Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyeleri Yılbaşı gecesi bir grub ABD askerinin İncirlik üssü içindeki camiye saldırmalarını protesto etmek amacı ile ABD Adana konsolosluğu önünde basın açıklaması yaptı.
Aralarında kadınların da bulunduğu Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu üyeleri ellerine Kur’an-ı Kerim alarak D-400 yolu kenarındaki ABD Konsolosluğu önüne geldi.
Adana Ümmet ve Kardeşlik Platformu'nun gerçekleştirdiği eylem Ali Bozkuş tarafından Kur'an-ı Kerim okunması ile başladı. Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından, grup adına ilahiyatçı yazar Musa Kazım Yılmaz, "Kur'an-ı Kerim bizim kalbimiz, nefesimiz. O bizim her şeyimiz. Daha önce de kutsal kitabımıza saldırı oldu. Sarhoş ABD'liler yine kutsal kitabımıza saldırdı. Ancak biz bunlara sessiz kalmayacağız" dedi. Daha sonra söz alan Eğitimci İmam Muhammet Salih Uçar "Kendi topraklarımızda kendi değerlerimize hakaret edilmesini içimize sindiremiyoruz. Bu saygısızlığı yapan ABD askerleri derhal cezalandırılmalı ve ülkemizden defedilmelidir. ABD'nin bizatihi kendi varlığı bile bizim için utanç vesilesi iken birde üstüne üstlük camimizi, yüce kitabımızı ve mukaddesatımızı hiçe saymalarını asla affetmiyoruz." dedi.
Demir bariyerler ve TOMA'lar ile güvenlik önlemi olan polis protesto gösterisi yapan grubu konsolosluğa 100 metreden fazla yaklaştırmadı.
Sık sık tekbirlerin ve sloganların atıldığı konuşmaların ardından basın açıklamasını platform adına Mustafa Özdemir okudu.
Basın Açıklamasının Tam metni:
Rahman Rahim olan Allah’ın adıyla
Müslüman halkımız ve basının değerli mensupları, mel’un ve kahredici yürekler parçalayıcı vicdanları kanatan menfur bir saldırı bizi buraya gelmeye sesimizi yükseltmeye mecbur kılmıştır. Hür insanlar oluşumuz, kutsallara duyduğumuz saygı bizleri buraya toplamıştır. Hırıstiyanlarca kutsal kabul edilen İslam'ın şerefli peygamberi İsa (as) doğum günü olduğu varsayılan bir gecede, günahların tavan yaptığı çirkinliklerin zirvede olduğu; Allah’ın haramlarının utanılmadan işlendiği, rezilliğin diz boyu olduğu bir gecede; bütün bu aşağılık hareketleri gölgede bırakacak büyük bir cürüm işlenmiştir.
İşgalci Amerika'nın kendi öz toprağımızdaki fesat yuvası, Türk silahlı kuvvetlerinin kontrolünde olan İncirlik askeri üssünde imanımızın kaynağı, hidayet rehberimiz, Rabbimizin kitabı Kur’an-ı Mübin'e, çirkin saldırı düzenlenmiştir. Rabbimize secde etmekle şeref bulduğumuz, mescidimize menfur saldırılar düzenlenmiştir. Hak sözün söylenildiği minber yıkılmış, Kıblegahımızın nişanı mihrab tahrib edilmiştir.
Sarhoş Amerikan askerleri Müslümanların mahremiyeti olan mescidimize saldırmış, orayı talan etmişlerdir. Bir noel eğlencesinde Amerikan askerleri niçin camiye saldırır? Bu saldırganlığı sarhoşlukla izah edecek olanlara; “Bu saldırı neden kiliseye yapılmaz” diye sorarız. İşgalci Amerika’nın ve onun askerlerinin genetik yapılarına İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık işlenmiştir. Ayık iken yapmayı hayal ettiklerini, sarhoşluk kisvesi altında yapmışlardır. Sözde çağdaş Amerikan ideolojisi İslam’a ve Müslümanlara düşmanlık üzere şekillenmiştir. Sözde çağdaş batı ideolojisinin fikirsel kökenlerinde haçlı zihniyeti yatmaktadır. İslam’ı ve İslam’ın kutsallarını yok etmeyi, öncelikli hedef sayan bu anlayış, Kabe’yi bombalamayı düşünecek kadar, kin ve nefretle doludur. Bu büyük saldırganlığın minimum düzeydeki uygulama alanı, mescidlere ve Kur’an’a saldırı olarak tezahür etmektedir. Bu saldırganlığın altında kadim haçlı sloganı olan; “Muhammedi öldür, kabeyi yık “ sloganı yatmaktadır. İşgalci Amerika’nın ve onun askerlerinin fikir altyapısı buradan beslenmektedir. İşgalci Amerika ve İslam düşmanlarının ifadesi ile “bu bir haçlı savaşıdır”.
Soğuk savaş sonrası, kendisine yeniden İslam’ı ve Müslümanları öncelikli düşman olarak belirleyen Batı ve onun öncü birliği olan Amerika; başta Afganistan, Irak, Somali, Sudan olmak üzere nice İslam toprağını direk işgal etmesi ve pek çoğunu da dolaylı yollarla işgal etmiş olması açık bir gerçektir. Büyük şeytan Amerika, tarihin en vahşi ve en saldırgan devletidir. Amerika tarihin en kanlı diktatörlüğüdür.
Katliamlarının haddi ve sınırı yoktur. Sömürgecilikte üstadı İngiltere’yi geri bırakmıştır. Amerika direk işgal etmediği ülkeleri askeri üsleri vasıtası ile işgal etmektedir. Bu dolaylı işgal yoluyla, dünyanın büyük bölümü işgal altındadır. Ülkemizde 22 tane irili ufaklı Amerikan üssü bulunmaktadır. Bu şeytani üslerin en büyüğü şehrimizde bulunan İncirlik hava üssüdür. Bu şeytanın karargahı olan askeri üs, Afganistan’ın ve Irak’ın İşgallerinde çok aktif olarak kullanılmıştır. Bu fesat yuvasının Kur’an’a ve mescidlere saldırının üssü olması bunun bir sonucudur ve esas olan bu saldırganlara karşı hiçbir şeyin yapılmamış olmasıdır. TSK’nın ve Hükümetin olayı ört bas etme çabaları utanç vericidir. Büyük ve bağımsız devlet ifadelerinin boş bir balon olduğunun gerçek göstergesi, bu kahredici sessizlik ancak kölelerin sergileyeceği bir vurdumduymazlık halidir.
Dünyanın değişik yerlerinde ki bu türlü saldırganlıklara ve tecavüzlere, o bölgenin müslümanları öncelikle tepki verirler. Bu tepkiler, Dünya kamuoyuna malolunca bizim ülkemizde de Müslümanlar tepki vermeye başlarlar. Şimdi bu mel’un davranış ve hakaret, bizim ülkemizde ve şehrimizde yapılmaktadır. Hala Türkiyeli Müslümanlar eski alışkanlıkları üzere başka coğrafyadaki Müslümanların tepki vermelerini mi beklemektedirler? Bir başka coğrafyadan çıkacak sese eşlik edip bir fon mu oluşturacaklar? Nakarat söyleyen koro görüntüsünden ne zaman kurtulacağız?
Ne zaman diğer seslere eşlik etme refleksinden; “herkes yaptı biz yapmazsak ayıp olur” anlayışından ne zaman kurtulacağız? Ne zaman inisiyatif alıp duruşumuzu ve tavrımızı sağa sola bakmadan belirleyeceğiz.
Ümmetin diğer toprakları gibi bu topraklarda bizimdir. Kur’an Rabbimizin kitabı, mescidler kutsallarımızdır. Bu kutsallar uğrunda daha nice canlar verildiği gibi bundan sonrada hayatlarımızı feda etmeye hazırız. .Müslüman halkımızı da, bu hususta gerekli hassasiyeti göstermeye, işgalci Amerikan askerlerinin ülkemizden defolup gitmeye, zorluyacak onurlu bir direniş sergilemeye davet ediyoruz. ABD konsolosluğu her yerde olduğu gibi Adana da fitne yuvasıdır birn önce şehrimizi terk etmelidir.
Konsolosluğun ve Amerikan üssünün şehrimizden gitmesini istemek inancımızın gereğidir, insanlığımızın gereğidir, Şerefimizin gereğidir ve hürriyete olan tutkumuz gereğidir. Yüreğimizin hıncını seslendiriyoruz hep birlikte;
“KAHROLSUN AMERİKA!
KAHROLSUN AMERİKA!
KAHROLSUN AMERİKA!”
Adana Ümmet ve Kardeşik Platformu
Kaynak: adanagundemi.com