgili. Balkanlar’da, Gürcistan ve Ukrayna’da yaşananlarla Rusya ve ABD araya sızmaya çalışan Avrupa ülkelerini devre dışı bırakmayı başardıkları için bugün doğrudan birbirlerine yönelik politika uygulayabiliyorlar. Muhtemelen gün gelecek, artık Sırbistan’ın Rusya, Ukrayna’nın da ABD yanlısı politikalar üretmeleri konusunda anlaşmaya varılacak. Yani taraflar kimim kimden yana kalacağı konusunda örtülü biçimde uzlaşacaklar.

Çözüm girişimi

Benzer bir durumun Ortadoğu için de gerekli olduğu bir aşamaya ulaşıldı. Rusya’nın IŞİD’le mücadeleye dahil olabileceğini açıklaması ve IŞİD ile ilgili yaklaşımını ortaya koyması, bir başlangıca karşılık geliyor. Üstelik bu konuda verilen beyanatta Putin’in ismi karartılsa, Obama’nın bir açıklaması basına verilmiş diye düşünmek bile mümkün. Yani o kadar benzer bir yaklaşım söz konusu.

Bu benzer açıklama, bazı ön görüşmelerin yapılmasıyla da eş zamanlı olmuş. ABD’nin Özel Suriye Temsilci, Moskova’ya giderek Rus mevkidaşıyla görüşmüş. Konu, Suriye’deki savaşın sonlandırılması. Bu çerçevede ABD, Suriye krizinde rol oynayan Suudi Arabistan ile de görüştüklerini açıklamış.

Demek ki ABD ve Rusya yetkilileri, biri Suudi Arabistan’ı diğeri İran’ı geri çekerek işe başlama kararı almışlar. Bundan sonrasını tahmin etmek zor değil; muhtemelen daha sonra da Avrupalı güçleri oyunun dışında bırakacaklar. Sonra, tıpkı Doğu Avrupa’da olduğu gibi birbirlerinin etki hatlarını test edecek ve optimal noktada anlaştıklarında da çatışmaların dozunu düşürecekler.

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!