Venezuela'da Devlet Başkanı Nicolas Maduro'ya karşı Ulusal Meclis Başkanı muhalif Juan Guaido'nun kendisini devlet başkanı ilan etmesi ülkede tansiyonu artırırken Maduro da ABD destekli bir darbe girişimine maruz kaldığını belirterek ABD ile ilişkileri kesti ve Amerikalı diplomatlara ülkeyi terk etmeleri için 72 saat süre verdi.
Son yıllarda protesto ve ekonomik sıkıntılarla gündeme gelen 32 milyon nüfuslu Güney Amerika ülkesi Venezuela'nın ABD ile ilişkileri Hugo Chavez ve Nicolas Maduro dönemlerinde gergin seyretti.
Zengin petrol rezervlerine sahip ülkede muhalifler Maduro'nun kazandığı seçimi geçerli saymıyor ve yenilenmesini istiyor. ABD yönetimi de Venezuelalı muhalifleri destekliyor.
10 soru-cevapta Venezuela'daki durumu şöyle özetlemek mümkün:
Venezuela-ABD geriliminin tarihi arka planı ne?
Venezuela'da genel olarak Soğuk Savaş döneminde ve 1990'larda iktidarda olan liberal yönetimlerin ABD ile ilişkileri iyi seyretti.
Halkçı ve sosyalist politikaları benimseyen Chavez'in seçim kazanarak 1999'da devlet başkanı olmasından sonra ABD ile Venezuela ilişkileri gerilmeye başladı.
Chavez, dünyanın en önemli petrol üreticilerinden Venezuela'nın kamulaştırılan petrol şirketinin gelirleriyle sosyal politikalara ağırlık verdi. Küba'ya petrol satılması, İran ile iyi ilişkiler kurması, Rusya'dan silah alınması, enerji ve telekomünikasyon şirketlerinin kamulaştırılması gibi politikalarıyla ABD yönetimlerinin tepkisini çeken Chavez, 2013'te ölümünden önce yardımcısı Nicolas Maduro'yu yerine aday gösterdi.
Seçimleri kazanarak Chavez'in yerine geçen Maduro döneminde de Venezuela-ABD ilişkileri gergin seyretti. Hem Barack Obama hem de Donald Trump yönetimleri Maduro ve birçok Venezuelalı yetkiliye yaptırımlar uyguladı.
Maduro nasıl iktidara geldi?
Hugo Chavez'in sağlığı, 2011'de kanser teşhisi koyulmasından sonra kötüleşti.
Chavez, sendika liderliğinden gelerek dışişleri bakanlığı ve başkan yardımcılığına kadar yükselen Nicolas Maduro'yu yerine aday gösterdi ve yetkilerinin bir kısmını Maduro'ya devretti.
Chavez'in 2013'te hayatını kaybetmesinden sonra Nisan 2013'te yapılan seçimlerde, eski liderin kendine özgü sosyalist devrimini devam ettireceği sözünü veren Maduro, oyların yüzde 50,8'ini alarak yeni devlet başkanı oldu.
Maduro, Mayıs 2018'de yapılan devlet başkanlığı seçimlerini de yüzde 68 oy alarak kazandı.
Maduro döneminde olaylar nasıl başladı?
Nicolas Maduro'nun devlet başkanlığı koltuğuna oturmasından sonra 2014'te ülkenin batısındaki Tachira ve Merida eyaletlerinde güvenlik sorunları gerekçesiyle protesto gösterileri başladı. Gösteriler kısa sürede başkent Caracas'a sıçradı.
Muhalefet partilerinin de desteğiyle protestolar hükümet karşıtı gösterilere dönüştü.
Muhalefeti darbe teşebbüsüyle suçlayan hükümet güçleri ise göstericilere müdahale etti. Olaylarda 28 kişi öldü.
Ülkedeki ekonomik durumu gerekçe gösteren muhalefet Eylül 2016'da da gösteriler düzenledi. Maduro'yu ekonomik krizden sorumlu tutan göstericiler devlet başkanının görevi bırakmasını istedi.
Venezuela, 2017'nin nisan ve haziran aylarında da gösterilere sahne oldu. Erken seçim isteyen göstericilerle güvenlik güçleri arasındaki çatışmalarda çok sayıda kişi hayatını kaybetti.
Maduro döneminde ekonomik krizin başlaması ve siyasi krize dönüşme süreci nasıl oldu?
Venezuela ekonomisi, özellikle 2014'ten itibaren petrol fiyatlarının gerilemesiyle sıkıntıya girdi.
İhracat gelirinin yüzde 95'ini petrol satışlarından elde eden Venezuela, petrol gelirlerinin düşmesiyle ithalatta da sıkıntıya düştü. Mal kıtlığı nedeniyle fiyatlar yükseldi ve yüksek enflasyonla Venezuela para birimi bolivar aşırı değer kaybına uğradı.
Ekonomideki bu gelişmeler, muhalefetin gösterilerinde de ana gerekçe oldu.
Trump döneminde Venezuela politikası sertleşti mi?
ABD yönetimleri, Obama döneminden beri Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro'yu "diktatör" olarak görüyor ve Venezuela'ya yaptırımlar uyguluyor.
Maduro başta olmak üzere birçok Venezuelalı yetkiliyi hedef alan yaptırımlar Eylül 2018'de Maduro'nun eşi Cecilia Flores'e kadar uzandı.
Trump yönetimi yetkililerinin de 2017 sonbaharından itibaren birçok kez Venezuela muhalefetiyle gizlice görüştüğü, ordudaki bazı eski komutanlarla "darbe" konusunu ele aldıkları ortaya çıktı.
Birçok Latin Amerika ülkesinde darbe sabıkası bulunan ABD yönetiminin, bu konudaki kabarık sicili nedeniyle bu kez darbe için yardım etmekten "vazgeçtiği" belirtildi.
Buna gerekçe olarak birçok Latin Amerika ülkesinin Maduro'ya destek vermese bile ABD destekli darbenin bölgede tepki çekeceği ihtimali gösterildi.
Ülkede muhalefetin talebi ne?
Venezuela muhalefeti, Maduro'nun meşruiyeti olmadığını öne sürerek görevi bırakmasını istiyor.
Daha önceki seçimlere hile karıştırıldığını iddia eden muhalefet, erken devlet başkanlığı seçimi yapılmasını talep ediyor.
Muhalefetin kontrolü elinde bulundurduğu ulusal meclisin başkanlığına gelen Juan Guaido, Maduro'nun yerine geçerek yeni bir seçim yapılana kadar ülkeyi yönetmek istiyor.
Maduro taleplere nasıl yaklaşıyor?
Maduro, hükümet karşı gösteriler düzenleyen muhalefete ülkesinde ABD destekli darbe teşebbüsü olduğunu vurguluyor.
Venezuela hükümetinin önde gelenleri de ABD ile ilişkileri kesen Maduro'ya destek açıklamaları yaparak ABD destekli darbeye karşı çıktıklarını, halkın da dış müdahalelere karşı çıkması gerektiğini belirtiyor.
Muhalefete "ABD'ye güvenmeyin. Onların dostları yok, çıkarları var. Venezuela'nın petrolüne ve zenginliklerine karşı açılmış pençeleri var." diyen Maduro'ya destek verenler, karşıt gösteri çağrısı yaptı.
Venezuela Ulusal Güvenlik Bakanı Vladimir Padrino da silahlı kuvvetlerin muhalif Guaido'yu desteklemeyeceğini duyurdu.
Latin Amerika ülkelerinin tavrı ne?
Amerika kıtasındaki ülkelerden ABD, Kanada, Kolombiya, Peru, Ekvador, Paraguay, Brezilya, Şili, Panama, Arjantin, Kosta Rika ve Guatemala, Guaido'nun geçici başkanlığını açıkça destek verdi.
Bolivya ve Meksika ise Maduro hükümetine desteğini sürdürüyor.
Dünya ülkelerinin tepkisi ne oldu?
Avrupa ülkelerinden Venezuela'da "siyasi geçiş" ve "yeniden seçim çağrıları" yapıldı.
Şu ana kadar İngiltere, Fransa, Almanya, Danimarka ve Kosova, Guaido'ya desteğini açıkladı.
Çin, Rusya ve Türkiye ise Maduro hükümetini desteklediklerini bildirdi.
Olaylara uluslararası medyanın yaklaşımı nasıl?
Uluslararası medya, son yıllarda Venezuela'daki hükümet karşıtı gösterilere geniş yer verdi. Ülkedeki ekonomik sıkıntılara yoğunlaşan medya, boş market raflarını ve gıda kuyruklarını sık sık haberleştirdi.
Maduro'ya yönelik darbe girişimleri de uluslararası medyada gündem oldu. Son olaylarda Guaido'nun kendini devlet başkanı ilan etmesi de uluslararası medyada flaş haber olarak yer buldu.
Medya kuruluşları, Maduro döneminde Venezuela halkının ekonomik sıkıntı içinde olduğunu anlatan haberleri aktarırken, seçilmiş Devlet Başkanı Maduro'yu destekleyen ve ülkenin çeşitli yerlerinde gösteriler düzenleyen taraftarlarına yer vermedi. (AA)