5N1K Programından Mülteci Dosyası

​​​​​​​Gazeteci kılıklı ırkçıların “ümmetçi siyasetin bedeli” olarak göstermeye çalıştıkları bir vaziyette mülteci meselesi ile alakalı insani ve vicdani olarak nitelendirebilecek işler de yapılıyor.

Erkam Kuşçu / Haksöz Haber

Türkiye’de yükselişe geçen milliyetçi atmosfere bağlı olarak tartışılan mülteciler meselesinde medya önemli bir konumda bulunuyor. Özellikle sol, ulusalcı eğilimlere sahip ırkçı gazete ve haber sitelerinde1 yapılan düşmanlaştırıcı ve ötekileştirici üslup zaten bu tarz eğilimlere sahip olan insanların daha fazla galeyana gelmesini tetikliyor. Milliyetçi popülizmin bir takım ittifakların neticesinde siyaset sahnesinde de güçlenmesi başta Suriye meselesi olmak üzere mültecilerle ilgili insani bir siyaset izleyen cari hükümetinde söylem ve uygulamalarında menfi değişimler yaşanmasına sebep oldu. En basit adli vakalar arasında yer alan münferit olayların dahi “Suriyeli dehşeti” şeklinde lanse edilmesi kardeşlik iklimini zedelerken ırkçı ayrımcı düşünme biçimine güç katıyor. Gazeteci kılıklı ırkçıların “ümmetçi siyasetin bedeli” olarak göstermeye çalıştıkları bir vaziyette mülteci meselesi ile alakalı insani ve vicdani olarak nitelendirebilecek işler de yapılıyor. Cüneyt Özdemir tarafından hazırlanan 5N1K programının sığınmacı dosyası buna örnek olarak gösterilebilir. Muhakkak ki eksiklikleri vardır, (27 Temmuz tarihinde Saraçhanede yapılan eylemin, “mültecilerin sığındıkları ülkeden ayrılmama mücadelesinin görüntüleri” şeklinde ifade edilmesi gibi)2 ancak böylesi bir vasatta insaflı bir şekilde meseleye yaklaşması takdiri hak ediyor.

Özdemir, mülteciler ile alakalı dezenformasyona dayalı bilgi kirliliğinin içerisinde gazeteciliğin en temel kurallarını işleterek bir dosya haber hazırlamış. Mültecilerle ilgili en çok tartışılan başlıkları bu konuda çalışmalar yapan dernek, vakıf temsilcilerine, akademisyen ve ekonomistlere sorarak bilgi ve vicdan merkezli sorgulamalara ulaşmış. Ekonomist Sadi Uzunoğlu ile yapılan röportajda Uzunoğlu, ekonomik yük söylemi hakkında şunları dile getiriyor: “Ekonomiye zararları (mültecilerin) şeklinde bakmıyorum. Çünkü bir kişi, işgücü olarak bakmamız lazım. Kayıt içi veya kayıt dışı bunlar (mülteciler) istihdama, üretime mutlaka katılırlar. Bir kişiyi işe almak demek aynı zamanda üretimi de artırmak demektir. … Zarar olarak bakmamamız lazım. Bir de tabi bunlara (mültecilere) yapılan harcamalar var. Bu harcamalar da ekonomiye aktarılmış olan paralardır. Burada bu paraların atıl ve verimli alanlara aktarılmadığını diyebilirsiniz, o ayrı bir şeydir. Veyahut da Avrupa Birliği’nin proje yardımları da ekonomiye para girişini sağlıyor. Göçle gelen Suriyelilerin getirdikleri para ve altınlar da bir şekilde ekonomiye dâhil oluyor.” Uzunoğlu ardında asıl problemin mültecilerin kültürel ve ekonomik uyum şartlarının oluşturulmasında yattığını belirterek mülteci meselesinin sadece ekonomik olarak ele alınamayacağını insani boyutunun da atlanmaması gerektiğini belirtiyor. İltica ve Göç Araştırmaları Merkezi Başkanı Metin Çorabatır3, Suriyeli mülteciler ile ilgili yapılan tartışmaların sağlıklı bir şekilde ilerletilemediğini aktardıktan sonra medya da var olan tek taraflı bakış açısını eleştiriyor: “Toplum ikiye bölünmüş durumda. Hâlbuki hepimizi ilgilendiren bir mesele ile karşı karşıyayız. Dünyadaki örneklerden de yararlanarak iyi bir entegrasyon sistemi oluşturmamız lazım. Yoksa yaşanan bu gerginlikler, ateşe benzin dökercesine nefret söyleminin körüklediği provokatif söylemler toplumu iyice geriyor. Mülteciler geri dönemiyor, başka ülkelere gidemiyor çok zor durumdalar. Kimse onların sesine kulak vermiyor, onlara mikrofon uzatan yok. Neredeyse bir hafta geçti, kamuoyunda, televizyonlarda, gazetelerde konu tartışılıyor ancak mülteciler, Suriyeliler siz ne düşünüyorsunuz diyerek kimse onlara mikrofon uzatmıyor. …  Uluslararası mülteci hukukunun gerekliliklerinden yola çıkarak topluca çözümler ararsak bu dört milyon insan bizim için fırsat olacaktır. Bugüne kadar yaptıkları gibi ekonomiye de katkıları olacaktır.”

Programın videosu:

Dipnotlar:

1-https://www.haksozhaber.net/hayatlari-yalan-ve-kiskirtma-uzerine-kurulu-116996h.htm

2- https://www.haksozhaber.net/ozgur-der-sarachane-parkinda-yapacagimiz-eyleme-iliskin-aciklama-117027h.htm

3- Metin Çorabatır’ın Halk TV’de Uğur Dündar ile yaptığı tartışma mülteci düşmanı ırkçı zihniyet ile meseleyi vicdan merkezli değerlendiren insanların perspektiflerini anlamak açısından önemli detaylar barındırıyor. https://www.youtube.com/watch?v=rIfjIL0n7iM

Medya Haberleri

Facebook, Filistinli haber kaynaklarını yüzde 77 kısıtladı
İsmail Saymaz sen tam bir yalan makinesisin!
Yeni Akit bu saçmalıklara yer vermek zorunda mı?
Milyonların katili Esed'in Halk Tv’de CHP’ye teşekkürünü unuttunuz mu?
Nagehan Alçı’nın başörtülü yayın performansı: Suriye Devrimi’ni DAEŞ’le aynı kefeye koyma çabası