Yılmaz Bilgen / Yeni Şafak
Beşşar Esed’e bağlı güçlerce abluka altına alınan Halep'in bir kısmında dört binden fazla ailenin mahsur kaldığını anlatan Suriye'de Esed rejimine karşı savaşan Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) kurucu komutanı Albay Riyad Esad, içerideki 10 binden fazla silahlı mücahidin bu kuşatmayı kırmak için bütün yolları deneyeceğini kaydetti.
“Halep'in tamamen düşmesi felaket olur. Bu durumda en büyük faturayı Suriye'yi destekleyen başta Türkiye olmak üzere dost ülkeler öder. Beşşar Esed, Halep'i dünyanın en ilkel tahrip silahı olan varil bombaları ile vuruyor. 8-9 aylık dönemde Rusya bütün yasaklı silahlarla kenti tanınmaz hâle getirdi. Şu anki Halep kuşatması savaş içinde bir tür devam merhalesi olarak kabul edilmeli.” diyen Esad, savaşın başladığı 2011 yılında tüm ülkede hâkimiyeti ele geçiren ÖSO'nun zaman içinde ABD tarafından nasıl sabote edildiğini şöyle anlattı:
“ÖSO'yu ABD Sabote Etti”
“Suriye devriminin başlagıcı olan Mart2011’den itibaren, Suriye ordusundan ayrılan bir grup arkadaşımızla birlikte ‘alternatif ordu’ yapılanmasını konuşmaya başladık. 3 aylık dönemde tüm bölgelerde yapılandık. Çok kısa sürede ciddi mesafe kaydettik ve bütün Suriye genelinde teşkilatlandık. Düzenli ordu, Esed rejiminin düşmesi için zaruretti. İl ve ilçelerde askerî meclisler kurarak disiplinli bir ordu teşkil ettik. Sonrasında ABD, süreci ve kurduğumuz orduya dönük yardımları sabote etti. Bize verilen desteği kesmesi için dost ülkelere baskı yaptı. Çünkü Batı'nın menfaati, savaşan gruplar üzerinden bizi bölerek krizi sürdürmekti. Bu yolla uzun vadede Suriye üzerindeki menfaatlerini sağlayarak devrimi sabote ettiler.”.
“Suriye Halkı PYD'ye Mutlaka Bedel Ödetecektir”
“Suriye devriminin ilk günlerinde Esed'e karşı muhalifleri desteklediğini her fırsatta açıkça ilan eden ABD yönetimi, savaşın seyrine etki eden baş aktör oldu. Başta uçak ve helikopterlere karşı savunma sistemlerini engelleyen ve Suriye muhalefetini parçalayarak Esed rejiminin devrilmesinin önüne geçen tek güç ABD'dir. Sonrasında ise PYD'nin üniformasına sığınacak kadar küçülen bir ABD gerçeği var. Basit bir terör örgütünü desteklerken, haklı bir isyanı cezalandıran sözde dünya devi ABD, Suriye'deki katliamlardan Esed, Rusya ve İran kadar sorumludur. PYD, ABD ve Avrupa güdümlü düşünülmüş planlı bir projedir. Ama Kandil'den inip Suriye'de devlet kurmak bu kadar kolay olmayacak. Ayrışarak bu süreci fırsata dönüştürmek tarihte ender görülen bir ihanettir. Suriye halkı PYD'ye Suriye'de mutlaka bedel ötedecektir.”.
“Bütün Gruplar Bir Araya Gelmeli”
2011 yılında rejim ordusundan ayrılarak ÖSO’yu kuran Esad, ABD'nin sabotajları ve muhalifleri geriletme politikaları nedeniyle şu an iyi bir durumda olmadıklarını, ancak bütün grupların yeniden bir araya gelip bir masa etrafında toplanması gerektiğini dile getirdi.
“Düzenli bir ordu kurarak her şeye yeniden başlamamız mümkün.” diyen Esad, özgürlük iradesi var oldukça bu mücadelenin omuzlanmaya devam edeceğini vurguladı.
Suriyeli çocukların kendi kaderlerini tayin edeceğini söyleyen Esad, “Coğrafya birlikteliğimiz Türkmen, Arap, Nusayri, Süryani, Kürt tüm etnik farklılıkları kader ortaklığında bir araya getirecektir.” diye konuştu.
Esad ayrıca, Suriye Muhalif Devrimci Güçler Koalisyonu ve muhalif hükûmet oluşumunun başarısız olduğunu belirterek, “Cepheye hiçbir katkı sunmadıkları gibi, uluslararası diplomatik alanda da tamamen başarısız kalarak bugünkü olumsuz şartların ortaya çıkmasına neden oldular.” ifadelerini kullandı.
“PYD IŞİD'den Daha Tehlikeli”
ÖSO komutanı Riyad Esad, PKK'nın Suriye’deki uzantısı PYD'nin gerek uluslararası destekçileri gerekse de siyasî emelleri açısından IŞİD'den çok daha tehlikeli olduğunu kaydetti.
Tekfirci, ayrıştırıcı IŞİD'in bölgede kalıcı olamayacağını, dolayısıyla geçici bir yapılanma olduğunu ifade eden Esad, “PYD'yi uzun emeller taşıyan kalıcı felaket sebebi olarak görüyoruz. Her iki tehlikenin varlığı da Esed rejiminin devamına bağlıdır. Esed giderse terörün tüm kaynakları kurur.” dedi.