14 Şubat: Kırmızı parlak ambalajı içinde sevgi

Modern zamanlar özel günler vesilesiyle kendi putlarını inşa ederken sevgi gibi değerleri araçsallaştırıyor.

Modernizm insanoğlu üzerinde tahakkümünü iki şekilde kuruyor. Baskıcı siyasi otoriteler tepeden inmeci bir şekilde vesayetlerini ilan ediyorlar. Bunun artık modası geçmek üzere... Artık daha ‘inceltilmiş’ bir tahakkümden söz etmek mümkün. Kulaklara özgürlük, eşitlik idealleri çalınıyor. Peki, elimize geçen özgürlük bizi özgür kılıyor mu?

Gerçek bir tasallut rejimi perdenin arkasında varlığını müspet değerlerin üzerine inşa ediyor. Artık mutluluk, sevinç, hüzün, sevgi hepsi belirlenmiş ve paketlenmiş bir düzlemde varlığını sürdürebiliyor. Kendisini perdenin arkasına gizleyen sistem ‘özel’ olarak tanımladığı belirli günlerde bunların ‘kutlanmasına’ izin veriyor…

Halbuki basit, alelade şeyler ne kadar özel olabilir? 14 Şubat Sevgililer Günü’nde meşruiyetini kaybetmiş özünde gerçek bile olmayan bir duygulanım etrafında modern insan katarsis yaşıyor. İşin komik yanı ise birbirine ‘sevgisini’ gösterme şekli:

Alışveriş yapmak.

YAZININ DEVAMI

Yorum Analiz Haberleri

Meşru olanı savunursan karşılığını elbet görürsün!
Türkiye solu neden hala Esed rejimini savunuyor?
Sosyal medyada görünürlük çabası ve dijital nihilizm
İran aparatlarının komik antipropagandalarına vakit ayırmak bile coğrafya için zaman kaybı...
Nasıl ki ilk Müslümanlar tüm zorluklara rağmen direndiyse Gazzeliler de öyle direniyor!