“ABD Suriye'de İran’ın önünü açıyor”

ABD’nin daha önce Irak’ta izlediği siyasetin aynısının Suriye’de de icra edildiğini belirten Yeni Şafak, Esed rejiminin başmüftülük makamını lağvetmesini de İran’ın Suriye’deki hegemonyasının artmasının kritik işaretlerinden biri olarak yorumladı.

Esed rejiminin başmüftülük makamını lağvetmesi bağlamında İran’ın Suriye’de derinleşen nüfuzu ve ABD’nin izlediği siyasetin bunda oynadığı rolün analiz edildiği Yeni Şafak imzalı haber-analizde “Irak’ı işgal ederek Saddam’dan boşalan alana İran’ın yerleşmesine ön ayak olan ABD, aynı siyaseti Suriye’de de izliyor. Tek politikası PKK/PYD’yi himaye etmek olan ABD, İran’ın Suriye’nin tamamında güçlenmesine yol açtı. Esed’in başmüftülük makamını lağvetmesi ise İran’ın ülkedeki hegemonyasının artmasının son işareti oldu.” denildi.

Analizin devamında şunlar kaydedildi:

ABD ve müttefikleri tarafından Irak’ın 2003’te işgalinin ardından, Saddam Hüseyin’in demir yumruk rejiminin çözülmesi, ülkede İran’ın varlığını daha da görülür hale getirmişti. Şiilik inancı üzerinden milyonlarca insanı kendi politik hedeflerine kanalize etmeyi başaran İran, Irak topraklarındaki türbe ve ziyaretgâhları da yine aynı hedefler için kullanma stratejilerini derinleştirdi. Gelinen noktada, Saddam Hüseyin’in bıraktığı boşluğu İran devletinin doldurduğu bir siyasi manzara ortaya çıktı.

Çelişkilerle ve tutarsızlıklarla dolu Amerikan siyaseti, aynı çizgiyi şimdi de Suriye’de izliyor. Yalnızca PKK ve PYD çevrelerini himaye etmeye yönelen ABD, hem Suriye’de yaşanan insani krize gözlerini kapatıyor hem de İran’ın bu ülkenin kılcal damarlarına kadar sızma sürecini yalnızca izlemeyi tercih ediyor.

KİMLİK DEĞİŞİMİ

Arap Baharı vesilesiyle ortaya çıkan kaotik ortamda, “teröristlerle savaş” konseptini kendi politik hedeflerini gerçekleştirmeye uyarlayan İran devlet aklı, Suriye’deki çatışma bölgelerinden Sünni çoğunluğun tehcir edilmesi ve onların yerine Şiilerin iskânını ısrarla uygulamayı sürdürüyor. Buna ilave olarak, tarihi kaynaklarda yeri olmayan birçok yeni “ziyaretgâh” da ihdas ederek, buralarda Şii kimliğini kökleştirmeye çalışıyor. Halep başta olmak üzere birçok şehirdeki Sünnilere ait vakıf eserlerinin el değiştirmesi ise, bu bilinçli stratejinin bir devamı.

EN KRİTİK ADIM

Geçtiğimiz hafta, Beşşar Esed tarafından yayınlanan bir başkanlık kararnamesiyle Suriye’de başmüftülük makamının lağvedilmesi, yine İran’ın Suriye’deki hegemonyasının artmasının işaretlerinden biri olarak yorumlandı. Suriye’de böylece Sünnileri dini alanda temsil edecek ana merci kalmazken, başmüftülük makamının yetkileri Şiilerin üçte birini oluşturduğu bir meclise devredildi.

Sembol makam: Seyyide Zeyneb

Şam’ın güneyinde, Hz. Hüseyin’in kız kardeşi Hz. Zeyneb’in medfun bulunduğuna inanılan külliye, 2011’den sonra İran tarafından propaganda aracına dönüştürüldü. Dünyanın farklı ülkelerinden Suriye’ye taşınan Şii milisler, “Seyyide Zeyneb’in haremini korumak” sloganıyla motive edildiler. Seyyide Zeyneb mıntıkası, 150 bine yaklaşan nüfusuyla, Şam’daki “Küçük Tahran” olarak isimlendiriliyor.

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası