16 yıl sonra ortaya çıkan MGK tutanağı!

Ali İhsan Karahasanoğlu

28 Şubat davasında dün 16 sene sonra ilk defa, MGK toplantısında akşam neler konuşulduğu ortaya çıktı..
Hani “ortaya çıktı” denilmesi de, biraz iddialı bir söylem..
Önce dünkü duruşmada okunan, MGK tutanağı olarak tanıtılan zabıtta yazılanları okuyalım: 
“Başbakan Necmettin Erbakan, ‘Bu kadar saat oldu, şimdi kararları önlerine koydular imzaladılar olmasın, biz bunları bir inceleyelim’ yorumunu yaptı. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel de ‘Doğru söylüyorsunuz Sayın Başbakan. Aceleye getirilmesin, Başbakan ve Genelkurmay Başkanı da incelesin. Zaten redakte edilecek yerleri var onlar da yapılsın.’ ”
Bu sözler okunduktan sonra, sanık avukatlarından Erol Aras hemen atlamış: “Hükümet, cebir ve şiddet kullanılarak devrilmiştir, 28 Şubat kararları zorla empoze edilmiştir iddiası çökmüştür. Suçun maddi olgusu kalmamıştır. Belge çok önemlidir. Dava düşürülmelidir.”
Ne güzel bir iş bu..
Meşru hükümete posta koy.
İşbirlikçi gazetecilerle birlikte manşetlerden tehditler savur..
Sonra ne zaman düzenlendiği belirsiz bir tutanakla, “Bakın zorla imzalattırılmamış” diyerek, cezadan kurtul..
Nerde bu yoğurdun bolluğu..
Hemen şunu söyleyeyim..
Ben şahsen, Erbakan Hoca’nın 28 şubat akşamı askerlere eyvallah etmediğine, adım kadar eminim..
“Biz bunları bir inceleyelim” dediği, sonraki günlerde yaşanan gelişmelerden de zaten anlaşılıyordu..
Erbakan Hoca, iddia edildiği gibi, 28 Şubat akşamı kararları tıpış tıpış imzalasaydı, iki gün sonra, üç gün sonra, dört gün sonra Hürriyet’te ve Milliyet’te, MGK kararlarını imzalaması gerektiği yönündeki tehdit manşetleri niye atılsın ki?
Eğer o akşam iş bitmiş olsaydı..
Erbakan Hoca, ertesi günü “Tüm siyasi parti liderlerini ziyaret edeceğim” açıklamasını niye yapsın ki?
Öyle ya..
Akşam imzalanmış olsa..
İş bitmişti..
İmzalanmadı ki, ertesi günü Erbakan Hoca, siyasi liderler turuna çıkarak, hükümete destek talebinde bulundu..
Kartel medyası hep gözlerden kaçırmaya çalışmıştır.
Her fırsatta yazdık. Yine hatırlatalım..
Erbakan Hoca, 28 Şubat MGK toplantısında kendisine dayatılan talimatları kabul etmemiş, ertesi günü başlamak üzere bir hafta boyunca tüm siyasi parti liderlerin ziyaret etmişti.. 
Solcuların demokrasi kahramanı ilan ettikleri Bülent Ecevit’e gidip, sivil hükümete destek istemişti..
Ecevit ise, kendisinin demokrat olduğu iddiasını çürütmüş, “Sizin kendi işiniz. Biz bu konuda taraf olmayız” demişti.
Yani, darbeci generallere destek vermişti..
Mesut Yılmaz hakeza..
Deniz Baykal hakeza..
Hatta Alparslan Türkeş bile, Erbakan Hoca’ya destek vermemişti..
Tek destek, BBP Genel Başkanı rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’ndan gelmişti.
“Hükümete yönelik antidemokratik baskılara karşı, sivil yönetimin yanındayız” demişti..
Şimdi tüm bu olaylara rağmen, darbeci generaller, “Biz baskı yapmadık” demekle, kimi kandıracaklar ki..
Bir kağıda yazdıkları, “Yarın inceleyelim” notu ile, kimi kandıracaklar ki..
Erbakan Hoca “Yarın inceleyelim” demiştir.. Doğru..
Ama darbeci generallerin bu talebe ne cevap verdiklerini de çıkartsanıza..
Güven Erkaya anlatıyordu zaten..
Nasıl tehdit ettiğini..
Nasıl sıkıştırmaya kalkıştığını..
Erbakan Hoca, MGK kararlarını imzalamamıştır ama..
“Bir inceleyelim” demiştir ama..
Darbeci generaller de, “Tamam inceleyin” dememiştir..
Baskıyı kurmuşlar, ama başaramamışlardır..
Erbakan Hoca, tehditlerine boyun eğmemiştir..
Şimdi yapılacak iş, 16 yıl sonra mahkemeye sunulan o tutanağın, gerçekten ne zaman tutulduğunun bilirkişi tarafından tespit edilmesidir.
Tutanağın içeriği, Erbakan Hoca’nın “Bir inceleyelim” demesine kadarki bölüm için doğru olsa da..
Sonraki konuşmalar açısından sahtedir..
Ne Demirel’den, “Olur” cevabı gelmiştir..
Ne de komutanlardan talebi sessizce karşılama tavrı yaşanmıştır..
Hatırlasanıza, Demirel defalarca, “Hükümet zorla indirilmemiştir. Dayatma olduğu ileri sürülen 28 Şubat’tan sonra, 4 ay görevine devam eden hükümet, nasıl darbe mağduru olabilir?” dememiş miydi?
28 Şubat’ın darbe olmadığını savunurken,  büyük bir yalana imza atarak, Erbakan’ın kendi iradesi ile kararları imzaladığını söylememiş miydi?
Eğer böyle bir tutanak olsaydı, daha ilk günden, “Zorla imzalatılmadı. Bakın tutanak var” demez miydi, her zamanın adamı, Demirel!

YENİ AKİT