MURAT AYAR / HAKSÖZ-HABER
“O sabah ezan sesi gelmedi camimizden.
Korktum bütün insanlar, bütün insanlık adına...”
(Cahit Zarifoğlu)
2 Şubat 1982. Hama’da Baas diktatörlüğü hesabı ahrete kalan bir katliama imza attı. Diktatör Hafız Esad’ın kardeşi Rıfat Esad komutasındaki Suriye ordusu, katliamlar tarihine kara bir sayfa daha ekledi.
Uluslararası Af Örgütü'ne göre piyadelerin ve tankların sokaklara rahatça girebilmesi için önce eski şehir merkezi havadan bombalandı, binalar tanklar tarafından yıkıldı. Eski şehir neredeyse tamamen yok edildi. Suriye ordusu yıkılmış binaların içinde saklanan halkı öldürmek için zehirli gaz kullandı. En vahşi katliam uygulamalarına rağmen Hama teslim olmadı! Şehirdeki direnişin devam etmesi üzerine şehir büyük toplarla çevrilerek üç hafta boyunca dövüldü. 2 Şubat 1982'de Suriye Ordusu ağır ve geniş çaplı bir bombardıman saldırısının eşliğinde şehre saldırdı. Ağır bombardıman, zehirli gaz saldırılarına rağmen direniş devam etti. Şebbihalar ve ordu şehirde kalan tüm halkı yok etmek üzere şehre dağıldı. Yakalananlar ağır işkencelerin ardından toplu katliamlarla şehid edildiler.
Hama katliamında onbinlerce kişi katledildi. Uluslararası Af Örgürtü’ne göre 25 bin, ABD'li gazeteci Thomas Friedman'a göre 38 bin, yerel kaynaklar ise yaklaşık 70 bin kişinin katledildiğini açıkladılar. Ölü bedenlerin bile sayılamadığı bu vahşi katliamda onbinlerce masum kısa bir zaman içinde katledildi. Katliam sonrasında 800 bin kişi Suriye’yi terk etmek zorunda kaldı. Bu sayı o dönem için Suriye halkının yaklaşık %10’una tekabül etmektedir. Katliamı kimse kınamadı.
Baba Hafız Esad cinayetlerinin hesabını Allah’a verecek. Şüphesiz Allah intikam alanların en şeditlisidir. Katliam nöbetini devralan oğul Beşar Esad; İran, Hizbullah, Rusya ve batının desteğiyle babasını aratacak katliamlara devam ediyor…