HAKSÖZ HABER
Emekli Tümamiral Ahmet Yavuz, Sözcü gazetesi yazarı Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtlamış. "Bugün 28 Şubat mağdurları varsa hapiste yatan 14 general ve yargılaması devam eden arkadaşlarımızdır" görüşünü dile getiren Yavuz zeytinyağı misali üste çıkmayı başarmış!
Ordu içerisinde tarikat, cemaat mensubu olamayacağını iddia eden Yavuz ağzındaki baklayı ise sonradan çıkartıyor: 28 Şubat'ta TSK'dan atılanların tamamı ya bir tarikat, ya bir cemaat üyesiydi, kimse kendini saklamasın, gizlemesin, tarikat cemaat orduda olmaz, çünkü tarikat ve cemaatin orduda olmasının ne anlama geldiğini 15 Temmuz'da gördük. Bir asker kendi komutanından emir alır ama bir tarikat mensubu kendi amiri dışında bir başka merkezden emir alabilir, dolayısıyla tarikat ve cemaat yapıları ordularda kabul edilebilecek bir şey değildir. Şu anda 28 Şubat'ın mağdurları hapiste yatan 14 general ve amiraldir, başka da mağduru yok çünkü onlar da hukuksuz ve gayriahlaki bir şekilde yargılanmıştır, bu çok açık ve nettir.
Sol-Kemalistler bu ülkede gerçekleştirdikleri zulümleri unutup her zaman mağdurun kendileri olduğu algısını oluşturuyorlar. Röportajı gerçekleştiren Ruhat Mengi ise devamında 28 Şubat’ın darbe olmadığını söyleyecek kadar işi aymazlığa vardırıyor.
Bayramı onlar da (darbeci paşaları kast ediyor) hapiste geçiriyorlar oysa 28 Şubat'ın darbe olmadığını dönemin siyasetçileri, hukukçular ve siyaset bilimciler anlattı, MGK bildirisinin altında hükümetin imzası var, hükümet göreve devam etmiş ama buna rağmen generallerin yıllar sonra hapsedilmesi büyük hukuksuzluk ama engellenemiyor.
Bozacının şahidi şıracı! 28 Şubat’ın darbe olmadığına dair siyaset bilimcilerin “bilimsel” izahlarını merak ettik açıkçası! Sol-Kemalistlerin hayal dünyasında neler olup bittiğini görmek için yukarıda alıntılanan cümleleri okumak yeterli olacaktır.
Kemalistlerin değiştiği iddialarını dile getirenleri "Mengi ile Yavuz'un harikalar diyarına" kısa bir yolculuğa davet ediyoruz... Türkiye'ye Kemalizm'in darbeci mantığı ile gerçek anlamda hesaplaşmadan rahat yok!