Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
28 Şubat postmodern bir darbe miydi?
"Aşırı basitleştirilmiş bir ifadeyle diyebiliriz ki, 'postmodern' sayılan tutum, üst-anlatılara karşı inançsızlıktır." diyor Jean-François Lyotard.
O halde 28 Şubat darbesi neden postmodern olarak nitelendiriliyor?
Darbeyi gerçekleştirenlerin bir üst-anlatısı yok muydu?
Aksine, 28 Şubat'ın aktörleri büyük bir üst-anlatıya sahipti.
Aydınlanmacı, ilerlemeci, laik bir zihin yapısındaki 28 Şubatçı aktörler, modern bir ideoloji olarak Kemalizm üst-anlatısını benimsemişlerdi.
28 Şubat kararlarında da bu zihniyetin yansıması etkili oldu.
O halde 28 Şubat'ı postmodern bir darbe olarak nitelemek doğru değil mi?
Ya da yalnızca, "ordu yönetime doğrudan el koymadığı" için mi postmodern bir darbeydi?
Genelde bu şekilde açıklansa da 28 Şubat'ı postmodern yapan şey, önceki "modern" darbelerden farklı olarak öncelikle toplumsal hayatı hedef almasıydı.
Elbette önceki, "modern" darbelerde de darbeyi yapanların bir ideolojisi vardı ve toplum o doğrultuda şekillendirilmek isteniyordu.
Ancak önceki darbelerde ilk hedef siyasal iktidarın devrilmesiydi ve bu yüzden "yönetime doğrudan el konuyordu."
28 Şubat'ta ise "bin yıl sürmesi hedeflendiği" için toplumsal dokuyu belirlemesi beklenen bir yöntem uygulandı.
28 Şubat kararlarında eğitimden ekonomiye, politikadan bürokrasiye tüm yönleriyle toplumsal hayat hedef alındı.
Böylelikle, diğer darbelere göre "soft" görünse de daha etkili ve dönüştürücü olması amaçlandı.
Bu yüzden, 28 Şubat'ın formu postmodern olarak görülebilir.
Yoksa, muhteva bakımından arkaik derecede modern bir darbeydi.