Yılmaz Bilgen / Al Jazeera
Halep kentinde yapılan gösterilere, İslami Cephe, Liva Sultan Murat, Nureddin Zengi, Ceyşul Mücahidin, Ketaib Ebu Amara grubuna bağlı silahlıların yanı sıra siviller de katıldı. ABD, Suudi Arabistan, Bahreyn, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri aleyhine sloganların atıldığı gösteriler Halep'in Salhin meydanında başladı. Daha sonra varil bombalarının en çok hedefi olan Sükkari Mahallesi'ne doğru yürüyüşe geçen grup Merce semtinde gösterisini sonlandırdı.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Koalisyonu (SMDK) Eski Genelkurmay Başkanı Selim İdris'e bağlı muhalif gruplardan Hazm Hareketi'nin de gösterilere katılması dikkat çekti. Hazm Hareketi, Amerika Birleşik Devletleri'nden en çok destek alan grupların başında geliyor.
25 ve 26 Eylül'de gerçekleştirilen hava saldırılarında farklı bölgelerdeki askeri noktaları hedef alınan Nusra Cephesi ve Ahrar-u Şam lehine destek sloganları atan grup, IŞİD'e karşı ABD ve müttefikleri ile birlikte hiçbir şekilde işbirliğine gidilmeyeceği vurgusu yaptı.
İslami Cephe'den açıklama
İslami Cephe, Suriye'de ABD liderliğinde yürütülen operasyonla ilgili açıklama yaptı.
İslami Cephe, düzenlenen operasyonun ölümlere, insanların evsiz kalmasına sebep olacağına dikkat çekerek, "Acılarımızı artıracak herhangi bir ortaklığı, askeri veya siyasi anlaşmayı reddettik. Yapılan bu saldırıların halkımız için bir imtihan olduğunu ve batının nifakının devam ettiğini görüyoruz" açıklamasında bulundu.
Suriye'de gelinen noktadan Esed rejimini sorumlu tutan İslami Cephe, uluslararası toplumu ise Esed rejiminin eylemlerine sessiz kalmakla suçladı. Açıklama şu şekilde devam etti:
"Sivil halkımızın ve katil rejime karşı çıkan, Suriye'yi ondan özgürleştirene kadar savaşacak direnişçilerimizin hedef alınmaması konusunda uyarımızı yapıyoruz. Esed ve yandaşlarına karşı olan savaşımız onu indirinceye kadar devam edecektir. Bu operasyonda Esed güçleri ve karargâhlarının tamamen tarafsız bırakılmasını uygun bulmuyoruz. Asıl devlet terörünü uygulayan Esed rejimidir."
İslami Cephe'nin açıklaması, "Herkes emin olsun ki direnişe katkıda bulunan ve direnen herhangi bir güce yapılacak saldırı, rejimin fırsat kollayıp masum halktan daha fazla insanı öldürmesine yol açacaktır" şeklinde son buldu.