ABD merkezli uluslararası neo-Nazi Yapılanma: The Base

“FBI dosyalarına göre, The Base’in amacı ‘dünya çapındaki militan beyaz üstünlük yanlılarını birleştirmek’ ve ‘bir ırk savaşını körüklemek’.” 

Kai Biermann, Christian Fuchs, Astrid Geisler, Yassin Musharbash, Holger Stark / Die Zeit

Melike Bars / HAKSÖZ HABER

ABD merkezli aşırı sağ/neo-Nazi yapılanma The Base’in mercek altına alındığı bu bölümde örgüt hakkında ilginç bilgiler yer alıyor. Hollanda’da iki kişinin the Base’ye üye olmakla suçlanarak tutuklanması işin uluslar arası boyutuna da dikkat çekiyor. The Base, makalede belirtildiği gibi gerçekten ismi dahil olmak üzere El-Kaide’den etkilenmiş olabilir. Farklı ideolojik kamplarda yer alan yapılanma ve örgütlerin birbirinden etkilenmesi tarihte sık karşımıza çıkan bir olgu. Ancak böyle bir iddiayı dile getirirken benzerliklerin daha somut bir şekilde ortaya koyulması gerekiyor. Ayrıca El-Kaide ya da Işid’in neo-Nazi’lerden hangi konularda ilham aldıkları da cevaplanması gereken bir soru. Bu manada “iki hareket yıllardır birbirinden ilham alıyor” cümlesi en azından bu yönüyle havada kalıyor. Son olarak makalede aslına sadık kalarak olduğu gibi çevirdiğimiz “cihadist” kavramsallaştırmasına katılmamız tabii ki mümkün değil. Allah yolunda cihad edenlere “mücahit” denir. Batı literatüründe giderek yerleşmiş bir kavram haline gelen “cihadist” kavramı işgale karşı direnen Müslümanları mahkum edici bir kavramdır. Bu yönüyle emperyalist bir yaklaşımı içinde barındırmaktadır.


Cihat’tan İlham Alarak

Nazzaro hızlıca yanıt veriyor: "The Base, neo-Nazi örgütü veya terörist bir grup değil," sorularımız e-posta yoluyla ulaştıktan sadece 63 dakika sonra cevap yazıyor. "The Base, hayatta kalmak ve kendini savunmak isteyen bireyler için bir sosyal ağ platformu" diye devam ediyor. 

Bu, Nazzaro'nun faaliyetlerini değersizleştirmeye çalıştığı ilk sefer değil. Ancak gerçek düşünceleri gibi görünen şeyler, The Base'in sızdırılmış bir chat yazışmasında okunabilir: "Sivil kargaşaya neden olmak için eğitim görüyorsanız, bu yasa dışıdır" diye yazdı. "Hayatta kalma ve nefsi müdafaa için eğitim görüyorsanız, gitmekte fayda var." 

Sakallı, bıyıklı ve cılız yüzlü 47 yaşındaki Nazzaro, ABD'nin New Jersey eyaletinden. Üniversitede felsefe okumadan önce özel bir okula gitti. Mezun olmadan okulu bıraktı ve muhtemelen Irak'ta da dahil olmak üzere ABD ordusuyla bir bağlantısı vardı. 2002'de bir güvenlik firması kurdu ve kendi savaşma tecrübesini duyurdu. Ardından, 2017'den başlayarak kendini bir sağ kanat propagandacısına dönüştürdü ve Roman Wolf ve Norman Spear takma adları ile ortaya çıktı. 2018'in yazında, The Base'i kurdu. The Base mensuplarının James Mason'ın "Siege" kitabını okuması bir zorunluluk. Nazzaro, The Base'i geliştirirken görünüşe göre ilhamını uzun zaman önce faaliyetlerini küresel olarak aktif bir terör ağına başarıyla taşıyan bir örgütten aldı: El-Kaide. El-Kaide “the base” olarak İngilizce’ye tercüme edilebilir. Küçük, özerk örgütler olabildiğince çok yere yayıldı. Paramiliter eğitim gerekli hale geldi.

"Afganistan, birleştirici bir ideolojinin askeri olarak kullanılmasının iyi bir örneğidir." Bir The Base hesabından gönderilen bir tweet bu şekilde. Bir üye de The Base’in, El Kaide ve Işid’den daha iyi olmasıyla övünüyor.

Neo-Naziler için cihadistleri taklit etmek pek de yeni bir olgu değil. Nitekim, iki hareket yıllardır birbirinden ilham alıyor: Aşırı sağcılar, İslamcılar tarafından hazırlanan gerilla savaşı talimat kılavuzlarını inceliyor ve bomba yapmak için onların oluşturduğu talimatnamelere bakıyor. Aynı zamanda El-Kaide ve Işid takipçilerinin "yalnız kurt" eylemleri de aşırı sağcıların nezdinde yankı buldu. 2011'de Norveç'te 77 kişiyi öldüren neo-Nazi Anders Breivik, bir El-Kaide hayranıydı. 

The Base, Nazzaro'nun online bir forumda yaptığı itirazın ardından oluşturuldu ve yaklaşık 50 üyeyi hızla kendine çekti. Bazıları kısa bir süre sonra reel dünyada da bir araya geldi, kamplar düzenlediler, hedef antrenmanları yaptılar ve The Base'in Germen alfabesiyle sembolünü gösteren maskelerde göründükleri propaganda videoları hazırladılar.

FBI dosyalarına göre, The Base’in amacı "dünya çapındaki militan beyaz üstünlük yanlılarını birleştirmek" ve "bir ırk savaşını körüklemek." 

Örgütün üç üyesi, polise göre antifa aktivistlerini (ABD'de kurulmuş anti-faşist aşırı sol bir örgüt) öldürmeyi planladıkları için tutuklandı. Polis, Virginia'da bir silah hakları mitingine saldırıp, muhtemelen olaydaki gerginliği tırmandırmayı amaçlayan üye olduğu iddia edilen üç kişiyi daha yakaladı. 

DIE ZEIT, organizasyona 2019 yazında "Dekkit" adıyla genç bir Alman'ın da katıldığını öğrendi. Fotoğraflar ve sohbet mesajları, o sırada ABD'de, büyük olasılıkla The Base'in bir üyesinin ailesinin 40 dönümlük araziye sahip olduğu Georgia eyaletindeki uzak bir köy olan Silver Creek'e seyahat ettiğini gösteriyor. FBI, grubun, erkeklerin silah eğitimi aldığı ve hatta bir pagan ritüeliyle bir keçinin başını keserek burada nefret kampları düzenlediğini iddia ediyor. 

Amerikalı bir neo-Nazi, 13 Ağustos 2019'da internet üzerinden yapılan bir yazışmada bir  "Dekkit Amerika'da görüldü" yazarak ziyaretçinin bir fotoğrafını da ekledi. Bu fotoğraf yarısı gamalı haç bayrağıyla kaplı askeri üniformalı bir adamı gösteriyor. Yüzünü bir kafatası maskesi kaplıyor ve kafasında The Base'in Germen alfabesi ile logosunun bulunduğu bir beyzbol şapkası var.

Örgüte bazı girişlerin Dekkit tarafından The Base’in şifreli sohbet odasında yayınlandığı bilinmektedir. Bunlardan birinde "Bugün bataklıklardan geçerken neredeyse ölüyordu" diye biri hakkında rapor vermiş. Arkadaşının "gerçekten uyluklarına kadar çamura" battığını yazmış. "Timsahları ve su yılanlarını bile gördüler." Dekkit'in Silver Creek'te tam olarak ne yaptığı veya saldırı planlayıp planlamadığı veya herhangi bir emir alıp almadığı belirsiz. 

Görünüşe göre Dekkit, ait olacağı bir yer aramak için Almanya'daki potansiyel olarak şiddet yanlısı aşırı sağcıların yanına geri döndü. Döndüğünde, takma adına muhtemelen Atomwaffen Division'a atıfta bulunan "AW" harflerini ekledi. 

Uzmanlar, uzun zamandan beri ABD dışında, İngiltere, Hollanda, Baltık ülkeleri, Avustralya ve Güney Afrika gibi ülkelerde The Base hücrelerinin kurulduğundan şüpheleniyor. 

Geçen ay Rotterdam'daki bir mahkemede The Base üyesi olmakla suçlanan tutuklu iki kişi için duruşma düzenlendi. Mahkemeye video ile bağlandılar. 

19 yaşındaki Fabio I., internette nefret mesajları göndermekle suçlanıyor - örneğin "beyaz olmayan her şeyi öldür" gibi. Fabio I.'nin avukatı, müvekkilinin The Base'in bir üyesi olmadığını söylüyor ve bunu kanıtlamak için müvekkilinin sohbette aldığı bir mesaja atıfta bulunuyor: "Hâlâ incelenmediniz ve örgüt lideriniz yok." Ancak mesaj, en azından The Base ile temas halinde olduğunu kanıtlıyordu.

İkinci sanık 20 yaşındaki Steven’ın Hollanda Başbakanı Mark Rutte'ye yapılan saldırıyı kışkırttığından şüpheleniliyor. Müfettişlerin The Base'e ait olduğuna inandıkları bir sohbet odasında Rutte'nin her gün ofise giden üç rotadan birini bisikletiyle kullandığını ve yanında herhangi bir güvenlik bulunmadığını yazdı. Steven V. mahkeme duruşmasında "Ben terörist değilim," dedi, "Sohbet grubundan aylar önce ayrıldım. "

Mahkeme, ön duruşmada Fabio I. ve Steven V.'nin tutuklu kalmasına karar verdi. 


Çeviri Haberleri

Clarissa Ward'ın 'kurgulanmış' Suriye haberi CNN'in önyargısını bir kez daha ortaya çıkardı?
Suriye’nin ‘gulyabanisi’ Mahir Esed nerede?
Baas çetesini deviren 11 günün hikayesi
Bir zalim, Filistin'in özgürlüğünün gerçek müttefiki olamaz!
Ölüm her yerdeydi: Kimyasal silah kurbanları yaşadıklarını ilk defa korkusuzca anlatabiliyor!