24 Haziran’da Seçmenin AK Parti’ye Verdiği Mesaj

Aydın Ünal, 24 Haziran seçimlerini değerlendirdiği yazısında seçmenin AK Parti’ye verdiği mesajları tahlil etmiş.

Aydın Ünal’ın Yeni Şafak’taki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (28 Haziran 2018) yazısını ilginize sunuyoruz:

Seçmenin AK Parti’ye Mesajı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 24 Haziran seçim zaferini AK Parti Genel Merkezi’nin balkonunda değerlendirirken, “milletimizin partimize verdiği mesajı da aldık. Önümüzdeki dönem milletimizin karşısına tüm bu eksikleri tamamlayarak çıkacağız” dedi.

Sarsılmaz bir AK Parti geleneğidir: Hepsinden zaferle çıkmış olmasına rağmen, AK Parti’nin ilgili kurulları seçim sonuçlarını etraflıca tahlil eder. “Nasıl olsa kazandık. Rakamlarla uğraşmayalım” denilmez. Her sandıktan çıkan artışın da azalışın da tahlili yapılır. Başarıyı daha da yükseltmenin, ya da düşüşe neden olan eksikleri tespit etmenin gayreti verilir. 24 Haziran seçimlerinin, özellikle yüzde 42,56 oy oranının da enine boyuna analiz edileceğinden şüphe yok. Elbette seçmenin AK Parti’ye verdiği mesaj en iyi şekilde okunacaktır ve gereği yapılacaktır. AK Parti’yi Türkiye siyasetinin en büyük hareketi yapan, AK Parti’yi daha uzun yıllar Türkiye siyasetinde birinci konumda tutacak olan da zaten milletin verdiği mesajı doğru okuması, mesajın gereğini yerine getirmesidir.

Peki, seçmen AK Parti’ye ne söyledi?

Ekonomi: Türkiye ekonomisinin özellikle 2013 Mayıs ayından itibaren uluslararası bir saldırı altında olduğu inkâr edilemez. Gezi’den 17/25 Aralık’a, PKK teröründen 15 Temmuz FETÖ darbe girişimine kadar dış destekli içerden saldırılar en başta ekonomiyi etkiledi. AK Parti ağır taarruza rağmen ekonomiyi idare etti ve tahribatın sokaktaki vatandaşa dokunmasını engelledi. Konu ekonomi olunca seçmen pek mazeret duymak istemez. Yüzde 42,56’nın AK Parti’ye ilk mesajı da ekonomi olsa gerek. Önümüzdeki 5 yıllık süreçte AK Parti’nin en çok üzerine eğilmesi, en hassas olması gereken alan kuşkusuz ekonomidir. Esasen, 5 yıllık istikrar ekonomide hızlı büyümeyi beraberinde getirecektir. Ekonomi yönetiminde liyakat, disiplin ve bağımsızlık hassasiyeti de yatırımları artıracaktır.

Dış Politika: ABD, Rusya, AB ile daha farklı bir ilişki geliştirilebilir miydi? Suriye, Irak, Filistin sorunlarında daha farklı bir tutum mümkün müydü? Hayır. AK Parti, Türkiye’nin bağımsızlığı, bölgenin huzuru ve terörle mücadele adına yapılması gerekeni cesaretle yaptı ve yapıyor. Dış politikada, ilkelerimizden, bağımsızlığımızdan ve terörle mücadeleden taviz verilmeden yine gereken yapılacaktır. Ancak, gerekenin, daha fazla siyaset, daha fazla diplomasi, daha fazla diyalog ve suhuletle yapılması da belli ki seçmenin arzusudur. Dış politikada millet ile AK Parti aynı istikamete bakıyorlar. Sadece millet gerilim düşsün istiyor. AK Parti bunun çözümlerini de üretecektir.

Kürt(lerin) Meselesi: AK Parti’nin yüzde 42,56, HDP’nin yüzde 11,7 oy alması seçmenin Kürt meselesi ya da Kürtlerin meselesi konusunda açık mesaj verdiğini gösteriyor. Bu mesaj asla yeni bir Çözüm Süreci mesajı değildir. PKK’nın siyasallaşmasını durduracak, Kürtlerle ve diğer etnik kesimlerle devleti daha fazla kucaklaştıracak olan parti AK Parti’dir. AK Parti ve lideri Erdoğan 16 yıl boyunca bu mücadeleyi cesaretle verdiler. Aynı bayrak altında, aynı vatan üzerinde, tek bir millet olarak, kardeş olarak, sahibinin hepimiz olduğu bir devletle geleceğe yürümemizi sağlayacak, bu aidiyetleri daha da güçlendirecek olan da Erdoğan ve AK Parti’dir. Özellikle genç nesilleri ırkçılık hastalığından uzak tutarak, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin her bir bireyinin 1. sınıf vatandaş olduğu bir ülke mücadelesinin devamı da öyle görünüyor ki seçmenin arzusudur.

FETÖ ile Mücadele: 40 yıldır devlet içinde yapılanan ve daha önce hiçbir devlet adamının, hiçbir kurumun ve hiçbir siyasetçinin mücadeleye cesaret edemediği FETÖ ile zamanı gelince mücadeleyi başlatan ve bedel ödeyen de AK Parti ve onun lideridir. Bu mücadele kuşkusuz kesintisiz olarak, kararlılık ve cesaretle devam edecektir. Millet de topyekûn bu mücadelenin arkasındadır ve AK Parti’ye de bir kez daha “cesur olmaya devam, arkandayız” mesajı vermiştir. Seçmen aynı zamanda “daha çok hassasiyet” vurgusu da yapmış, adalet uyarısını vermiştir. FETÖ ile mücadele ederken mağduriyet oluşturulmaması, mağduriyetlerin giderilmesi, “kurunun yanında yaşın yanmaması” ve eşitlik, yani adalet, bu seçim sonucunun en net mesajlarındandır. AK Parti ve adalet aleyhine oluşan haksız ve olumsuz algının giderilmesi, önümüzdeki dönemde partinin en mühim meselesi olacaktır, olmalıdır.

Kutuplaşma ve Gerginliğin azaltılması: Türkiye’de kutuplaşma ve gerginlik muhalefet tarafından üretiliyor. AK Parti, muhalefeti, kutuplaştırıcı ve gerginlik üreten siyasetten uzaklaştırabilecek partidir. Seçmen, siyasetin dil ve üslubundan olan rahatsızlığını her partiye mesaj olarak vermiştir. Ayrıca, hem iktidar hem de muhalefet kanadının, her seçim akşamını bir “ölüm-kalım meselesi” gibi değerlendirmesi elbette sağlıklı değildir. Bu mesajı doğru okuyup kendi siyasetini, kendi dil ve üslubunu tüm siyasete örnek gösterebilecek parti de AK Parti’dir.

Liyakat: Seçimin belki de en önemli mesajlarından biri de atamalarda liyakate daha fazla hassasiyet gösterilmesidir. AK Parti kuşkusuz seçmenin bu mesajını da okuyacak, önümüzdeki dönemde bu konudaki hassasiyetini de yükseltecektir.

Elbette en kapsamlı tahlili AK Parti’nin ilgili kurulları yapacaktır. Yukardaki konular sadece malumun ilamıdır. AK Parti, cesaretini, kararlılığını, reform kabiliyetini muhafaza ederek, seçmenin uyarısına kulak vererek, hem Türkiye’nin umudu olmayı sürdürecek, hem de oylarını yeniden yükseltebilecektir.

 

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!