28 Şubat Sorgusunun Detayları ve Sorular

Refah-Yol’u devirmeyi planlayan 27 Mayıs 1997 tarihli ve Çevik Bir imzalı belgede, darbecilerin iç ve dış bağlantılı eylemleri maddeler halinde yazılı.

28 Şubat soruşturmasında şüphelilere “İran’da da darbe mi yapacaktınız? ABD ve İsrail’den icazet aldınız mı? Medyada kimi, nasıl kullandınız?” soruları soruldu.

Arzu Yıldız ve Hüseyin Özkaya’nın haberi:

ABD ve İsrail’e İcazet Gezileri

DARBENİN dış desteği de zanlılara soruldu. Çevik Bir’in yanı sıra üç general ve Onur Öymen ile Aydan Kodaloğlu’nun İsrail ve ABD’de yaptığı Refah-Yol karşıtı toplantıların belgesi gösterildi: Darbeye icazet almaya mı gitmiştiniz? 

28 Şubat post-modern darbesiyle ilgili sanıklara yöneltilen sorulardan, emekli Orgeneral Çevik Bir ile beraberindeki bazı generallerin, eski diplomat ve CHP eski Milletvekili Onur Öymen’in de aralarında bulunduğu bir grup ile birlikte darbe öncesinde ABD ve İsrail’de toplantılara katıldıkları ortaya çıktı. Bu grup, “irtica ile mücadele” adı altında İran rejimini devirme faaliyetlerinde bulunmayı da planlamış.

Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcılığı’nca yürütülen 28 Şubat darbesiyle ilgili soruşturma kapsamında, dört gün önce, aralarında dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir ve tuğgenerallerin de bulunduğu 28 emekli subay gözaltına alınmış ve Batı Çalışma Grubu’na yönelik ilk operasyon düzenlenmişti. Emniyet’te ve savcılıkta ast üst sıralamasına göre sorgulanan şüphelilere yöneltilen sorulara Taraf ulaştı.

Donanmada casusluk soruşturması kapsamında Gölcük’te ele geçirilen ve Genelkurmay Seferberlik Daire Başkanlığı’nda bulunan belgelerin içeriğine ilişkin detaylar da şüphelilere sorulan sorularla ortaya çıktı.

28 Şubat 1997’de yapılan postmodern darbenin öncesinde, Refah-Yol hükümetinin devrilmesi için BÇG’nin kurucusu olan Çevik Bir ile beraberindeki bazı generallerin, eski diplomat Onur Öymen’in de aralarında bulunduğu bir grup ile ABD ve İsrail’de toplantılara katıldıkları ifade edilerek toplantıların amaçları soruldu.

Batı Eylem Planı ismiyle hazırlanan belgede, iktidarın aynı yöntemle gitmesini beklemek gaflet olarak tanımlanırken, ordunun ‘sivrilmiş fanatik irticai lider’ tanımlamasının anlamı soruldu ve bu liderlerin pasifize edilmesi yönündeki talimatlar hatırlatılarak, bu yöntemler arasında cinayet bulunup bulunmadığı araştırıldı. Sorular şöyle:


Batı Çalışma Grubu ve faaliyetleri soruldu

» 1996-1998 yılları arasında nerede ve hangi konumda görev yapıyordunuz?

» Çevik Bir, Çetin Doğan, Kenan Deniz, Fevzi Türkeri, Erol Özkasnak, İdris Koralp... isimli şahıslarla birlikte görev yaptınız mı? Yapmadıysanız bu şahısların nerelerde görev yaptıklarını biliyor musunuz?

» Refah Partisi ve DYP’nin koalisyon ortağı olarak hükümet kurduğu 1996-1997 yılları içerisinde hükümeti takip ve düşürmek için faaliyet göstermek üzere organize edilen BÇG hakkında ne biliyorsunuz?

» BÇG’yi kim ya da kimler hangi amaçla kurdu. BÇG nerede faaliyet gösteriyordu?

» “BÇG Oluşturulması” konulu belge incelendiğinde BÇG’nin Genelkurmay Harekât Başkanlığı İç Güvenlik Harekât Dairesi altında yapılandığı anlaşılmaktadır. İlgili emirde yapılanması gereken faaliyetlerin kuvvet komutanlıklarına ve ordulara kadar planlandığı anlaşılmaktadır. BÇG faaliyetlerinin kuvvet komutanlıkları ve ordulardaki yapılanması nasıldı?

» BÇG’ye Türkiye genelinden bilgi akışı nasıl gerçekleştiriliyordu?

» BÇG’ye Türkiye genelinden ulaştırılan veriler nerede depolanıyordu?

» Gelen verilerin analizi nerede ve nasıl gerçekleştiriliyordu? Depolanan verilerin güvenliği nasıl sağlanıyordu?

» BÇG’deki yapılanma şeklini anlatınız?

» BÇG’de kimler çalıştı?

» BÇG’de görev alanlar hangi ölçü kıstas ya da vasıflara dayanarak görevlendirildi?

» BÇG’de görev aldığınız dönemde BÇG haricinde başka görevleriniz de var mıydı?


TSK üzerine düşeni yapacak, siz de yardım edin

Soruşturma kapsamında elde edilen görüşme tutanaklarından Refah Partisi’nin iktidara gelmesinin hemen ardından ABD ve İsrail’de bir dizi görüşmeler yapıldığı, bu görüşmelere Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Çevik Bir’in yanında zaman zaman Orgeneral İlhami Kılıç, Korgeneral Çetin Saner, Tümgeneral Orhan Yöney, Aydan Kodaloğlu ve Onur Öymen’in katıldığı görülmektedir. Toplantılarda genellikle Türkiye’nin Refah Partisi iktidarı ile oluşan siyasi tablosu görüşülmüştür. Güvenlik birimi başkanları, Uluslararası Strateji Kurumu temsilcileri ve uluslararası etkinlikteki bazı isimlerin katıldığı toplantılarda Refah Partisi eleştirildikten sonra TSK’nın üzerine düşeni yapacağı ve yardım istendiği anlaşılmaktadır. Bu görüşmelerden sonraki süreçte yapılan çalışmalar ve örgütlenmelerde dikkate alındığında bu toplantıların uluslararası destek sağlama amacına yönelik tertip edildiği kanaatine ulaşılmaktadır. Bu görüşmeler planlanan bir askerî müdahaleye yönelik icazet amacı mı taşımaktadır açıklayınız?


Öymen: ‘Görüşme yaptım, toplantıya katılmadım’

CHP Milletvekili Onur Öymen, 28 Şubat öncesinde ABD ve İsrail ile yapıldığı öne sürülen Refah-Yol Hükümeti aleyhindeki toplantılara katıldığı iddiasını yalanladı. Taraf ’a konuşan Öymen, 1995-97 yılları arasında Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi:

“Ben şu an yurtdışında olduğum için Türkiye’de nasıl bir süreç yaşanıyor bilemiyorum. Şüphelilere benim de içerisinde bulunduğum ve Refah Partisi’ni devirmeye yönelik yabancı ülkelerden destek toplantılarına katıldığım yönündeki soruyu ilk kez sizden duyuyorum. Ben o tarihte Dışişleri Müsteşarı olarak görev yaptığım için Genelkurmay ve devletin ilgili birimleriyle sık sık görüşmeler yaptım. Bu tür görüşmeler Genelkurmay ve devlet kurumları arasında halen de rutin bir şekilde sürmektedir. Ancak savcılık sorgusunda öne sürülen saçma ve tamamen uydurma olan iddialarda olduğu gibi darbe amaçlı üstelik yabancı ülkelerden destek istenen toplantılar içerisinde hiç bulunmadım. Savcılık bu iddiayı neye dayanarak ortaya atıyor, bunu bilmiyorum ancak böyle bir belge ve delil olduğunu da sanmıyorum. Soruşturmalar daha tutarlı ve ayağı yere basan belgeler ve kanıtlarla sürdürülmelidir. Kişileri zan altında bırakacak, yalan yanlış deliller ve iddialar üzerinden değil.”

Öymen, İsrail ve ABD yetkilileri ile görüşüp görüşmediği hususunda ise, “Dışişleri Müsteşarı olarak görevli biri elbette her ülkenin temsilcileri ile temas kurabilir. Ancak bu iktidarın devrilmesi için yardım talep edilecek temaslar olmaz” dedi.
 

İran rejimi de darbenin hedefi

BATI Eylem Planı’nda, İran’a karşı Türkiye’de tedbir almanın yanı sıra, bu ülkeye sızarak ayrılıkçıların desteklenmesi, alkolle narkotik madde alışkanlığının yayılması, Halkın Mücahitleri’nin desteklenmesi, ekonominin kaçakçılıkla zayıflatılması hedefleri var.

Savcının şüphelilere yönelttiği sorular ve gösterdiği belgeler arasında BÇG’nin İran planları şöyle yer yer aldı:

Batı Eylem Planı’nın 10 nolu Faaliyet Planı (b) bendinde “İran’dan kaynaklanan tehdit ve tehlikenin diyalog yoluyla makul çerçeve içinde tutulamaması halinde aşağıdaki tedbirleri almak

(1) İran’ın rejim ihraç çabalarına yardımcı olmak amacıyla düzenlediği eğitim faaliyetlerine Türkiye’den katılımın önlenmesi

(2) İran Radyo Televizyonu’nun Türkiye’deki rejimi ve Atatürk Devrimlerini hedef alan yayınlarına İran’da mevcut rejimi ve uygulamaları hedef alan yayınlarla karşılık verilmesi

(3) Türkiye’deki İran temsilciliklerine personel kotası getirilmesi

(4) İran’ın Türkiye’deki misyonlarında ve bunlara bağlı yan kuruluşlarında çalışan personelin gerektiği ölçülerde Türkiye’den çıkarılması,

(5) İran’ın Türkiye’deki misyonlarına bağlı şekilde çalışan yan kuruluşların faaliyetlerinin kontrol altına alınması, sınırlandırılması ve gereğinde durdurulması

(6) İran’da görevli Türk personele zaman zaman uygulanan taciz yöntemlerine aynı şekilde karşılık verilmesi

(7) faaliyetlerinin gerektirmesi halinde Türkiye’deki İran misyonların personeline gezi rejimi uygulanarak, hareket kabiliyetlerinin kısıtlanması

(8) Uluslararası platformlarda İran’a siyasi destek verilmemesi

(9) vize rejimin değiştirilmesi ve İran vatandaşlarına vize uygulanması

(10) İran’ın Türkiye’deki başkonsolosluklarından birinin gerektiği takdirde tümünün kapatılması

(11) İran ile ekonomik ilişkilerin sınırlandırılması, bu alandaki projelerin ve temasların ertelenmesi

(12) İran’ın yıkıcı faaliyetlerini tırmandırması halinde İran’daki rejimin değişmesi için gereken yollara başvurması” ifadeleri yer almaktadır. Bu tedbirler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tedbirlerin yasal dayanağı nedir?

» Batı Eylem Planı’nın 10 nolu Faaliyet Planı (g) bendinde “halen İran’da çeşitli boylara mensup 24 milyon Türk bulunduğu göz önünde bulundurularak,

(1) Bağımsızlık düşüncelerini harekete geçirmek,

(2) İran İslam Cumhuriyeti’ne karşı faaliyet gösteren Halkın Mücahitleri örgütünü desteklemek,

(3) Türkiye’ye ve diğer ülkelere sığınmış muhalifleri örgütlemek ve desteklemek

(4) İran ekonomisini hedef alacak şekilde kaçakçılık faaliyetini desteklemek

(5) İran’ın Ermenilere olan yakınlaşmasını ve Azerbaycan Cumhuriyeti’ne karşı olan faaliyetlerini açığa çıkararak kamuoyuna açıklamak

(6) İran’daki rejimin zayıflaması için alkollü içki ve narkotik maddelere alışkanlıklarını sağlayacak faaliyetlerini desteklemek

(7) Nahcivan Özerk Cumhuriyeti kanalıyla Kuzey İran’a çeşitli şekillerde sızmak

(8) Türk radyo ve televizyonlarının İran’da dinlenmesi ve seyredilmesi için çalışmalar yapmak” ifadeleri yer almaktadır.

Bu tedbirler hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu tedbirlerin yasal dayanağı nedir? BÇG başka bir ülkenin içişlerine karışma hak ve yetkisine sahip midir? Bu yöndeki talimatları kimden almıştır? Uluslararası mevzuatta da açıkça suç olarak tesbit edilen uluslararası kaçakçılık ve alkollü içki ve narkotik maddelerin yaygınlaştırılması için kimlerden emir ve talimat alındı. Bu kapsamda ne tür çalışmalar yapılmıştır?

 

Haber Haberleri

Mehmet Görmez’den Riyad’daki festival görüntülerine tepki: İslam'ın değerlerine saldırı
Bağdat'taki rehabilitasyon merkezinde 5 bine yakın uyuşturucu bağımlısı tedavi görüyor
Gazze'de 6 ay bombardıman altında yaşayan Salhiya: Bir ayağımız ahirette, bir ayağımız dünyadaydı
Sokak röportajı saçmalığına ne zaman son verilecek?
Özgür Özel hakkındaki "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "iftira" soruşturmasında ''yetkisizlik'' kararı