71 dernek ve platformdan Suriyeli mültecilere karşı artan nefret ve şiddete karşı ortak duruş çağrısı

Sığınmacılar Platformu’nun düzenlediği basın toplantısına dernek ve STK’lardan oluşan 71 kurum ve kuruluş destek verdi. Programda okunan basın açıklamasında göçmen karşıtı ırkçılığa karşı ortak tutum çağrısı yapıldı.

Basın metninin Türkçesini Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır platformundan Yıldız Önen, Arapçasını ise Sığınmacılar Platformu üyesi ve göçmen hakları konusunda önde gelen aktivistlerden Taha El Gazi okudu. Programda imzacı kurumların temsilcileri de konuşmalarıyla göçmen karşıtlığı ve ırkçılığa dönük açıklamalar yaptı.  

Irkçılığa Hayır platformundan Yıldız Önen, üretilen nefret ve dezenformasyon sağanağının son dönemde yaşanan nefret ve ırkçılık olaylarının sorumlusu olduğunu belirtti. 10 yıldır burada yaşayan Suriyeli göçmenlerle ilgili bitmek bilmeyen bir yalan ve nefret kampanyası yapıldığının ve Altındağ’da yaşanan olayların, Bursa’da yaşanan ve bir gencin linç edilmesiyle sonlanan nefret cinayetinin ve daha birçok ırkçı saldırıya karşı güçlü ve hak temelli ortak bir duruşla cevap vermek gerektiğini vurguladı.

Okunan basın bildirisinde hükümet, ilgili bürokrasi ve muhalefete çağrılar yapıldı. 

Cezai yaptırımlar uygulanmalı

Bildiride devletin hukuki görevini yerine getirmesi gerektiği, insan haklarının evrenselliği ve mültecilerin de insan haklarının sonuna kadar korunması gerektiğinin altı çizildi.

Son dönemde yaşanan ölümlere atıf yapılan programda mültecilerin can güvenliğini sağlamak için daha etkin önlemler almak gerektiği ifade edildi. Basın açıklamasına katılan dernek ve STK yöneticileri iktidarı, "bugün hükümet saldırı ve hak ihlallerini etkili bir biçimde soruşturmalı ve caydırıcı cezalar vermelidir" ifadeleriyle harekete çağırdı.  

Muhalefetin ırkçı söylemleri

Bildiride anayasal çerçevedeki ayrımcılığın suçsuz bırakılmaması çağrısı yapıldı. Muhalefetin ayrımcı ve ırkçı pratikleri teşvik eden açıklamalardan kaçınması çağrısında bulunulan bildiride, kimi siyasilerin aktif olarak sosyal medyada ırkçı nefreti kışkırtıp yaydığını vurgulandı.

Yıldız Önen'in okuduğu bildirinin sonunda, 'nefreti yayanların değil göçmenlerle bir arada yaşamak isteyenlerin sesini yükseltmek gerekir' denildi.  

Medipol Üniversitesi’nde Öğretim Üyesi olan Dr. Berat Özipek yaptığı konuşmada ‘göçmen meselesi sadece göçmenlerin değil bir arada barış içinde yaşamak isteyen Türkiye toplumunun meselesidir’ ifadeleriyle ırkçılığa karşı olunması gerektiğini ifade etti. 

Basın toplantısında birçok davetli kısa konuşmalar yaptı. Yapılan konuşmalarda öne çıkan vurgular şöyleydi: 

  • Mesele insani ve vicdani bir mesele olmakla birlikte sadece bu şekilde çözülemez. Acilen hukuk ve adalet çerçevesini geliştirmek gerekir. 
  • Sosyal medyanın nefret yaymak için kullanımına karşı etkin tedbirler gerekir. Irkçılık cezasız kalmamalıdır. 
  • 10 yıl sonra yapılması gereken ciddi bir biçimde entegrasyonu konuşmaktır. Bu konuda tüm aktörlerin görev alması gerekir. 
  • Türkiye toplumunu Suriyelilerin neden burada olduğu ile ilgili eğitmek gerekiyor – entegrasyon ve uyumun iki taraflı olduğunu unutmamak gerekiyor. 
  • Türkiye’de Ümit Özdağ gibi ırkçılarla değil Suriyelilerle dayanıştığı görünür olan bir hareket inşa etmek gerekiyor. 
  • Suriyelilerden önce başka gruplara karşı da ırkçılık yapıldı. Kürtler bunların başında geliyor ve bugün ırkçılığın ne olduğunu çok iyi bilen grupların da dayanışmasını arttırmak gerekir. 
  • Suriyeli ve diğer göçmenlerin ucuz iş gücü olarak görüldüğü sistemin değişmesi gerekir. 

Ayrıca göçmenler tarafından ‘Suriyeli sığınmacı halkı’ için verdikleri mücadelelerden dolayı Yıldız Önen, Taha El Gazi ve Bekir Berat Özipek’e teşekkür plaketleri verildi.

71 kurumun tek tek isminin okunduğu ve birçok kurum temsilcisinin salonda bulunduğu toplantı bu kadar fazla kuruluşu yan yana getirmesi ve ırkçılığa karşı ortak bir tutum sergilemesi bakımından önemli bir adımı temsil ediyor.

Toplantıda okunan basın açıklamasının tam metni:

Adalet, barış ve hak temelinde ortak bir tutum alalım

Son aylarda sığınmacılara yönelik saldırı ve cinayetler endişe verici bir nitelik taşıyor. 

Ankara’nın Altındağ ilçesi Battalgazi Mahallesi'nde bir grup, sığınmacıların işyerlerine ve evlerine saldırdı. Bursa’da pazarda saldırıya uğrayan Suriyeli 17 yaşındaki Hamza Acan dövülerek öldürüldü. Bu listeyi uzatmak mümkün.

On yıldır Suriyeli sığınmacılara yönelik yoğun bir dezenformasyon sağanağı altında olmanın ürkütücü sonuçları, bugün yaşadığımız. Üretilen nefretin sonuçlarının ne olduğu düşünülmeden devam eden bir dezenformasyonla karşı karşıyayız. Masum insanlara yönelik şiddete döndüğü bu noktada, aşağıdaki talepler ışığında, haktan ve adaletten yana olan herkesi nefreti ve şiddeti durdurmak için sesini yükseltmeye davet ediyoruz.

Sığınmacılar hak sahibi bireylerdir. Bu ülkede onların da insan onuruna yaraşır biçimde muamele edilmesini sağlamak, adaleti ve barışı önemseyen tüm bireyler bakımından insani ve ahlaki bir ödevi; devlet açısından ise hukuki bir gerekliliği ifade eder. Bu çerçevede tüm sığınmacıların insan olmak bakımından sahip oldukları haklar tanınmalı ve etkili biçimde korunmalı.

Hükümet sığınmacıların can güvenliğini sağlamak için daha etkili önlemler almalı; sığınmacılarla ilgili dezenformasyonu gidermeye yönelik olarak toplumu bilgilendirme görevini yerine getirmeli; saldırıları ve ihlal iddialarını etkili biçimde soruşturmalı; 

Siyasiler ise seçimlerin yaklaşmasıyla artan ve sığınmacıları şiddetin hedefi haline getiren kirli propagandaya derhal son vermeli; ayrımcı, ırkçı ifade ve pratiklerden kaçınmalı; bunu yapanlara kendi içinde yer vermemeli.

Sığınmacılara saldırılara dahil olanların, onları medyada ya da sosyal medyada kışkırtanların, ayrımcılık yapanların suç işledikleri unutulmamalı, bazı belediye başkanları örneğinde, kamu makamını temsil konumunda olup, anayasal ve yasal çerçevede geçerli olan ayrımcılık yasağını açıkça ihlal eden kişilere karşı hukukun gerekleri uygulanmalı, saldırılar cezasız kalmamalı, suçlular cezalandırılmalı ve caydırıcı yasal düzenlemeler yapılmalı. 

Medya sığınmacılara yönelik ihlallere kayıtsız kalmamalı; doğrudan veya dolaylı olarak ırkçılığı, ayrımcılığı teşvik eden dilden, söylemden kendisini arındırmalı; onu hak temelli bir perspektif ve dille değiştirmeli. 

İnsanlığımızı, vicdanımızı derinden yaralayan söylem ve tutumları ve bunların beraberinde yükselen ayrımcı ve ırkçı saldırıları engellemek, o şiddeti üreten nefrete karşı çok daha kararlı biçimde ve birlikte mücadele etmek mümkün. 

Bunun için, birbirimizi düşmanlaştırmaya ve ortadan kaldırmaya çalışanlara karşı, hayatı çok daha kararlı biçimde savunmalı, ayrımcı ve ırkçı kötülüğü çok daha net biçimde mahkum etmeliyiz.

Bu talepler ışığında herkesi artık can alıcı noktaya ulaşan nefreti durdurmaya ve adalet ve barış temelinde herkesi ortak bir tutum almaya davet ediyoruz.

21 Ocak 2022, İstanbul

İmzacılar:

AID Uluslararası Doktorlar Derneği

Al Hayat İnsani Yardımlaşma Derneği

Albashyer İnsani Yardım Derneği 

Ataa İnsani Yardımlaşma Derneği

Barq Araştırma ve Danışmanlık Merkezi

Beraberlik Eğitim Sağlık ve Sosyal Yardımlaşma Derneği

Bünyan Gençlik ve Kalkınma Derneği

Cennet Azığı

Ekyazi.com

Fıratlı Ev Sosyal Yardımlaşma Derneği

Geleceğin Girişimci Kadınları Derneği 

Göç izleme derneği

HAK inisiyatifi

Halkların Köprüsü Derneği

Havran Derneği

Hayat Nisa Derneği 

Hepimiz Göçmeniz, Irkçılığa Hayır Platformu

Himma Gençlik Derneği

Irkçılığa ve Milliyetçiliğe DurDe Platformu

İlim ve Maarif Derneği 

İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi

İnsan İnsani Yardım Derneği

İnsani Hairy Kalkındırma Derneği

İnsani Şam Derneği

İnsani Yardım Derneği

İslambol Uluslararası İnsani Yardım ve Eğitim Derneği 

İzmir Müzisyenler Derneği

Kadın Destek Derneği

Kardeşlik Ekibi Derneği

Marifet ve Öğrenim Derneği

Mazlum-Der 

Menekşe Organizasyon Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği

MİGARTS - Göç, Sanat ve Spor Platformu

MSYD-Mülteciler ve Sığınmacılarla Yardımlaşma Dayanışma ve Destekleme Derneği 

Mühendisler Topluluğu Derneği 

Mülteci Dernekleri Federasyonu

Mülteci Medyası Derneği

NİSVA Adalet Eğitim ve Yardımlaşma Derneği 

Özgür-Der

Özgürlük İçin Hukukçular Derneği İstanbul Şube

Rabıta Suriyeli Kadın Derneği

Rahmet Yardımlaşma Derneği

Reyhan Yardım Derneği

Sema İnsani ve Tıbbi Yardım Derneği

Sevgi Yardımlaşma Derneği

Suriye çözüm masası Platformu 

Suriye Devrimi Gençlik Birliği

Suriye Sosyal Kültürel Birliği

Suriyeli Avukatlar Derneği

Suriyeli Dernekler Platformu 

Şam Evi Derneği

Şam Forumu Derneği 

Şam Yetimler Derneği  

Taç Kurana Hizmet ve Kültür Derneği

Tarlabaşı Dayanışma 

Tek Vucüd Derneği

Tekeffül Hayır Derneği

Tekeffül Şam

Tekirdağ Mülteci Platformu

Uluslararası İnsani Yardım Organizasyonu Derneği 

Uluslararası İnsani Yardımlaşma Derneği

Uluslararası Mülteci Hakları Derneği

Uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları Federasyonu

Uluslararası Sosyal İnsani Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği 

Uluslararası Suriye Evi Derneği 

Vatandaşlık Onuru ve Hakları Derneği 

Yeniden Kuruluş ve Kalkınma Derneği

Yeryüzü Çocukları Derneği

Zeyd Bin Sabit Yardımlaşma Derneği

Zidne Organizasyon

Basın Açıklaması Haberleri

Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”
İslami STK'lar: Gazze için meydanlara inmekten vazgeçmeyeceğiz
Ey Sisi, Gazze halkının açlık ve susuzluktan ölümünü daha ne kadar seyredeceksin?
ANFİDAP: “Sisi Gazze’deki soykırıma sessiz kalma utancından kurtulmalıdır”