Hamza Türkmen / Haksöz Haber
Lenin ‘Yaşasın işçilerin kardeşliği!’ dediğinde, 14 October 1917 Devrimi’nin mimarlarından Sultan Galiyev itiraz etmişti. Çünkü Avrupalı işçilerin konumuyla Asyalı, Afrikalı ezilenlerin konumu bir değildi.
Çünkü Avrupalı işçilerin zincirlerinden başka kaybedecekleri çok şeyleri vardı ve kapitalizmin dünya sömürüsüne onlar da ortaktı ve edindikleri yüksek maaşlarla bu sömürüden pay alıyorlardı. Yaptıkları grevler işçiler ve ezilenler arasında adaleti paylaşmaktan öte, daha iyi tüketmeleri, daha kaliteli tatil yapmaları, mülk sahibi olmaları içindi.
1920 Bakü I. Doğu Halkları Kurultayı, Galiyev’in tezlerini gündemleştirmişti. Bakü Kurultayı’na katılan Enver Paşa da Türki iller-İslam dayanışması için bu tezlerden yana bir eğilim içinde olmuştu. Bu tezleri savunan Mustafa Suphi ise, daha sonra İzmir İktisat Kongresi’nde ‘Yabancı sermayeye hürmetkâr olacağız’ diyen Atatürk’ün çeteleri tarafından 1921 yılında Trabzon sahillerinde öldürüldü. Sultan Galiyev’de Stalin tarafından 1940’ta hapishanede kurşuna dizilerek öldürtüldü.
Ve yine 1 Mayıs arifesindeyiz.
1 Mayısta hâlâ dünya işçilerinin dayanışmasını haykıranlar Lenin’den, Stalin’den, Mao’dan kalma kırık plakları çalmaya çalışacaklar.