6-7 Ekim olaylarının mağdurlarından Rıdvan Özdemir, elinde silah olan ve maskeli saldırganlarla beraber hareket ettiğini gördüğü Gelê Kurdistan TV muhabiri Rojhat Doğru’ya "Yılın Başarılı Gazetecileri" ödülünün verilmesine tepki gösterdi.
Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti'nin düzenlediği (GGC) "Yılın Başarılı Gazetecileri" ödül törenine; Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Emniyet Müdürü Adnan Daştan, DTSO Başkanı Ahmet Sayar, DESOB Başkanı Alican Ebedinoğlu, Baro Başkanı Tahir Elçi, Vali Yardımcıları ve merkez ilçe kaymakamları katıldı.
Törende geçen yıl 6-7 Ekim olaylarında görgü tanıklarının elinde silah ile gördüğü Gelê Kurdistan TV Muhabiri Rojhat Doğru’nun çektiği, ‘6-7 Ekim Olayları Diyarbakır’ isimli görüntüler birincilikle ödüllendirildi.
Törende Gelê Kurdistan muhabiri Rojhat Doğru'ya ödül verilmesine tepki gösteren 6-7 Ekim mağdurlarından Rıdvan Özdemir, söz konusu muhabiri olaylarda bir elinde silah bir elinde kamerayla gördüğüne dikkat çekerek, verilen ödülün kendilerini bir daha yaraladığını ifade etti.
6-7 Ekim olaylarında bayram ziyareti için bir yakınına gittiği Mevlana Halit Mahallesi'nde silahlı saldırı sonucu yaralanan Rıdvan Özdemir; Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Emniyet Müdürü Adnan Daştan, merkez İlçe kaymakamları ile Güneydoğu Gazeteciler Cemiyetine tepki göstererek, verilen ödülün olayların mağdurlarına hakaret olduğunu söyledi.
Geçen yıl Kurban Bayramı’nın 4’üncü gününde yaşadıklarını anlatan Özdemir, şunları dile getirdi: “Bilindiği üzere HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın çağrısı üzerine Kobani bahaneli olaylarda her yer ateşe verildi, dükkânlar yağmalandı. O gün ben ikindi namazını kıldıktan sonra Muhammediye Camii civarındaki bir yakınıma bayram ziyaretine gidiyordum. Orada kalabalık bir grubun sesi geliyordu. Sonra silah sesleri gelmeye başladı. Yüzleri maskeli insanlar oradan kaçmaya başladılar. Ben de o esnada bana bir zarar gelmemesi diye kendimi başka bir sokağa attım. Kendimi attığım sokağın başında da yüzleri kapalı, elleri silahlı kişilerle karşılaştım. Onları görünce eve dönmeye karar verdim. Tam sokaktan çıkıyordum ki sol bacağımda bir sıcaklığın olduğunu hissettim, sıcaklık daha sonra ağrıya dönüştü. Bacağıma baktığımda kanlar içindeydi yere düştüm. Yere düştükten sonra kafamı kaldırdığımda; karşımda eli silahlı, kaleşnikoflu, pompalı, satırlı ve sopalı insanlar benim bulunduğum yere doğru ateş ediyorlardı. Sol bacağımdan darbe aldım. O esnada başı hafif kel, elinde silah olan birini ve yanında da keleşli, maskeli insanları gördüm. Çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırıldım.”
“Rojhat’ın bir elinde silah diğer elinde de kamera vardı”
Hastanede uzun süre tedavi gördüğünü dile getiren Özdemir daha sonra, “Tedavi olduktan sonra telefondan (internet) neler yaşandığına baktım. O esnada Gelê Kurdistan TV Muhabiri Rajhat Doğru ile ilgili bir haber gördüm. Hafızamı yokladım, vurulduğum an başımı kaldırdığımda karşımda onu gördüğümü hatırladım. Bir elinde silah diğer elinde de kamera vardı. Haberlerde görünce o aklıma geldi. Onu vurulduğum yerde görmüştüm. Emniyette verdiğim ifademde de bunu söyledim ve şikâyetçi oldum. Fakat adam öldürmeye yeltenen, hakkında dava açılması gereken bir kişinin devlet yetkililerinin de katıldığı bir törende ödüllendirilmesini anlayamıyorum. Ben bu kişiyi teşhis etmiştim ve şikâyetçi olmuştum. Ama o günden bugüne herhangi bir işlemin yapılmaması beni kuşkulandırıyor. Sizin aracılığınızla tekrar belirtmek isterim ki ben bu kişiden şikâyetçiyim.” diye belirtti.
“Eli silahlı muhabire ödül verilmesi bize büyük bir hakarettir”
“Eli silahlı bir muhabirin Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nden ödül alması bizi derinden üzmüştür.” diyen Özdemir. “Özelikle bu ödül törenine Diyarbakır Valisi Hüseyin Aksoy, Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, Emniyet Müdürü Adnan Daştan ve merkez ilçe kaymakamlarının katılması ayrıca bizi üzmüştür. Valinin bu programa katılmakla neyi amaçladığını anlamadım. Vali ve Başsavcı bir gün olsun bu katledilen insanların taziyesine katılmadı, onların ailelerini ziyaret etmedi. Keşke bu ödül verilirken bu kişilerin kim olduğuna bakılsaydı. Eli silahlı muhabire ödül verilmesi bize büyük bir hakarettir. Vahşice katledilen gencecik insanlara ve ailelerine yapılan en büyük saygısızlıktır. İnsanlar vahşice öldürüldü, yaralandı. Ben şu anda bile ayağımın acısıyla yaşıyorum. Benim dışımda çoğu insan belki sakat kalmıştır. Bu tören vahşice öldürülen insanlara, ailelerine, yaralanan ve yaralananların ailelerine büyük hakaret ve saygısızlıktır.” dedi.
PKK/HDP’lilerin 6-7 Ekim olaylarında gerçekleştirdikleri saldırılarda yer aldığı daha önce de basına yansıyan Gelê Kurdistan Muhabiri Rojhat Doğru, olaylarla ilgisi olmadığını sadece haber amaçlı orada bulunduğunu iddia etmişti. Hatırlanacağı üzere 6-7 Ekim olaylarında Diyarbakır’da kimi gazeteci kılıklıların silahlı çeteler için İslami STK’ların çevrelerinde gezinerek keşif ve gözcülük yaptıkları belirtilmiş.
Özellikle bölgede son yıllarda PKK tarafından basın mensuplarının kaçırılması, gerek Diyarbakır’da gerekse de Kobani olayları sırasında Suruç’ta görev yapan gazetecilerin şiddete uğramasını görmeyen Güneydoğu Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği bir organizasyonla 6-7 Ekim olaylarında dahli olduğu görgü tanıkları tarafından belirtilen birini ödüllendirmesi dikkat çekici bulundu. (İLKHA)