HAKSÖZ HABER
28 Şubat sürecinin tüm baskı ve dayatmalarına karşı yükseltilen başörtüsü direnişi, cuntacı zihniyete karşı yeni bir mevziyi ortaya çıkardı.
Türkiye’de eğitim ve düşünce alanında yapılan ihlallerin giderilmesi için hukuki ve sivil bir zemine duyulan ihtiyaç ve sistem içi araçlarla mevcut sistemle mücadele etme anlayışı Özgür-Der’in ortaya çıkmasını sağladı.
İslami kimlikleri nedeniyle öğrenim hakları engellenen Müslüman öğrenciler arasında “Özgür Düşünce Girişimi”nin kurulmasının ardından, 1999’da yapılan istişareyle Hülya Şekerci başkanlığında Özgür-Der kuruldu.
Özgür Düşünce Girişimi’nde aktif rol alan bazı avukat, sendikacı, gazeteci-yazar, edebiyatçı ve İslami camianın önde gelenleri, derneğin kuruluşunda etkili oldu.
Düşüncenin kanuni yasaklarla sınırlandırılması, eğitim imkanlarının engellenmesi ve insan fıtratına aykırı uygulamalara karşı tavır alan Özgür-Der, aynı zamanda İslami ilke ve esasları önceleyen bir yaklaşımı benimsedi.
Vahyin ışığında hareketle cahili tüm uygulama ve yaklaşımlara mesafeli duran Özgür-Der, hak sözü haykırmak için meydanlarda, alanlarda Müslümanların sesi oldu.
Kuran merkezli düşünen Müslümanların bir araya geldiği bu oluşum, fıtri ve adil olanı arama, vahyin özgürlük çağrısını kitlelere duyurma çabasını gözetti.
Özgürlük kavramını modern cahili sistemin ölçüleriyle değil, fıtri olana yönelme ve Allah’a kul olma şeklinde ele alan Özgür-Der, 28 Şubat zorbalığına karşı özgürlüğün sesi oldu.
Daha sonraki süreçlerde de Kemalist tahammülsüzlük ve kapatılma tehditleriyle muhatap olan Özgür-Der, 27 Eylül 2009’da yapılan kongreyle Hülya Şekerci Genel Başkanlığı Rıdvan Kaya’ya devretti.
Hak ve özgürlükler mücadelesini başörtüsü direnişi ile başlatan Özgür-Der, 22 yıllık süreçte mücadeleyi yalnızca bununla sınırlandırmadı. İçinde yaşadığımız ülkenin temel sorunlarına dair söyleyecek sözü oldu.
Özgür-Der, Kemalizm ve Sol’un İslam düşmanlığı karşısında mücadeleyi hep diri tutan bir tavır sergilerken, İslam coğrafyasında emperyalistlere, yerli işbirlikçilerine ve diktatör rejimlere karşı Müslüman ve mazlumları destekledi.
İslam ümmetinin öncelikli davası olan Filistin’den Irak işgaline, ABD, Rusya, Çin ve İran’ın emperyalist politikalarından Avrupa’da Müslümanlara yapılan baskılara kadar küresel çapta Müslümanların tepkileri ve taleplerini dilendiren Özgür-Der, Ortadoğu’da başta katil Esed rejimi olmak üzere tüm diktatörlük rejimlerine karşı Müslüman ve mazlum halkların yanında yer aldı.
Özgür-Der bugün de bu mirası devam ettiriyor.