Dört yıl önce Muhammed Mursi’yi askeri darbe ile deviren Sisi cuntasını protesto için Rabia meydanında toplanan halka ateş açılması neticesinde binden fazla insan şehid edilmişti.
Yaylım ateşi açan askerler ve keskin nişancıların katliamlarının ardından buldozerlerle göstericilerin çadırlarını dağıtan cuntacılar pek çok yaralının da tedavisini engellediler. Sabah saat 7’de başlayan katliam, kadın çocuk ayırmaksızın 12 saat boyunca sürdü. Tarihte az görülen bir katliama imza atan Mısır ordusunun bu vahşeti dünyada büyük bir sessizlikle karşılandı. İçişleri Bakanı Muhammed İbrahim bilahare operasyonun planlandığı üzere başarılı bir şekilde icra edildiğini açıklayacaktı.
Vahşi katliamın bilançosu günler sonra netleştiğinde bin 104 kişinin öldürüldüğü, 3 bin 994 kişinin yaralandığı ve 37 kişinin ise kayıp olduğu anlaşılmıştı.
Bu olay 8 Temmuz’da Cumhuriyet Muhafızları karargahının önünde sabah namazı kıldıkları sırada darbe karşıtı 61 kişinin katledilmesiyle başlayan katliam zincirinin zirvesiydi.
Ama katliamlar durmadı. Rabia katliamının üzerinden bir hafta geçmeden bir polis otosunda Ebu Zebil cezaevine götürülmekte olan tutukluların isyan çıkardıkları gerekçesiyle içinde bulundukları araca göz yaşartıcı bomba atılması neticesinde havasızlıktan 37 tutuklu can verecekti.
Aradan geçen dört yıla rağmen Mısır’da cunta baskısı ve zulmü aralıksız sürmekte. Buna karşın ülkenin içinde bulunduğu kriz hali her geçen gün biraz daha derinleşmekte.
Kaynak: The New Arab, Haksöz Haber