Analistler, ABD’nin Afganistan'dan, Taliban'a karşı kazanamayacağını görerek çekildiğini, Afganistan'da bundan sonraki sürecin Taliban'ın verdiği sözleri eylemlere dönüştürmesine göre seyredeceğini değerlendiriyor.
ABD Merkez Kuvvetler Komutanı Orgeneral Kenneth McKenzie'nin dün, ABD güçlerinin Afganistan'dan çekilme sürecinin tamamlandığını ilan etmesiyle ABD'nin 20 yıllık işgali sona erdi.
Yeditepe Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mesut Hakkı Caşın, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, ABD'nin Afganistan'dan çekilmesi ve bundan sonraki sürece ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Afganistan’da 1 Eylül itibarıyla yeni bir siyasi tablonun mevcut olacağını ve ABD’nin, NATO müttefikleriyle tam bir mutabakat sağlamadan geri çekildiğini kaydeden Prof. Caşın, "Biden hükümetinin Taliban ile gizli anlaşmasının hükümlerini müttefikler ile tam ve net olarak paylaşmaksızın plansız, acele ve koordinesiz, başarısız bir geri çekilme planıyla dünya liderliği ciddi bir prestij kaybına uğramıştır. ABD Başkanı (Joe) Biden’ın ‘ABD geri geldi lafı’ Afganistan’da çökmüştür." ifadelerini kullandı.
"ABD burada kazanamayacağını gördü"
Caşın, ABD’nin hızla çekilerek Afganistan'da daha fazla kalmamasına ilişkin, "ABD burada kazanamayacağını gördü. Ancak burada Türkiye ile kıyasladığımızda Türkiye’nin en büyük başarısı, güvene layık görülmesidir. ABD Başkanı (Biden), ‘Savaş bitmiş olabilir ama hesaplaşma yakında başlayabilir' dedi. Kiminle, ne zaman sınırları, nerede sorularının ucu açık kalıyor?" değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin, Afganistan’da bir iç çatışma olması durumunda müdahale edebileceği görüşünü paylaşan Caşın, "ABD bölgeden gitmedi ve bana göre gitmeyecek de. Afganistan'ı gümüş tepsiyle de Çin’e bırakmayacaktır." dedi.
Afganistan’ın geleceğini Taliban’ın eylemleri belirleyecek
Afganistan'da bundan sonraki olası gelişmelere ilişkin Taliban'ın kendi içine kapanmayacağını ve ABD ile de iyi geçinmek istediğini açıkladığını anımsatan Caşın "Türkiye burada ara bulucu olabilir. Tüm taraflara diyalog ve barışa destek sağlayabilir. Riskler ise (Afganistan’ın) güvenli bir devlet olma rüştü. Henüz bu zamana bağlı. Burada devletler 'bekle-gör' politikası takip edecektir.” ifadesini kullandı.
Caşın, gelecek dönemde Afganistan'da medeniyet ve kültürler savaşının tekrar doğabileceğini ve bu ülkenin parçalanarak ortaya "Peştunistan" gibi bir ülkenin ortaya çıkarılabileceğini kaydederek, "Bölge dinsel ve etnik bir çatışmaya ve tekrar bir vesayet yönetimine dönüşebilir." şeklinde konuştu.
Taliban’ı tanımak noktasında birçok ülkenin ılımlı açıklamalar yaptığına işaret eden Caşın, Taliban’ın, Milli Uzlaşı Yüksek Konseyi Başkanı (HCNR) Abdullah Abdullah, eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai ve Afgan siyasetçi Gülbeddin Hikmetyar'dan oluşan ekibi hükümete katacağı yönündeki açıklamalarıyla ılımlı bir politika ortaya koyabileceğini dile getirerek, "Ancak Taliban gerçek olarak sahada ve eylemde söylemden ziyade ne yapacak bunu göreceğiz." dedi.
"ABD, Afganistan’da yüzde 100 başarısızlığa uğramıştır"
Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Görevlisi Yeşiltaş da "ABD, Afganistan'da yüzde 100 başarısızlığa uğramıştır. Bunun bir yenilgi olup olmadığı ise tartışmalıdır. Yani ABD, Taliban ile veya kendisine rakip gördüğü aktörlerle kuşkusuz askeri olarak mücadele edebilirdi. Ama bunun kazanılacak bir savaş olmadığının çok farkındaydı. ABD burada başarısız oldu." ifadelerini kullandı.
ABD'nin bu ülkede daha fazla kalsa bile bunun Afganistan'da hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini ve Taliban'ın yine aynı şekilde devam edeceğini dile getiren Yeşiltaş, "(ABD) Zaten 20 yıldır yatırım yaptığı projenin içinin ne kadar boş olduğu Afgan ordusunun çözülmesiyle, eski Afgan Cumhurbaşkanı'nın (Eşref Gani’nin) ülkeden ayrılmasıyla net bir şekilde görüldü." yorumunu yaptı.
ABD'nin Afganistan'dan geri çekilmesinin arkasında Biden yönetiminin önceliklerinin değişmesinin de etkili olduğunu belirten Yeşiltaş, geri çekilişin ABD için bir "dönüm noktası" olduğunu söyledi.
Afganistan’dan çıkan ABD'nin kendi siyasi önceliklerinin farklılaşacağına işaret eden Yeşiltaş, "ABD’de uzun zamandır tartışılan Çin ile mücadele meselesi daha önemli bir konu haline gelecek. Bu aynı zamanda uluslararası siyasetin de değişimine kaynaklık edebilir. Zaten var olan bir mücadele söz konusuydu. Afganistan çekilmesi sonrası yeni bir uluslararası küresel mücadele söz konusu olacak." dedi.
Yeşiltaş, Taliban'ın Afganistan'da iktidarı ele alması sonrası kuracağı hükümet, uygulayacağı hukuk sistemi ve benimseyeceği politikalara ilişkin, "(Taliban) Kapsamlı bir dil kullandı bugüne kadar. Bu kapsayıcı dili pratiklere yansıtacak mı? Bu çok önemli. Eğer bu şekilde davranabilir ve bunu içeride gerçekten hayata geçirebilirse o zaman Afganistan'ı yönetmesi ve uluslararası destek alması, meşruiyet zemini oluşturması daha kolay. Ancak bunu başaramaz ve daha sert, Taliban'ın daha merkezde olduğu ve baskıcı bir iktidar, rejim oluşturursa o zaman hem içeride hem dışarıda işleri çok daha zor olacak." ifadelerini kullandı.
Kabil havalimanı yakınlarında meydana gelen saldırıların Taliban’ın Afganistan’ı yönetmesini zorlaştıracağını kaydeden Yeşiltaş, "DEAŞ Horasan gibi örgütler, Taliban ile çok sert mücadeleye hazır olduklarına dair röportajlar veriyorlar. (Taliban) Bu güvenlik sorununu ortadan kaldırabilirse o zaman yine Afganistan’da istikrarın yakalanması sorunlarının çözülmesini mümkün hale getirecektir." dedi.
Yeşiltaş, Afganistan’ın geleceğinde bölgesel aktörlerin de rolünün önem taşıdığına değinerek, "Şimdilik bütün bölgesel aktörlerin Afganistan’da istikrarı önceledikleri, istikrardan anladıklarının da güvenlik olduğu anlaşılıyor." diye konuştu.