Sağcı Devlet Başkanı Ivan Duque ve hükümetine muhalif işçi sendikaları, konfederasyonlar ve öğrenci birlikleri Ulusal Grev (Paro nacional) ilan ederek tüm ülke genelinde barışçıl gösteriler için halka çağrıda bulunmuştu.
Başkent Bogota, Cali ve Barranquilla şehirleri başta olmak üzere yüz binlerce kişi ülkenin dört bir yanında grev çağrısıyla meydanlara döküldü.
Hükümet, ülkenin Venezuela, Brezilya, Ekvador ve Peru ile olan kara ve deniz sınırlarını iki günlüğüne, Cuma sabah saat 5'e kadar geçişe kapattı, ordu da teyakkuza geçti.
Barışçıl başlayan gösteriler bazı şehirlerde şiddetini artırdı ve güvenlik güçleri ile protestocular arasında çatışmalar yaşandı.
En geniş çaplı gösteriler başkent Bogota'daydı. Bazı göstericiler merkezde toplandı, bazıları da şehrin kuzeydoğusunda El Dorado Uluslararası Havalimanı'na yönelmeye çalıştı.
Yetkililer, en az 42 sivilin, 37 polisin yaralandığını 36 kişinin de gözaltına alındığını duyurdu.
Cali Belediye Başkanı Maurice Armitage Perşembe akşam saat 7 itibariyle şehirde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Cali'nin bazı bölgelerinde yağmalama olduğu bildirildi.
Sendikalara, işçilere ve öğrencilere başka grupların katılmasıyla protestolar büyüdü. Ulusal Grev'in, Kolombiya'da 1977'deki grevden bu yana en geniş çaplı gösteriler olduğu belirtiliyor.
BBC'nin Latin Amerika Servisi BBC Mundo, Kolombiya'da yüz binlerce kişi sokaklara döken gösterilerin nedenlerini derledi.
1- 'Ekonomik reform paketi' iddiaları
Göstericiler, sağcı lider Ivan Duque'nin işçilerin omuzunda ekonomik ve sosyal ağırlık yapacak bir 'ekonomik reform paketi hazırlığında' olduğunu söylüyor.
Bu paketteki teklifler arasında devletin emeklilik fonunda kesintiye gitmesi, emeklilik yaşının artırılması, genç çalışanlara ödenen asgari maaşta indirime gidilmesi olduğu belirtiliyor.
Hükümet ise ekonomik reform paketi iddialarını reddetti ve Kongre'ye sosyal güvenceler ve işçilerin durumlarına ilişkin herhangi bir teklifte bulunulmadığını söyledi.
2- Eğitim
Gösterilere katılanlar arasında devlet üniversiteleri ve özel üniversitelerden öğrenciler de var.
Hükümetin eğitim politikalarına karşı sık sık gösteriler düzenleyen öğrencilerin talebi hükümetin eğitime daha fazla yatırım yapması.
Öğrenciler, hükümetin 2019 yılı bütçesinde yükseköğretime ayırdığı payın artırılması talebiyle geçen yıl iki ay süren protesto gösterileri düzenlemiş, hükümet 1.3 milyar dolarlık yatırım sözü vermişti.
Öğrencilerin sokakta olmalarının diğer sebepleri de, protesto gösterilerindeki polis şiddetine tepki ve bazı üniversitelerde yaşanan yolsuzluk.
Kolombiya Eğitim Bakanı Maria Victoria Angulo ise hükümetin talepleri yerine getirdiğini ve eğitime 'ülke tarihinde daha önce görülmemiş miktarlarda kaynak ayrıldığını' söylüyor.
3- Yerli halk, insan hakları ve eski FARC gerillaları cinayetleri
Göstericilerin bir kısmı da hükümetin, yerli halk, insan hakları aktivistleri ve eski FARC (Kolombiya Devrimci Silahlı Güçleri) gerillalarının öldürüldüğü cinayetleri önlemekte yetersiz kaldığını söylüyor.
Ivan Duque'nin 7 Ağustos 2018'de devlet başkanlığına geldiği tarihten bu yana ülke genelinde işlenen cinayetlerin sayısı da arttı.
Şiddet olaylarının en yoğun olduğu bölge ülkenin güneybatısındaki dağlık Cauca eyaleti. Bu eyalet silahlı örgütlerin, FARC yanlısı muhaliflerin, paramiliter grupların ve uyuşturucu çetelerinin de varlığının güçlü olduğu bir bölge.
Ekim ayındaki cinayetlerden sonra, Devlet Başkanı Ivan Duque'nin Cauca'daki sosyal dönüşüm programlarının başına getirdiği temsilci Miguel Ceballos, bölgedeki projeleri desteklemek için 390 milyon dolar yatırım ayrılacağını açıkladı. Amaç bölgenin alt yapısını, sağlık ve eğitim sistemini geliştirmek…
Devlet Başkanı Duque ayrıca güvenliğin sağlanması için bölgeye 2.500 askeri personel konuşlandırılacağını duyurdu.
Hükümetin bu adımı, askeri önerilerinin güvenlik sorununun çözümüne fayda sağlamayacağını düşünen bazı yerel halk liderleri tarafından eleştirildi.
Kolombiya'daki insan hakları örgütlerinin verilerine göre ülkede son dört yılda, aktivistlerin, çevrecilerin ve eski FARC gerillalarının hedef alındığı 400'den fazla cinayet işlendi.
4- Barış Anlaşması'na uyulması
Göstericiler, hükümetin FARC ile 2016'da imzalanan barış anlaşmasının uygulanmasında daha kararlı olmasını ve anlaşma şartlarına bağlı olmasını istiyor.
Çiftçilerin de katıldığı protesto gösterilerinde hükümetin özellikle anlaşmanın 4. maddesini ihlal ettiği söyleniyor.
Hükümetin FARC'la yaptığı anlaşmanın 4. maddesi, yasa dışı ekin yetiştirilen bölgelerin yerine, yoksul halkın da faydalanması için kademeli olarak alternatif ekinler yetiştirilmesini öngörüyordu. Hükümetin bu maddeyi hayata geçirmediği eleştirileri yapılıyor.
Uzmanlar, bu durumun da özellikle ülkedeki yerli halk arasında hükümete karşı güvensizlik yarattığı yorumunu yapıyor.
Devlet Başkanı Ivan Duque, bu yılın Nisan ayında, FARC'la varılan anlaşma uyarınca kurulan özel savaş suçları mahkemesinin öne sürdüğü altı maddeye karşı çıkmış ve 'barışı öldürmeye çalışmakla' suçlanmıştı.
Diğer yandan Kolombiya silahlı kuvvetlerinin son dönemde FARC'a yönelik operasyonları da devam ediyor.
Kasım başında bir gerilla kampına düzenlenen operasyonda, FARC tarafından kullanıldıkları öne sürülen sekiz çocuğun öldürülmesi tepki çekmişti.
Hükümet öldürülenler arasında 12 yaşında bir kız çocuğu, 15 yaşında bir ergen ve 16 yaşından küçük bir diğer çocuğun da bulunduğu bilgisini halktan saklamış ve yalnızca operasyonun 'kusursuz ve başarılı olduğunu' söylemişti. Bu bilginin Kongre'de açığa çıkması üzerine Savunma Bakanı Guillermo Botero istifa etti.
Botero'ya yönelik eleştiriler New York Times'ın Mayıs ayında yaptığı bir haber sonrası tırmanmaya başlamıştı.
Habere göre orduda üst düzey yetkililerin askere 'öldürdükleri veya kaçırdıkları militan sayısını ikiye katlamaları' talimatı verilmişti. İnsan hakları aktivistleri ve şiddet kurbanları örgütleri, bu talimatın ülkede yargısız infazları ve sivil ölümlerini artırabileceği uyarısında bulunmuştu.
Bu talimat birçoklarına Kolombiya eski Devlet Başkanı Alvaro Uribe Velez döneminde ordunun binlerce sivil yoksul genci öldürüp daha sonra yetkililere 'gerilla oldukları için öldürüldüklerini' söylediği dönemi hatırlattı.
Kolombiya Silahlı Kuvvetlerinin bu skandal 'falsos positivos' (yanlış pozitifler) olarak biliniyor.
Toplumun farklı kesimlerini birleştiren bu başlıklar hükümete karşı memnuniyetsizliği de artırdı.
Gallup araştırma şirketinin Ekim 2019 verilerine göre halkın %26'sı Ivan Duque'yi hala desteklerken, hoşnutsuz olduğunu söyleyenlerin oranı ise %69'a çıktı.
Kolombiya'nın dört bir yanında yüz binlerce kişiyi sokağa döken Ulusal Grev de Duque hükümetinin en zorlu sınavlarından biri oldu.