28 Şubat Taşlarını İsraille Döşediler

28 Şubat soruşturmasında, Çevik Bir'e İsrail'le ilgili bağlantıların sorulması, İsrail'ile yapılan anlaşmaları gündeme getirdi.

28 Şubat soruşturmasını yürüten özel yetkili Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili'nin emekli Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir'e, İsrail bağlantılarını sorması, Bir'in darbe sürecinde İsrail'le yaptığı askeri işbirliği anlaşmalarını gündeme getirdi. 1995 yılında Genelkurmay 2. Başkanlığı'na getirilmesinden itibaren defalarca Tel Aviv'e gidip gelen Bir, 1996'da Konya semalarını İsrail uçaklarına açan askeri işbirliği gibi birçok anlaşmaya imza koydu.

ALİ KUŞ'un haberi:

Çevik Bir, Genelkurmay 2. Başkanlığı'na getirildiği 1995 yılından itibaren defalarca İsrail'e gidip geldi. İsrail'le başta askeri anlaşmalar olmak üzere her alanda işbirliğinin geliştirilmesi için çaba gösterdi. Bir, iktidarın büyük ortağı Refah Partisi'nin karşı çıkmasına rağmen İsrail'le TSK adına çok önemli anlaşmalar gerçekleştirdi.

Bunlardan en önemli 24 Şubat 1996'da gerçekleştirdiği Tel Aviv ziyaretinde, İsrail Savunma Bakanlığı Müsteşarı David İvry'le yaptığı askeri, teknolojik ve eğitim alanlarda kapsamlı işbirliği anlaşmasıydı. Çevik Bir'in TSK adına taraf olduğu anlaşma çerçevesinde, Türkiye-İsrail Savunma Sanayi İşbirliği Anlaşması çerçevesinde, F-4 Phantom, F-5 Tigre II savaş uçaklarının yanı sıra, M-60 Patton tanklarının modernizasyonunun yapılması kararlaştırıldı. Türk Hava Kuvvetleri'nin elindeki F-4 ve F-16 uçaklarının modernizasyonu projesi uygulamaya başlandı.

Askeri Eğitim İşbirliği Antlaşması kapsamında 8 İsrail F-16 savaş uçağı ilk defa Türk hava sahasında Konya semalarında Anadolu Kartalı (Anatolian Eagle) adıyla eğitim uçuşu yaptı. Aynı yılın haziran ayında 12 Türk savaş uçağı İsrail'e gitti. Bununla birlikte İsrail, Türkiye'ye füze, insansız uçak, elektronik tertibat ve radar ekipmanları satışını da gerçekleştirdi. İsrail, Merkava 3 adlı tanklarını Türkiye'ye satmayı da gündemine aldı.

MAVİ MARMARA SONA ERDİRDİ

İsrail'le devam eden askeri işbirliği çerçevesinde, F-4 uçaklarının hareket eden cisimleri algılamasını sağlayan SAR sistemleri ihalesi 160 milyon dolara İsrail'e verilmişti. F-4 ve F-16'lardan alınan görüntülerin yere indirilmesini sağlayan 120 milyon dolarlık 'Datalink 16' projesini de İsrail yürütüyordu. Türkiye'nin M-60 tankları ile F-4 ve F-5 savaş uçaklarının modernizasyonunu da İsrail üstlendi. Türkiye 54 tane F-4 savaş uçağının modernizasyonu için İsrail'le bir milyar doları aşan anlaşma yaptı. 170 tane M-60 tankının modernizasyonu anlaşması ise 650 milyon dolara imzalandı. Post-modern darbe sürecinde başlayan işbirliği süreci, İsrail'in 31 Mayıs 2010'da Gazze'ye yardım malzemesi götüren Mavi Marmara adlı gemiye askeri operasyon düzenleyip 9 Türk'ü şehit etmesi nedeniyle askıya alındı.

HEM ZİYARET HEM TATİL

Çevik Bir, 1998 yılı Mayıs ayında İsrail'e işbirliği anlaşmaları çerçevesinde bir ziyarette daha bulundu. İsrail Savunma Bakanı, Genelkurmay Başkanı ve diğer kuvvet komutanlarıyla bir araya gelmek için Tel Aviv'e giden Bir, tatil yapmayı da ihmal etmedi. Görüşmelerden 2 gün önce İsrail'e giden Bir, Akabe Bölgesi'ndeki Eliat turistik bölgesinde tatil yapıp bol bol güneşlendi. Çevik Bir, 28 Şubat sürecinin simgesi haline gelen 'balans ayarı' ifadesini 1997 yılında 28 Şubat'tan birkaç gün önce ABD'ye yaptığı ziyarette söyledi. Bir, Sincan'da tankları yürütmesi ile ilgili olarak, 'Demokrasiye balans ayarı yaptık. Demokrasinin ve laikliğin teminatıyız' dedi.

MAKALEDE İTİRAF ETTİ

Çevik Bir, 28 Şubat'ın gerçek sebeplerini Middle East Quarterly dergisinin 2002 Güz sayısında İsrailli siyaset bilimci Martin Sherman ile birlikte yazdığı makalede anlattı. 'İstikrar için formül: Türkiye artı İsrail' başlıklı makalede Türkiye-İsrail ilişkilerinin çok önemli olduğunu belirterek, 28 Şubat'la ilgili şu ifadelere yer verildi: 'Türkiye'de ordu anayasadan aldığı yetkiyle laik Kemalist Cumhuriyet'in mirasını korumakla yükümlü. Ordu Erbakan'a açıkça şu mesajı verdi: Koltuklarımızda öylece oturup, ülkenin yüzünü İslam'a dönmesini, İsrail-Türk askerî ilişkilerinin tehlikeye atılmasını izlemeyeceğiz.'

Mezara çelenk koydu

28 Şubat post-modern darbesinden birkaç gün önce, Çevik Bir ABD'deyken, Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı da askeri işbirliği temasları kapsamında İsrail'deydi. 24 Şubat'ta İsrail'e giden Karadayı, Tel Aviv'de İsrail Genelkurmay Başkanı General Amon Lipik Şahak tarafından sıcak bir törenle karşılandı. İsrail Savunma Bakanı İzak Mordehay ile de görüşen Karadayı, 2. Dünya Savaşı'nda ölen Yahudiler için Soykırım Anıtı'na, ertesi günü 25 Şubat'ta da İsrail Batı Şeria'yı işgal ettiği 1967 Arap-İsrail savaşında ölen İsrail askerlerinin mezarlarına çelenk koydu. Karadayı burada yaptığı açıklamada, Çevik Bir'in ABD'de söylediği sözlerin arkasında olduğunu ifade etti.

Balyozcu generalin raporu

Balyoz Darbe Planı soruşturmasında tutuklanan Korgeneral Ziya Güler'in 1995 yılında albay rütbesindeyken, İsrail'le 'her alanda' işbirliği yapılması gerektiğini belirten bir rapor hazırladığı ortaya çıktı. Güler raporunda, Manavgat Suyu'nun İsrail'e satılması, GAP'ta İsrail'le işbirliği ve Filistin intifadası konularına işaret ederek şu ifadelere yer veriyor: 'İsrailli yetkililer her alanda Türkiye'yle işbirliği yapma arzusundadırlar. Ekonomik işbirliğinin yanı sıra savunma sanayii alanında işbirliği yapılması özellikle Türk Hava Kuvvetleri'nin harekat kabiliyetini büyük oranda artırabilecektir.'

YENİ ŞAFAK

 

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı