28 Şubat özel yayını gerçekleştirildi

Haksöz Okulu ve Grup Yürüyüş Youtube kanallarında 28 Şubat Özel Yayını gerçekleştirildi.

TALHA KILIÇ / HAKSÖZ-HABER

Program her iki Youtube kanalında ortak bir şekilde yayınlandı. Programda 28 Şubat tanıkları olan Hülya Şekerci, Fatma Gökçen, Zehra Ergül, Gülsüm Alpay ve Kenan Alpay konuk olarak yer alırken Grup Yürüyüş ekibi ezgileri ve marşlarıyla birlikte programı yönetti.

Program Grup Yürüyüş ’ün ‘Başörtüsü’ ezgisiyle başladı. M. Ali Aslan 28 Şubat’ta yaşananlardan bahsettikten sonra “28 Şubat sadece askeriye ile sınırlı kalmadı. Askere yaslanarak siyasi, ekonomik ve medya alanında da baskı süreci işletiliyordu”  “28 Şubat'ta ve o süreç içerisinde çözülmeler yaşandı ancak tüm sıkıntılara rağmen direniş çizgisini omuzlarında taşıyanlar vardı” dedi.

28 Şubat süreci özellikle başörtülüler üzerinde büyük zorbalıkların yaşandığı bir süreçti

Hülya Şekerci 28 Şubat’ta yaşadıklarından ve genel ortamdan bahsetti. “Başörtüsü yasağı sadece okul içinde uygulanmıyordu. Okula başörtüsüz gidip gelen öğretmenin sokakta başörtüsü ile "kötü" örnek olmaması isteniyordu” ifadesi belirten Şekerci sözlerine şöyle devam etti: “Aytaç Kılınç isimli bir öğretmen hakkında Danıştay’ca verilen kararda Kılınç'ın okul dışında başörtülü olmasını 'kötü örnek' olmak şeklinde değerlendirilmişti. Birçok eylem gibi bu konuda da eylem yapmıştık. Yasağın ne boyutta olduğunu anlamak açısından önemliydi.” Şekerci, Medeni Bircan hakkında “28 Şubat'ın sembol isimlerinden birisiydi. Sağlık karnesi üzerindeki başörtülü fotoğrafı nedeniyle tedavi edilmemişti. Bu olay üzere basın açıklaması yapmıştık.’’ dedi.

Bizim kimliğimiz Müslümanlıktı. Elbette gerçek kimliğimizi tercih edecektik

28 Şubat tanıklarından Zehra Ergün, “Başörtüsü ile okullarımıza giremeyeceğimiz kesinleşmiş, günlerce süren eylemler yapılmıştı. Fakat medya bunu görmüyordu. Bizim kimliğimiz Müslümanlıktı. Elbette gerçek kimliğimizi tercih edecektik.” diye sözlerine başladıktan sonra yaşamış olduğu ikilemlerden, kırılma anlarından bahsetti. Ergün, “Okula giremediğimizin belgelenmesi için çabalıyorduk ancak noterler de brifinglendirilmişlerdi. O gün çok acılar yaşadık ancak sorumluluğumuz gereğini yapmak zorundaydık. Şu anda doğruyu yapmış olmanın huzuru içerisindeyiz.” sözlerini belirtti.

28 Şubat dönemindeki imtihanımız başörtüsü üzerineydi

“Şu anda geçmişe dönüp baktığımızda doğru yaptığımızın farkındayız. Zorluklar çektik. Gözaltına alındık. Sadece devletten değil etrafımızdaki insanlardan da baskı görüyorduk. Terörist muamelesi gördük.” diye sözlerine başlayan Fatma Gökçen daha sonra konuşmasında “28 Şubat dönemindeki imtihanımız başörtüsü üzerineydi. O imtihandan başarı ile çıktığımıza inanıyorum. Ancak imtihanımız devam ediyor.” sözlerine yer verdi. Eylemlerinin tek sebebinin başörtüsünden dolayı okula alınmadıklarını belirten Gökçen o dönemde en büyük destekçilerinden birinin geçtiğimiz aylarda kaybettiğimiz Avukat Necip Kibar ağabey olduğunu dile getirdi.

Bizim en önemli gücümüz zulme karşı beraberce direnmekti

Gülsüm Alpay “Üniversite kayıtlarında başı açık öğrenci fotoğrafı isteniyordu. Başörtülü fotoğrafımla kayıt yapmama izin verilmedi. Yasaklar aşama aşama uygulanmaya başlamıştı.” sözlerini belirtti. Daha sonra Gülsüm Alpay toplumda başörtüsünden dolayı karşılaştıkları sıkıntılara değinerek en büyük güçlerinin zulme karşı beraberce direnmek olduğunu belirtti. Gülsüm Alpay “İmanınızla imtihana giriyorsunuz yani gelecek için İmanınızdan vazgeçmeniz söyleniyor. Fakat biz gelecek endişesini taşımıyorduk.  Biz sadece Allah rızası için başımızı örttük. Bunun sadece başörtü sorunu değil İslam’a karşı bir tehdit olduğunu görebiliyorduk.” dedi.

28 Şubat sadece sloganlardan ibaret değildi. 28 Şubat'ın şiirleri öyküleri ve ezgileri vardı. Bu şiirler öyküler ve ezgiler direniş bilincini oluşturdu

Kenan Alpay “28 Şubat son derece planlı programlı ve geniş katılımlı bir darbe idi. YÖK'ten Yargıtay'a birçok kurum darbe içerisinde yer aldı” diye sözlerine başladı. Ardından “Beyazıt'ta eylemleri genişletme adına aramızdan arkadaşların, STK temsilcilerinin konuşmaları oldu. Eylemlerin durağanlaşmasını önleme adına yürüyüşler yapmaya başlamıştık. Eylemleri Cerrahpaşa ve Çapa'ya taşıdık” diyerek “Eylemlerimizin iyice kitleselleşmesinden sonra medya ve polis tarafından eylemler terörize edildi. Eylemlerdeki sayımız polisin çok yoğun baskısı ile bir müddet sonra azalmaya başladı. Ancak darbe bin yıl süremedi. Şeytanın günümüzdeki dostları rezilce çekilmek durumunda kaldılar.” sözlerini ifade etti. Alpay “Direnişi örgütleyen insanların da bir stratejik aklı vardı. Bu insanlar henüz darbe olmadan direnişe start vermiş insanlardı. Hamza Türkmen, Ahmet Ağırakça, Rıdvan Kaya, Şeyma Döğücü, Necip Kibar, Macide Göç, Kazım Sağlam direnişi örgütlemişlerdi.” dedi. Son olarak Alpay “28 Şubat sadece sloganlardan ibaret değildi. 28 Şubat'ın şiirleri öyküleri ve ezgileri vardı. Bu şiirler öyküler ve ezgiler direniş bilincini oluşturdu” ifadesine yer verdi.

Program izleyicilerin katkılarıyla ve Grup Yürüyüş’ ün ezgileriyle sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi