İddiaya göre, gıda toptancılığı yapan Aydın Bıyıklı, 20 Temmuz Cuma günü işyerinin önünde iki kişi arasında araç park etme yüzünden çıkan kavgayı ayırdı.
Kavga edenlerden biri daha sonra polis merkezine giderek, hem kavga ettiği kişi, hem de kavgayı ayıran Aydın Bıyıklı'dan şikayetçi oldu. Bir gün sonra kavganın olduğu işyerinin önüne gelen 3 polis, o anda dükkanda bulunan Ebubekir Bıyıklı ile konuşurken, kuzeni işyeri sahibi Aydın Bıyıklı da dükkana geldi.
Aydın Bıyıklı, karakola gelmesini isteyen polislere, olayla bir ilgisi bulunmadığını anlattı, sadece kavgayı ayırdığını söyledi ve dükkanda müşteri bulunduğunu belirterek karakola daha sonra gelip gelemeyeceğini sordu. Bunun üzerine polislerle Bıyıklı arasında tartışma başladı; işyerine daha çok polis çağrıldı. Taraflar arasında çıkan tartışma büyüdü ve polis Aydın Bıyıklı'yı zor kullanarak karakola getirmek için harekete geçti.
Bu sırada, kucağında oğlu olduğu halde olaya müdahale etmek ve kuzeninin karakola getirilmesini engellemek isteyen Ebubekir Bıyıklı da hem gazdan etkilendi, hem de polislerden dayak yedi.
‘KUCAĞIMDA 1,5 YAŞINDA ÇOCUĞUM VARKEN GAZ SIKTILAR’
Olay sırasında 1,5 yaşındaki oğlu F.E.B.'nin kucağında olduğunu anlatan Ebubekir Bıyıklı, sonradan gelen polislerin ilk işinin gaz sıkmak olduğunu öne sürerek şunları anlattı:
"Kucağımda 1,5 yaşında çocuğum varken gaz sıktılar, beni döverek hastanelik ettiler. Oğlum da etkilendi. Polislerin böyle bir şey yapabileceği aklımdan geçmezdi. Olayın ardından polisler beni karakola götürmek istedi. Hastaneye gitmek için ısrar edince beni hastaneye götürdüler. Sonra da karakola gittik. Daha sonra da serbest bırakıldık. Hastaneye gidip darp edildiğim için rapor aldım, savcılığa başvurarak şikayetçi oldum."
STAR Gazetesi