Sela kimin için veriliyor?
Bana kalırsa CHP için de MHP için de gelecek günler geçen günleri aratacak..
Varolan çözümsüzlük ve olumsuzluklar konusunda halk, iktidarın elini kolunu bağlayan muhalefet ve derin güçleri sorumlu tutuyor..
Şu son katsayı meselesi ve HSYK yargı reformunun ne kadar önemli ve acil bir konu olduğunu bütün çıplaklığı ile gözler önüne serdi. Kozmik oda tartışmaları, Erzincan’da ve Erzurum’da yaşananlar, Poyrazköy iddianamesi, 3. Ordu komutanının yargıya karşı takındığı tavır ve Başbuğ’un gündeme bomba gibi düşen, yargıya meydan okuyan sözleri toplumda şok etkisi yaptı.. Kozmik odada olması gereken dosyaların, şifrelerin DKK’nin içine sızan illegal örgütlerin taşeronluğunu yapan fuhuş çetesine mensup kurye kızların evlerinde ve çantalarında çıkması, TSK içindeki güvenlik zafiyeti, evdeki hesapların bir anda altüst olmasına sebeb oldu.. Herkes kozmik odadaki belgeleri merak ediyor. Bir de o seri numaraları silinmiş, kamyon dolusu el bombalarını..
Bu günlerde yeni ses kayıtları ortaya çıkarsa şaşmayın. Bakarsınız yeni bir dalga, yeni tutuklamalar da gündeme gelir..
Ergenekoncular bekledikleri Nevruz fırtınasını yakalayamadılar.. Mart dediler olmadı, bakalım Nisan’da ne olacak?.
Yargı ve polis 40. Odanın kapısına geldi..
Baykal’ın her sözü ayağına dolaşıyor.. CHP, arkası arkasına yanlışlar yapıyor. Ergenekon’un avukatlığı yetmedi, darbe çığırtkanlığı yapmaya başladı. Zor günlerde kışlanın kolu - kanadı altına sığınanlar, bugün kışlaya sıkışan çetelerin avukatlığına soyunmaya başladılar..
Kötü bir şekilde suçüstü oldular.
Şimdi AK Partililerin dikkatli olması gerek.. Parti binaları ve siyasi liderin sıkı bir şekilde korunması şart.. Bahçeli’nin o 1 metre uyarısını AK Partililerin kendi liderleri için ciddiye almaları gerek..
Bir de şunu görelim; hukuki idi değildi, bunu tartışmaya devam edelim de, bilelim ki, herkes herkesi dinliyor..
Yalçınkaya AK Parti aleyhine bir dava açacak olursa, ve bunun ardından Türkiye erken bir seçime giderse, yeniden AK Parti anayasal çoğunlukla iktidara gelir..
Tamam esnafta sıkıntı var. İşsizlik devam ediyor. Ama öte yandan yatırımları engelleyenler kimler, bakın bakalım.. Şu katsayı meselesi bir gün içinde kaç milyara maloldu borsada?.
İnsanlar sadece ekmek derdinde değil, çocuklarının geleceğini de düşünüyor..
Danıştay’ın avukatlığına soyunan CHP ve bu konuyu siyasi pazarlık konusu yapan MHP, İmam Hatip ailelerinden ve meslek okulunda çocuğu okuyan ailelerden zor oy alırlar.. İnsanların yüreklerini ağızlarına getirdiniz..
İşsizliğin en önemli sebeblerinden biri ara sınıf eleman yetiştirememesi Türkiye’nin.. İmam-Hatiplilere yönelik öfkeleri yüzünden bütün bir meslek okullarını mahvettiler.. Sanayi ara eleman bulamaz oldu..
Birileri “bizden sonrası tufan” diye tetikçilerini sokağa salmak isteyebilir.. Ellerinden geleni arkalarına koymayacaklar.. Gül ve Erdoğan’a, Arınç’a karşı büyük bir öfke duyuyorlar.. Ellerinden gelse bu AK Parti’nin üçlüsünü buhar edecekler.. Defalarca plan yaptılar da Allah (cc.) planlarını bozdu..
İşler kritik bir eşiğe geldi.. Önümüzde zor bir dönem var..
31 Mart, 23 Nisan, 1 Mayıs, 7 Mayıs, 19 Mayıs, 27 Mayıs, 29 Mayıs, derken Haziran, Temmuz ve Ağustos. YAŞ.. Bu durumda muhtemelen Nisan başında Anayasayı konuşacağız, Haziran’da referandum var.. İnanın sonuç ne olursa olsun, bunları konuşmak bile önemli.. Bırakın herkes eteğindeki taşı döksün, yüreğindekini ortaya koysun..
31 Mart artık darbecilerin aleyhine bir gün.. İrtica ve şeriattan söz edecek olurlarsa yüzleri kızaracak mı göreceğiz.. Cevaplarını alacaklardır elbette.. Zaten daha şimdiden bunun tartışması başladı.. 23 Nisan Milli Egemenlik Bayramı. Hiç de mutluluk duyacaklarını sanmıyorum. O günü, ilk meclisin açılışını, o günkü anayasayı hatırlamak bile istemeyeceklerdir. “Milli Egemenlik” kavramı da rahatsız edici bir kavram.. 1 Mayıs, işçi bayramı diyecekler ama, artık işçiler de onların peşine takılmayacak kadar akıllandı.. Ardından Türkçülük Bayramı.. Hıdırellez şenlikleri.. Her 19 Mayıs’ta Mustafa Kemal’in Samsun’a nasıl çıktığı, Bandırma Gemisi’nin seyir defterinin nerede olduğu sorusu soruluyor ve bu tartışılıyor.. Sıvas ve Erzurum Kongresi’nde, Lazistan, Kürdistan meselesi nasıl ele alınıyor, Amerikan ve İngiliz mandacılığı konusunda kim ne diyor?
Sahi Erzurum ve Sıvas kongre zabıtları niye yayınlanmaz? Bildiri demiyorum, zabıtları. Kimler ne dedi.. Müzakere zabıtları yani..
27 Mayıs’ta yine darbecilere lanet yağacak.. 12 Eylül darbecilerini niçin hâlâ hapsetmeyip, beslediğimiz konuşulacak.. 29 Mayıs’ta fetih kutlamaları var. Dillerde tekbir, Allahu ekber!
Bu ayı saymazsanız Askeri Şûra’ya 5 ay kalmış.. Sonra Başbuğ gidecek, yeni biri gelecek..
Bakalım bu Askeri Şûra’da neler yaşanacak. Yine eşi başı örtülü diye, irtica gerekçesi ile bazı subaylar ihraç edilip, orduya sızan çeteler, fuhuş çeteleri, illegal örgütler, petrol kaçakçıları ve darbeci subaylar himaye görecek mi, göreceğiz..
Olaylar, eskiden olduğu gibi borsada ani dalgalanmalara sebeb olmuyor.. Uluslararası ilişkiler açısından da sorun gözükmüyor.. Bütün tantana, CHP, MHP, yargı ve bir kısım askerden kaynaklanıyor.. Gelişmelerden rahatsızlık duyanların kendi sıkıntıları var aslında.. Yoksa adalet, barış, özgürlük gibi bir dertleri filan yok.. Kendilerine dokunulmayacağından emin olsalar, her çözüme razı olacaklarında kuşku yok.. Ama işin kötü yanı, kurtuldukları an, eski işlerinin başına geçecekler.. Atatürkçülük, laiklik, ulusalcılık dillerinde sadece.
Meclis’i Haziran’a kadar yoğun bir gündem bekliyor..
Siyaset bizde rafting yapmaya benziyor.. Yokuş aşağı koşar gibi, kapıldık gidiyoruz bahtımızın rüzgarına..
Her şeye rağmen gelişmeler doğru yönde ve ileri doğru.
Selam ve dua ile..
VAKİT
YAZIYA YORUM KAT