14 Mayıs'ta neyin seçimi yapılacak?

Süleyman Gülek, 14 Mayıs seçimlerine dair denklemleri sıralıyor.

Süleyman Gülek / Yeni Akit

14 Mayıs seçimleri

1923’ten günümüze kadar 12 Cumhurbaşkanı görev yaptı. 1921 ve 1924 Anayasalarının yürürlükte olduğu dönemlerde Mustafa Kemal ve İsmet İnönü dört, Celal Bayar ise üç kez Cumhurbaşkanı olurken; Cemal Gürsel, Cevdet Sunay, Fahri Korutürk, Turgut Özal, Süleyman Demirel, Ahmet Necdet Sezer ve Abdullah Gül birer kez seçildi. Recep Tayyip Erdoğan iki kez seçildi.

Recep Tayyip Erdoğan; Adalet ve Kalkınma Partisi'nin genel başkanı, Türkiye'nin 12. ve günümüzdeki cumhurbaşkanıdır. 2003-2014 yılları arasında 11 yıl Türkiye başbakanlığı yapan Erdoğan, iki dönemdir Türkiye cumhurbaşkanlığı görevini sürdürmektedir. 14 Mayıs 2023 seçimleri için üçüncü kez Cumhurbaşkanı adayı oldu.

Türkiye, 14 Mayıs 2023 Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimleri için sandığa gitmeye hazırlanıyor. Seçimler için Türkiye genelinde 973 ilçe, 1094 ilçe seçim kurulunda, 191 bin 884 sandık kurulacak. Yurt içi ve dışında toplam 64 milyon 113 bin 941 seçmen oy kullanacak. Türkiye, 2 gün sonra, 5 yıl boyunca görev yapacak Cumhurbaşkanı ile yeni parlamento üyelerini seçecek.

Seçimde, pusuladaki sıralamaya göre, Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Sinan Oğan Cumhurbaşkanı adayı olarak yarışacak. Milletvekili Genel Seçimine ise 24 siyasi parti ile Türkiye genelinde 151 bağımsız milletvekili adayı girecek.

Türkiye’nin kalkınmasını ve güçlenmesini istemeyen yurt içi ve yurt dışı şer güçler, Cumhur İttifakı’nın 14 Mayıs seçimlerini kazanmaması için elinden geleni yapmaya gayret ediyorlar. 

ABD başkanı Biden'ın Türkiye'de gündem olduğu konulardan biri, geçtiğimiz yıl aralık ayında 'Erdoğan'ı darbeyle değil, seçimle değiştireceğiz' ifadesi oldu. Biden bu noktada "Erdoğan'ı devirmek için muhalefeti desteklemek gerektiğini" söyledi. 

Seçimlere az bir zaman kala, Batılı merkezlerden düğmeye basıldı. İngiliz The Economist, Fransız Le Point, Alman Der Spiegel dergileri, ardarda Erdoğan’ı, dolayısıyla Türkiye’yi kapak yaptılar bu haftaki sayılarında. Erdoğan’ı “diktatör” olarak sunuyorlar! “İslamcı diktatör”! Erdoğan’ı “güçlü”, “otoriter” ve “diktatör” bir Osmanlı sultanı olarak lanse ediyorlar ayrıca. Der Spiegel, özellikle Hitler’e benzetmiştir. 

Amerikan Washington Post gazetesi, 14 Mayıs 2023 seçimlerini, “2023’ün dünyadaki en önemli seçimi” olarak ilan etmişti. Dünyada 1,6 milyon satan dünyanın baronlarının dergisi The Economist dergisi bu haftaki sayısında aynı başlığı kullanıyor ve “Erdoğan gitmeli!” diye buyuruyor! Yetmiyor, Türkiye’yi şöyle tehdit ediyor: “Erdoğan’ın yenilgisinin küresel sonuçları olacaktır. Ve dünyadaki demokratlara diktatörlerin yenilebileceğini gösterecektir…” diyerek haddini aşan, skandal bir yayıncılığa imza atıyor!

Avrupa medyası, düşünce kuruluşları ve siyasetçileri, Türkiye’de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda çok net bir pozisyon almış durumdalar. Avrupa’nın hayali “Erdoğan’sız Türkiye”dir. Avrupalı aktörlerin Türkiye’deki seçimleri yakından takip etmelerinin ve Türkiye’de iktidar değişiminden yana yaklaşım sergilemelerinin temel sebebi ise Türkiye’nin Tayyip Erdoğan liderliğinde kendi bölgesinde, Ortadoğu’da, Balkanlar’da, Afrika’nın birçok ülkesinde, Türk dünyasında ve Güney Asya’da nüfuz alanı oluşturabilen bir uluslararası oyuncu haline gelmiş olmasıdır. Türkiye’de yaşanabilecek bir siyasi değişim, daha birçok bölgede referans niteliğinde algılanacaktır. Avrupa’da yaşayan Türkiye kökenlilerin yanı sıra Avrupa’da yaşayan Müslüman azınlıklar da Erdoğan döneminde Türkiye’ye yoğun bir sempati duyar hale geldiler.

Türkiye’den bir siyasetçinin, Avrupa’da bu denli bir nüfuz alanı elde etmesi ve belirli çevrelerde popüler hale gelmesi, Avrupa’da siyasi çevreleri rahatsız etmektedir. Erdoğan, Türkiye’yi Batı yörüngesinden çıkararak daha müstakil, daha özgün politikalar benimseyen bir oyuncu haline getirmiştir. Bu oyuncu, dünya siyasetine Batı perspektifinden bakmayı reddetmektedir. Bu bakış açısı, Türkiye sınırları ötesinde de bir karşılık bulmaktadır.

AK Parti iktidarının 21 yıldır yapmış olduğu icraatlarının bazıları da şunlardır: Yollar, köprüler, hızlı trenler, İHA, SİHA, Uzay teknolojileri, yerli araba, yerli helikopter, yerli savaş uçağı, yeni havaalanları, yeni gemi, iç, dış politika, terörle mücadele, istihdam, şehir hastaneleri ve daha birçok hizmetler yapıldı. 7'li masanın destekçileri PKK, PYD, YPG, FETÖ, LGBT lobileri, dış güçler. Bunlar, bu ülkenin, bu milletin hayrına bir şey istemezler. 7'li masa üyeleri “AK Parti bu icraatları yapamaz” dediler. Fakat AK Parti bu icraatların fazlasını yaptı. Bu sefer de yapılan bu büyük hizmetleri görmemezlikten geldiler ve dalga geçtiler.

İstanbul Milletvekili, CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, “Bu hükümet dünyanın en doğru işini bile yapsa bizim bu hükümeti alkışlayacak halimiz yok” diyor. Çünkü onlar için iktidar partisi ne yaparsa yapsın, onu takdir etmezler. Bu düşüncede olanların ülkeye faydası değil zararı olur. Bunlar ülkenin sorunlarını çözmek yerine sorunlarını artırırlar.

Dolayısıyla 14 Mayıs seçimlerinde insanlara maddi ve manevi faydalı olmaya çalışanlara destek olmalı. Ancak insanlara ve topluma zararı dokunacak olanlara ise kesinlikle destek olmamalı, fırsat vermemeli!

Yorum Analiz Haberleri

Kemalizmin şapka zulmünden dolayı bombalanan şehir: Rize
Allah'ın rahmeti olan aklımızı gerektiği gibi kullanalım
Magazinleşen Yenidoğan Çetesi ve unutulan bebekler
Yapay zeka çağında kontrol kimde olacak?
Spiegel: “İsrail'in üst düzey siyasetçilerini ‘korumanın’ Almanya'nın ‘varlık sebebi’ olduğu düşüncesi feci bir hatadır”