Doğan medyası dün, 826 trilyonluk vergi kaçağına, benim beklentimin de üzerinde bir yer vererek, savunmalar getirdi. Aslında bu durum, bence cezanın haklılığından kaynaklanıyor!
İşin özünde söyledikleri ise şu: “Hisse satışı 2006’da değil, 2007’de yapıldı. Dolayısı ile Maliye yanlış tesbitte bulundu. Ceza da yanlış!”
Böyle bir savunmanın, kamu vicdanında ilk bakışta büyük destek görmesi normal. İnsan en azından, “Ne kadar vicdansızlık bu. Bir satış işlemi, 2006’da yapılsa ne olur, 2007’de yapılsa ne olur? Velev ki Maliye’nin dediği olsun. Satış tarihi yanlış diye, 826 trilyon ceza mı çıkarılır?” diye itiraz edecektir bu cezaya..
Ama kazın ayağı öyle değil.. Olay, devletin zaten alması gereken bir vergiyi, Doğan medyasının ödemek istememesinden kaynaklanıyor. Doğan Yayın Holding, 2006 Kasım’ında da satsa, 2007 Ocak’ında da satsa, aslında 132 trilyon vergi ödemesi gereken bir kazanç elde etmiş!
Bunu kendileri de inkâr etmiyorlar. Ama, kanundaki bir muafiyetten yararlanmak istiyorlar. Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 5/1-e maddesine göre, 2 yıl elde tutulan hisselerin satışından elde edilen kârların % 75’i vergiden muaf!
Yani, aslında vergi ödenmesi gerekiyor ama, devlet bir kıyak geçiyor, “iki yıl elinde tuttuğun hisseden kâr elde ettiysen, senden almam gereken vergiyi siliyorum” diyor!
Doğan grubu da, daha iki yılı doldurmadığı halde, “Biz o şartı yerine getirdik, dolayısı ile bizden alınması gereken 132 trilyon vergiyi, devletin almaması lazım. Bize o kıyağı yapması lazım.” deyip, vergiyi ödemiyor!
Sonrasında Maliye’nin yaptığı incelemede, anlaşılıyor ki, Doğan Yayın Holding, aslında iki yıl dolmadan satışı yapmış, ama kâğıt üstünde oyunlarla, ödemesi gereken vergiyi ödememek için, işin uyanıklığına kaçmış! Vergiyi kaçırmış!
Maliye de, bu sefer diyor ki, “Sen o hisseyi, iki yıl elinde tutsaydın, senden o vergiyi almayacaktık.Ama sen iki yıl dolmadan, çok kısa sürede, çok büyük kazanç elde etmişsin. Kusura bakma, bu kadar kısa sürede bu kadar büyük kâr elde eden birisinin kazancından almam gereken vergiden vazgeçemem.”
Gördünüz değil mi? Maliye ile Doğan grubu arasındaki ihtilaf, hisse satışının tarihinden kaynaklanıyor.. Kritik nokta, satışın hangi tarihde yapıldığı olduğuna göre, hangi tarafın haklı olduğunu anlamak için, önce dünkü Doğan grubu açıklamasını birebir vereyim: “Satış işlemine 2006'nın Kasım ayında başlanmış ve işlem 2 Ocak 2007 tarihinde Axel Springer grubunun satış bedelini yatırması ve Doğan Yayın Holding'in de aynı gün hisselerini bu gruba devretmesiyle sonuçlanmıştır.”
Doğan grubu dün bu açıklamayı yaptı.. Peki, satış yapıldığı tarihlerde Doğan grubu ne diyormuş, bir de ona bakalım. Bakalım, o tarihde, dünkü açıklama ile paralel beyanlarda mı bulunmuşlar, yoksa Maliye’yi teyit eden haberler mi yapmışlar?
16 Kasım 2006 tarihli Hürriyet: “Alman medya devi, Doğan TV’ye ortak oldu”
Haber başlığında, anlaşılmayan, kapalı bir durum var mı? Yok..
Açık açık, Axel’in ortak olduğu, yanı satışın yapıldığı yazılmış! Haberin ilk cümlesi de şöyle: “Doğan Yayın Holding, sahibi olduğu Doğan TV'deki hisselerinin yüzde 25'ini Alman medya devi Axel Springer'e sattı.”
Laf cambazlığı falan yapmıyorum.Tırnak içindeki cümle, tamamen Hürriyet gazetesinden birebir iktibastır!.
Ne diyor Hürriyet? “Sattı” diyor.. S-a-t-t-t-ı!
Bitti... Parayı üç gün sonra almış. İki ay taksit yapılmış. Çek vermiş, senet almış, bunların hepsi, satış işleminin varlığını değiştirmeyen hususlar.
Bilmiyorum,Aydın Doğan’ın o ünlü avukatları, Hukuk Fakültesi’nin birinci sınıfında öğretilen, “Satış işlemi, imza ile birlikte tekemmül eder. Bedelin ödenmesi, ödenmemesi, gecikmesi gibi hususlar satışın hukuki varlığını değiştirmez” ilkesini bilmiyorlar mıydı?
Böyle temel bir ilkeyi, koca koca avukatların bilmemelerine pek ihtimal vermiyorum. Olsa olsa, 132 trilyonluk tatlı parayı, patronun kasasında tutabilmek için, “Olur” vermişlerdir, bu vergi kaçırma operasyonuna!
Sadece bir haber değil, Hürriyet’te daha birçok haber var, satışın 2006 Kasım ayında yapıldığına dair. Bir örnek daha.. Tarih 18.11.2006. Başlık şöyle: “Springer’in Doğan TV yatırımı dünyada yankı uyandırdı..” Haberin içinde de yabancı basından şu alıntılar yapılıyor: “Alman basınında Bild gazetesi haberi, ‘Axel Springer AG, Türk medya grubu içinde yer alan Doğan TV’nin yüzde 25’ini 375 milyon Euro’ya satın aldı’ diye duyururken, Berliner Morgenpost Gazetesi’nde de, haber ‘Springer Türk TV’ye ortak’ başlığı altında yeraldı.”
Ne oldu Aydın amca? Bu haberleri Hürriyet yapmadı mı? Yalan mı söylüyoruz biz?
Aç arşivleri bak, sen de göreceksin, hisseleri 2006 Kasım’ında, damadın M. Ali Yalçındağ’ın imzaladığı sözleşme ile sattığını..
Yine mi tereddüt ettin. Yazarın M.Yakup Yılmaz’ın, 21 Kasım 2006 tarihli yazısına bak. Bak orada da ne yazıyor: “Son günlerde hem medya, hem de finans çevreleri Doğan Grubu’nun iki olayını konuşuyor. Bunlardan biri Doğan TV’nin yüzde 25’inin 375 milyon Euro’ya Alman Axel Springer Grubu’na satılması. ...”
Demek ki ne imiş? Hisseler 2006 Kasım’ında satılmış imiş!
Daha devam edeyim mi Aydın bey amca?
Yeter değil mi? Yeter yeter.. En iyisi, sen git o cezayı öde. Öde de, kurtul!
VAKİT