ABD Kongre üyesi çok sayıda Cumhuriyetçi ve Demokrat isim, Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “Müslüman azınlığa kötü muamelesi” dolayısıyla Çin’e yaptırım getirilmesini talep eden mektup kaleme aldı.
AA’da yer alan habere göre ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ile Hazine Bakanı Steven Mnuchin’e gönderilen mektupta, spesifik olarak hangi Çinli yetkililere yaptırım kararı alınması gerektiği belirtiliyor.
Başkanlığını Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio’nun yaptığı Kongre İdari Çin Komisyonu tarafından gündeme getirilen mektupta, “Müslüman etnik azınlıklar keyfi tutuklamalara, işkencelere ve dini pratiklerinde ve kültürlerini yaşamada korkunç kısıtlamalara maruz kalıyor. Ayrıca hayatlarının her anını gözetleyen sistemlerle gözetleniyorlar.” ifadelerine yer verildi.
“Küresel Magnitsky Yasası Uygulansın” Talebi
Kongre üyeleri, mektupta Trump yönetimine hitaben, “Üst düzey Çin hükümeti ve Komünist Partisi yetkililerine karşı Küresel Magnitsky yaptırımlarının uygulanması için çağrıda bulunuyoruz.” ifadesini kullandı.
İnsan hakları ihlalleri bağlamında yabancı ülke yetkililerine ABD yönetiminin yaptırım getirmesine imkân sağlayan Küresel Magnistky Yasası’nın kullanılmasını isteyen vekiller, Çinli bazı firmalara da aynı kapsamda yaptırım getirilmesini talep etti.
Başkanlığını Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio’nun yaptığı Kongre İdari Çin Komisyonu tarafından gündeme getirilen mektuba Marco Rubio’nun yanı sıra yine Cumhuriyetçilerin önemli isimlerinden Tom Cotton’ın, Demokratlardan da Bob Menendez ve Ben Cardin gibi isimlerin imza attığı bildirildi.
Çin İddiaları Reddediyor
Geçen ay ABD Dışişleri Bakanlığı Sincan’da yüz binlerce, hatta belki milyonlarca Uygur ve diğer Müslümanların zorla tutulmalarından duyduğu endişeyi dile getirmişti.
Çinli insan hakları kuruluşları, Sincan’da milyonlarca Uygur’un “yeniden eğitim” gerekçesiyle toplama kamplarında tutulduğunu ileri sürmüştü.
Çin Dışişleri Bakanlığı ise Sincan’da bütün etnik grupların uyum içinde yaşadığını öne sürerek, “Bu konuyla ilgili söylentiler yaymanın anlamı yok.” ifadesini kullanmıştı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW), bir süre önce yayımladığı raporda, son iki yılda Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde çok sayıda kişinin “önleyici polisiye tedbiri” adı altında suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi açıdan tehlikeli olarak değerlendirilen bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın “siyasi eğitim merkezleri” denilen gözaltı merkezlerine gönderildiği iddialarına yer vermişti.
Avrupa Birliği (AB), Çin ile yapılan İnsan Hakları Diyaloğu toplantısında Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki “siyasi eğitim merkezlerinin” endişe kaynağı olduğunu vurgulamıştı.