İşadamları Abdüllatif Şener’i uyarmışlar: “Aman dikkat. Helikoptere binme, Yazıcıoğlu’nun başına gelenlerin, sizin de başınıza gelmesinden endişe ederiz.”

Şener’in nasıl siyasete atıldığını bilmiyorum.. Hiç uygun bir tip değil. Belki tek parti ya da erken demokrasi dönemlerinde ama, bugün için asla..

Ona birileri “Cumhurbaşkanı olacaksın” dedi, o da inandı.. Şimdi de, “o” kimse, ona, “Seni Cumhurbaşkanı yapmayanlardan intikamını al” dercesine, onu siyaset yapmaya kışkırtıyor gibi..
Şener’i destekliyor gibi gözükenler, zamanı gelince onu harcamak konusunda asla tereddüt etmeyecekler..

Onun için ben Şener’e, Hablemitoğlu’nun hayatını iyi okumasını öneririm.

Hatta o acar dostların gözünde kıymet-i harbiyesinin Hablemitoğlu kadar bile olduğunu sanmıyorum..

Şener onlar için, sadece kurtlar sofrasında iyi bir “av” olur..

Birilerinin, politika yapmak isteyenlere, siyasetin kibir ve ihtiras mesleği olmadığını söylemesi gerekir..

Siyasette dostluk ya da vefa yoktur.. Ayaktayken elini öpenler, kasasını açanlar, oturunca sırtlarını döner, kasalarını kapatırlar, düşünce de vururlar. Hem de ilk tekme en yakınından gelir insanın.. Maskeler değişir bir anda..

Şener “bizden biri”. Sıvaslı. Ama gördüğüm kadarı ile kendine yazık ediyor..

Şener kendi siyasi kariyerini bitiriyor kendi elleri ile. Aynı yanlışı yapan bir diğer Sıvaslı daha var.. İlhan Kesici.. Sağa lider olacak adam, gitti CHP’ye milletvekili oldu.. CHP grubundaki Kesici, orada meyhanedeki “El rızgü Alallah” levhası gibi duruyor..

O CHP’li olmadığını, CHP milletvekili olduğunu söylüyor..

Bana kalırsa Demirel’in kurbanı oldu..

Kesici Allah-Kitap bilir.. O sağın başına geldiğinde Demirel örneğinde olduğu gibi sağ-muhafazakarlar partiyi masonik kulvardan daha dindar bir çizgiye çekerler.. Onun için Kesici’yi öne sürmediler. Yoksa Kesici’nin de Amerikalı dostları var, Yahudi lobisi ile tanışıklığı var..

Ama sağa lider diye bula bula Cindoruk’u buldular.. Bir ara Bayar adı geçti, adam “Ergenekoncuların kankası” çıktı.. Bunlar Demirel’in işleri.. Ne kendi eyledi rahat, ne kimseye verdi huzur.. Ahir ömründe hâlâ aynı işlerle meşgul.. Sahi Demirel için gün gelip ecel vaki olduğunda, imam sorduğunda “Nasıl bilirsiniz?” diye, siz ne cevap vereceksiniz?

Henüz adı Ergenekon davasında sanıklar listesine eklenmese de kamunun vicdanında bu sorunun cevabı belli:

-Ergenekoncuların hâmisi bilirdik!

Öyle anlaşılıyor ki, Kesici’yi Ergenekoncular istemedi. Loca istemedi.. Kesici’yi CHP’ye göndermek sureti ile misyonunu katlettiler.. Bundan sonra soldan gelen birini sağın başına geçirmek mümkün değil.. Ancak CHP’de olduğu gibi sağda, masonik-Ergenekoncu bir yapının vitrininde oltaya takılan bir yem ya da vitrin malzemesi olur..

Madem böyle bir planları vardı, Milli Görüş kökenli Şener, sağcı Kesici ve milliyetçi kesimden Kültür eski Bakanı Namık Kemal Zeybek’i alırdınız. Ama böyle bir şey olabilir mi? Üçünün de alameti farikası dindar kimlik ve kişilikleri. Onun için bu formüle yaklaşmıyorlar..

Sahi Kesici’nin CHP’nin laiklik adına ortaya attığı fikirler ve ortaya koyduğu eylemler konusunda onlara bu konuda söyleyecek bir çift sözü yok mu? Peki o zaman orada niye duruyor, ne zamana kadar duracak? CHP’liler onu niye orada tutuyorlar?. Kesici için CHP sürgün yeri mi, mecburi iskan adresi mi?

Sıvaslıların şansı politikada çok da yaver gitmiyor.. Mustafa Açıkalın’ın bakan olacağı söylentisi vardı, olmadı. Rahmetli Muhsin Yazıcıoğlu’nun başına gelenleri biliyorsunuz. Sıvas olaylarından beri talihi bir türlü yaver gitmiyor.. Sıvaslı, Terörle Mücadele eski Özel Temsilcisi emekli Orgeneral Edip Başer’e de bu işler şans getirmedi..

Kuşkusuz bu işlerin Sıvaslı olmakla doğrudan bir ilgisi yok, ama dikkat çekici bir durum var..

Bugün Cindoruk’un partisi için % 3 bile oy alabileceği tahmini yapılmıyor.. Ergenekoncular; “% 30 CHP, % 19 MHP, ordu da bizden yana, işimiz rahat” havasında.. SP % 7-9 arası diyorlar. Yarısının iktidara karşı olduğu görüşündeler.. DTP’yi % 5-6 görüyorlar.. Sağın da bir seçimde % 7-8 oy alacağı, seçim ittifakı ile barajı aşacağı hesabı yapıyorlar. Liberal, demokrat, AK Parti’nin temsil ettiği merkezi % 30 gibi görüyorlar..

AK Parti’yi yerel yönetimler üzerinden köşeye sıkıştırmaya çalışacaklar. İstanbul da pilot bölge..

Aslında AK Parti akıllılık yaparak, muhalefeti, kendisinin çok şanslı olduğu, onlar için mayınlı arazi kabul edilen sahaya çekti.. Kürt, Ermeni, Arap açılımı, daha doğrusu “demokratik açılım”, WQX tartışmaları, kardan adamların güneş altında güreşe çıkması gibi bir şey..

Tabii bu zorlu bir süreç. Yanlış yapmamaları gerek.. Madem bu tartışmayı başlattılar, sonuna kadar gitmeleri gerek..

CHP de, MHP de bu tartışmalar karşısında tutunamaz. Barış mesajı tuttu. Muhalefet terörün devamını isteyen, çetelerin avukatlığına soyunan bir zümre durumuna düştü.. AK Parti bunları burada tuttuğu sürece bunlar erimeye devam edecek..

Bir ihtimal saldırıya geçecekler. O zaman da daha da kötü bir şekilde deşifre edilecekler ve darbe güçlerinin üzerine gitmek için somut gerekçeler oluşturacaklar..

Aslında CHP ve MHP’nin, Baykal ve Bahçeli’nin sinir bozucu açıklamaları dışında bir zararları yok.. Hatta kontrol dışı unsurları çevrelerine toplayabilmeleri açısından da bu tür açıklamaları anlayışla karşılamak gerek. Her iki parti de, lider de, öyle kolay kolay harekete geçemez.. Onlar orada tutulduğu sürece başka bir alternatifin ortaya çıkması da zor.. Selam ve dua ile.

VAKİT