100. Yıl Üniversitesi Gençlik Konseyinin düzenlediği ve yöneticliğini Abdulhalim Almalı’nın yaptığı panelde konuşmacılar Adem Özköse ve Nevzat Çiçek’ti
Gençlik Konseyi Başkanı Murat Çakır’ın açılış konuşmasında; Ortadoğu’nun iyi okunması gerektiği için bu konferansı gerçekleştirdiklerini ve Suriye halkının uğratıldığı zulmün bizlerin imtihanı olduğunu Suriye’deki kardeşlerimize her türlü yardımı yapmamız gerektiği vurgusunda bulundu. Daha sonra gençlik konseyinin hazırladığı sinevizyon gösterisinden sonra panele geçildi.
Panelinin yöneticiliğini yapan Abdulhalim Almalı; kısa bir giriş konuşması yaparak sözü panelistlere verdi.
İlk sözü alan Nevzat Çiçek; dünyanın bir çok yerinde bir çok şeyin yapay oluşturulduğunu ve Cumhuriyetle birlikte ötekileştirdiğimiz gerçekleri de rejimin bizleri oyalamasıyla gözlerden kaçırdık. Bu minvalde Hama katliamınında gözlerden ırak olması bu oyalamanın ve tek taraflı bakış açımızın etkisi büyük. Günümüz dünyasında kitle iletişim araçlarının bu denli yaygın olması dünyada olan her şeyin açık seçik bir şekilde gözümüzün önünde olmasını sağladı. Oluşturulan sınırlarda gündemlerde yapaydı şuanda insanlar kendi inanç sistemlerinin düşüncelerinin iktidara gelmesi için ayaklandı. Bu tür ayaklanmalar ise bir kişinin ateşlemesiyle alev alabilecek bir durumdadır. Bunun örneği Tunus’ta, Mısır’da Libya’da vs vs. yıllardır bastırılmış halkların kendi iradelerini ortaya koymalarıdır. Bunun temel sebeplerinin Mısır’da Libya’da toplumsal adaletsizliklerin, en asli hakları olan İslami taleplerinin yerine getirilmesi bir yana bu taleplerde bulunanların cezaevlerinde işkenceler görmesi isyan ateşlerinin alevlenmesinde en önemli etkendir. Çiçek konuşmasına; Türkiye’deki Müslümanların kafa karışıklıklarına değinerek şu şekilde devam etti
İkinci olarak sözü alan Adem Özköse söze; Yaşanan olayların adı “Arap Baharı değil Ortadoğu İntifadalarıdır” diye başladı. Özköse; Hiç bir şey durup dururken başlamaz. Ortadoğu’da da olaylar durup dururken başlamadı bütün bu olayların altında onlarca yıldır yapılan İslami faaliyetlerin karşılığı olduğunu söyledikten sonra Libya’da Tunus’ta Mısır’da Müslümanlar cezaevlerinden çıkıp hükümetler kurmaya başladılar dedi. Suriye’de intifadanın başlamasının asıl sebebinin kendisinin de iyi bildiği Suriye zindanlarının etkisinin büyük olduğunu vurguladı. Bu zindanlarda yapılan psikolojik baskılardan da bahseden Özköse Amerika’nın veya diğer batı ülkelerinin Suriye’ye silah vermemelerinin asıl sebebi Suriye’de devrimden sonra İslamcı bir rejimin başa geleceğinden korkmalarıdır Nusret Cephesini ‘terör’ listesine almalarının asıl sebebi de budur fakat bu karalamadan hemen sonra Suriye’de bütün kesimlerin Nusret Cephesinin yanında durması da orada gerçek bir İslami kaygının bulunduğunun göstergesidir. Hizbullah’ın orada Katil Esed’in yanında savaştığını ve Esed adına insanları kaçırdığını ifade eden Özköse kendisini de kaçıranların Hizbullah askerlerinin olduğunu söyledi. Son olarak Türkiyeli Müslümanlar arasındaki kafa karışıklarına ve saçma sapan komplo teorilerine de değinerek konuşmasını tamamladı.
Program öğrencilerden gelen sorulara verilen cevapların akabinde sona erdi.
Tayfur Bayraklı / Haksöz Haber