2+2=4 eder”in uzlaşması mı olur?

Ali İhsan Karahasanoğlu

Anayasa değişikliğinde, olması gereken çok net düzenlemelere bile, CHP ve BDP’nin oylamaya katılmayarak, MHP’nin de oylamaya katılıp ret oyu vererek karşı çıkması, bazı çevrelerde haklı gibi gösterilmeye çalışılıyor!

“İktidar partisi, kimseye danışmadan teklifi getirip, dayattı. Diğer partiler niye destek versinler ki?” deniliyor.
Sanki getirilip dayatılan kurallar, “Öyle de olabilir, böyle de olabilir. Tamamen farklı da olabilir” cinsinden, esnek konular..
Şu ana kadar görüşülen maddelerin hemen hepsi, zaten “olması gereken”, sana bana göre değişmeyen maddeler.
Başka türlü olması, hele hele mevcut hali ile kalması, hiç kabul edilemeyecek maddeler.
“2+2=4 eder” şeklindeki bir düzenlemenin, dayatıldığını söylemek, hangi mantığa sığar?..
“Bize ‘2+2=4 eder’ dedirtmek istiyorlar. Oturup bunu konuşmamız, 2+2’nin kaç edeceği konusunda uzlaşmamız lazımdı” nasıl denilebilir?
Bazıları diyecek ki, “Canım getirilen düzenlemeler, 2+2=4 eder şeklinde değil ki!”
Cevabı, somut maddeler üzerinden verelim.. Bakalım değişiklikler, oturulup uzlaşılması gerekecek türden maddeler mi? Farklı düşünceler olabilecek maddeler mi? Yoksa zaten herkesin ittifak ettiği / etmesi gerektiği maddeler mi?
Mesela?
Mesela; “şehitlerin dul ve yetimleri için alınacak tedbirler, eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz” ilkesi..
Bu maddeyi yeterli görmeyebilir, daha fazlasını isteyebilirsiniz.Örneğin, “sadece dul ve yetimler değil, anne babasına da imkânlar sağlanmalı” diyebilirsiniz.
Ama bu yönde daha ileri bir adım atılmasını istemeniz, maddenin şu an değiştirilmek istenen haline karşı çıkmanızı gerektirmez ki!
Çünkü karşı çıktığınızda, şehidlerin dul ve yetimlerine de verilecek imkânlar, verilemez oluyor!
Şöyle söyleyelim.. Bugünkü düzenleme, “Tüm okul çocuklarına 1 TL verilsin” şeklinde olsa.. Değişiklikle “Tüm okul çocuklarına 2 TLverilsin” denilse..
“Hayır tüm okul çocuklarına 3 TL verilmeli” diye itiraz edenlerin, 2 TL’lik yardımı da tehlikeye atma hakları var mıdır? Değişikliğe “hayır” oyu verenler, aslında “3 TL” yardım önerirken, ret oyu ile “2 TL”nin de verilmesini tehlikeye düşürmüş olmuyorlar mı?
Böyle saçmalık olur mu? Böyle iş bilmezlik olur mu?
Tamam siyaset yapıyorsunuz ama, bu kadar da kör gözle yapılmaz ki bu iş!
Alın size başka bir madde..
“Seyahat hürriyeti, sadece yargı kararı ile engellenebilir” düzenlemesi..
Niye karşı çıkıyor CHP, MHP, BDP? Var mı bir bilen?..
Ne istiyorlar, iki yıllık bir kaymakam, kafası estiğinde, “Sana il dışına çıkmama cezası veriyorum” desin ve bunu uygulasın.. Biz de böyle bir ülkede yaşayalım. Bunu mu istiyorlar?
Bir başka madde... Memurlara sendikal konularda getirilen haklar..
Burada, CHP daha ileri haklar istiyor. İyi de, daha ileri haklar verilmiyor diye, en geri çözümden bir adım ilerdekine de karşı çıkmanıza gerek yok ki!
YAŞ tarafından verilen ihraç kararları ile memurlara verilen tüm disiplin cezalarını yargı denetimine açan maddeler, adeta “2+2=4 eder” demek değildir de nedir?
Bunun dayatması mı olur?
Ona soralım, buna soralım, bir daha soralım, tartışalım demenin ne manası var?
Bu değişikliklere, belki “eksik” denilebilir.
“Daha fazlası olabilirdi” demek, tabiî ki mümkündür.
Ama, “daha fazlasını yapalım” diyenlerin, oylamaya katılmayıp, önerilenden daha geride olan mevcut maddeleri fiilen desteklemelerinin bir izahı var mı?
Mevcut en geride.. Önerilen ise ondan bir ileride. Onun daha ilerisi de var ama.
En ilerisini istiyor görünenlerin, en azından önerilene destek verip, daha ileri noktadaki düzenleme için de ileride çalışma yapılmasını istemeleri gerekmez mi?
Hayır, bunların taktiği şöyle: “Teklif yeterli değil. Biz teklife oy vermiyoruz.”
Peki bunu derken, AKPartililer de oyları yetmese, sonuç ne çıkacak?
En ileri düzenlemeyi istiyor görünenin dediği mi olacak, orta iyilikteki düzenlemeyi isteyenin dediği mi olacak, yoksa en geri düzenlemeden yana olanın istediği mi?
Tabiî ki en geri düzenlemeden yana olanların önerdiği düzenleme geçerli olacak.
O halde, ne diye karşı çıkılıyor, değişiklik teklifine?..
Var mı bir bilen?

VAKİT