HAKSÖZ-HABER
28 Şubat darbe sürecinde başında bulunduğu Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı makamını darbeciliğin militan aparatı haline getiren, İslami faaliyetlere “irtica” adı altında savaş açan ve bu kapsamda Refah Partisi’nin kapatılmasına gidilen sürece start veren vesayetçi aktörlerden Vural Savaş da öldü. Militer Kemalizmin yüksek yargıda istihdam ettiği Vural Savaş, İslami sembol ve faaliyetleri öncelikli düşman ilan etmiş hatta onları "metastas yapan kanserli hücre" gibi çirkin benzetmelerle kirletmeye kalkışmıştı. Tarihe, hukuku paspas eden, askeri cunta faaliyetlerine kapıkulluğu yapan, laiklik ve Kemalizm hesabına İslam'a savaş açan bir zavallı olarak geçmeyi kendisi tercih etti elbette. Paçalarından akan cehalet ve kibrinin, nefret ve düşmanlığının kendisine ne kazandırdığını net olarak göreceği hesap günü iyice yaklaştı.
28 Şubat için bin yıl da olsa sürecek naralarıyla kendilerini ve taraftarlarını motive eden ancak çok geçmeden zelil şekilde yargı önüne çıkan isimler bir bir ölüyor. Henüz dünyada iken darbeye ilişkin sevinçleri kursaklarında kalan, kibirli başları öne eğilen adamlar için hesap bitmedi tabi. Aksine onların hesabı asıl yeni başlıyor!
Makam mevki cazibesine kapılarak veya da devleti babasının çiftliği olarak gören otoriter Kemalist ideolojiyi yüceltme refleksleri sonucunda devlet imkanlarını kullanarak az suç işlemedi. Halkın inanç değerlerini “irtica” adı altında aşağılamaktan bulunduğu mevkiyi İslam düşmanlığı aracı olarak kullanmaya, 28 Şubat darbesi sürecinde yüzlerce binlerce insanın hakkına girmeye değin günah galerisi son derece geniş bir isim Vural Savaş.
Vural Savaş da benzeri onlarca saz arkadaşı gibi ömrünü bu dünyada heba edenlerden oldu. Ve şimdi günah küpü dolmuş hatta taşmış vaziyette yüklendiği ağır suçlar ve yüz kızartıcı eylemleriyle her fani gibi ahirete intikal etti. Bu dünyada iken Allah’a ve peygamberine karşı açtığı savaş suçundan, girdiği kul hakkından ötürü yeterince müstahakkını bulamadı ama mahşer gününde elbette hesabı ağır olacak!