8 Mart ve LGBT sapkınlığı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde sapkın LBGT örgütleri meydanlardaydı!

HAKSÖZ HABER

8 Mart Dünya Kadınları Günü orta çıkışı ve yayılması hakkında tartışmalar olan Sovyetler ve ABD'deki kadın hareketleriyle ilişkilendirilen bir gün. Özünde oldukça ideolojik bir zeminden beslenen 8 Mart’ın bugün gelinen noktada ise daha farklı bir yere savrulduğunu söylemek mümkün.

KAOS GL vb. sapkın oluşumlar 8 Mart’ta örgütlenerek gayrı meşru olanı meşrulaştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Bu noktada Diyarbakır gibi bir ilde dahi yürüyüş düzenleyecek cürete sahipler.

HDP’nin de oldukça içli dışlı oldukları sapkın LGBT örgütlerinin 8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla yaptıkları faaliyetler, seslerini çıkartmaktan korktukları anlaşılsa da bazı feministleri dahi rahatsız etmişe benziyor. Zira 8 Mart'ta kadınların sorunlarının konuşulduğu bir ortamdan ziyade cinsi sapkınların en önde olduğu bir vasat ortaya çıkıyor.

Türkiye’de laik-seküler kesimler için cinsi sapkınlığı meşrulaştırmak, kendilerini ifade etmenin yeni bir aracı olma yolunda hızla ilerliyor. Boğaziçi hadiselerinde iyice ayyuka çıkan sol ve sapkın oluşumlar arasındaki ilişki bir tür gelenek/din karşıtlığı üzerinden kendisini tanımlıyor.

8 Mart bu bağlamda sadece bir dönüm noktası olarak görülebilir. Kadınların yaşadıkları problemleri bir perde gibi kullanan sol-sapkın çevreler meşruiyetlerini buradan sağlamaya çalışarak fahşa kültürünü yaygınlaştırıyorlar.

Başta LGBT sapkınlığı olmak üzere fıtri esasları hedef alan her türlü tuğyana karşı demogojik, hamaset dolu karşı çıkışların ötesinde bilgi ve ahlak merkezli bir karşı duruş geliştirilmesi gerekiyor. Değişimin çok hızlı yaşanacağı unutulmamalıdır. Gayrı meşru olanın meşrulaştırılmasına karşı da aynı hızla tavır alınmalıdır!

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!