Devlet Bahçeli'nin MHP'si ile o bildiğimiz MHP arasında çok büyük farklar var.
Devlet Bahçeli ve ekibi "menfi milliyetçilik" yapıyor.
"Menfi milliyetçilik" dinin özüne aykırı.
Dolayısıyla daha önce Türk-İslam sentezi şeklinde formüle edilen MHP zihniyetinde artık "İslam" eskisi kadar değerli değil!
Hatta dindarlığı ile öne çıkan ülkücüler parti için bir tür "iç düşman" olarak görülmeye başlandı.
İtildiler ve dolayısıyla partiden uzaklaşmak zorunda bırakıldılar.
Devlet Bahçeli için "Tanrı Dağı kadar Türk" diyebilir miyiz bilmiyorum ama artık "Hira Dağı kadar Müslümanlığı" konusunda da ciddi tartışmalar var.
Türklük artık MHP'de yalnızdır.
Dolayısıyla MHP artık sadece cesettir, ülkücülüğün ruhu olan İslamiyet artık MHP'nin tecezzi kabul etmez bir parçası değildir.
Bahçeli'yi bu noktada tebrik etmek lazım.
Ruhu bedenden ayırmak gibi insanoğlunun yapmaya asla cesaret edemediği bir işi başarmıştır.
Buna kriminolojide "cinayet" deniliyor ama siyaseten buna ne denir gerçekten bilmiyorum.
Şimdi...
MHP'nin geçirmekte olduğu transformasyonu MHP'den zorla koparılan ülkücüler çok daha iyi görmekteler.
Son zamanlarda özellikle tartışma programları ile dikkatleri üzerine çeken Beyaz TV'de cuma gecesi Latif Şimşek'in moderatörlüğünde yayınlanan "Dinamit" adlı programın konuklarından birisi MHP Trabzon eski Milletvekili Orhan Bıçakçıoğlu'ydu.
Bıçakçıoğlu programda 28 Şubat sonrası MHP hakkında çok ilginç bir detay açıkladı.
Duyunca "Yok daha neler" dedirtecek cinsten bir açıklamaydı.
Meğer Devlet Bahçeli'nin MHP'si 28 Şubat'ın astığı astık, kestiği kestik paşası Erol Özkasnak'ı partiye genel sekreter yapmak istemiş!
Yemin et!
Ölümü öp!
İki gözün önüne aksın mı?
Orhan Bıçakçıoğlu, Erol Özkasnak'ın bunu kendisine söylediğini, hatta söylerken yanında iki de şahidinin olduğunu ifade etti.
Peki neden Özkasnak MHP'ye genel sekreter olamadı?
Çünkü adamın adı çok rijit.
İtici ve hiçbir şekilde millete bu seçimi anlatmak mümkün olmayacaktı.
Onun yerine kamuoyunda pek bilinmeyen bir isim olan Askeri Yargıtay Başkanı olan Nursefa Pandar partiye genel sekreter yapıldı.
Bıçakçıoğlu "Dinamit" programında Devlet Bahçeli'nin Ahmet Necdet Sezer'i cumhurbaşkanı seçtirmek için milletvekili Cemal Enginyurt'a Sadi Somuncuoğlu'nu yumruklattığını da anlattı.
Hatırlayın, Ahmet Necdet Sezer gibi birini TC'ye cumhurbaşkanı seçtiren Ecevit-Yılmaz-Bahçeli üçlüsüydü.
O zaman MHP milletvekili olan Sadi Somuncuoğlu ise MHP'den aday olmayı düşünüyordu.
Bahçeli ortaklarına söz verdiği için Somuncuoğlu'na izin vermedi. Buna rağmen Somuncuoğlu aday olmak istedi ama yine de son ana kadar dilekçesini vermedi.
Oysa Devlet Bahçeli olayı provoke etmek için "Dilekçesini sabah 11'de TBMM'ye verdi" diye bir açıklama yaptı.
Somuncuoğlu'nun dilekçesini Orhan Bıçakçıoğlu kendisi götürüp gece 12'ye beş kala TBMM'ye verdiğini söyledi.
Yalan rüzgarı yani!
Ha... Bu arada Devlet Bahçeli Cemal Enginyurt'u hatırlamıyor bile...
Şu Abdurrahman Küçük meselesine de girerdik ama yerimiz kalmadı. Başka zaman gireriz o konuya...
Ama şunu söyleyeyim, Türkiye'nin Ergenekon diye bir sorunu var ya...
İşte bu Ergenekon'un bir sol ayağı var bir de sağ ayağı var...
BUGÜN