Seküler medyanın Diyanet manipülasyonu
Seküler basın yayın organları, Diyanet'in ekonominin gidişatı hakkında iktidarı aklayıcı söylemlerde bulunduğunu iddia ederek Diyanet tarafından yayınlanan bir fetvayı manipüle etti.
HAKSÖZ HABER
Cumhuriyet, Sözcü, HalkTv, T24, BirGün ve daha birçok seküler basın kuruluşunun yanı sıra Karar gibi gazetelerin de manşetlerine "Diyanet'ten hayat pahalılığına karşı fetva: ‘Fiyatları tayin eden Allah’tır’" başlıklı haberler girdi.
Manipülasyona dayalı haberiyle konuyu gündeme taşıyan Cumhuriyet gazetesinin Diyanet'i karalayıcı, dini itibarsızlaştırmaya çalışan haberinin birçok basın kuruluşunda yer aldığı görülürken sosyal medya hesaplarıyla da kamuoyunu aldatmaya dönük haberler yapıldığı görüldü.
Diyanet'e bağlı Din İşleri Yüksek Kurulu tarafından “Ticarette kâr haddi var mı?” sorusu üzerine verilen fetvayı bağlamından koparan basın kuruluşları, bağlamından kopardıkları hadis ve metin alıntıları ile nefretlerini kustu.
“Ticarette kâr haddi var mı?” sorusu üzerine verilen fetvada, “İslam dininin, alım satım akitlerinde kesin bir kâr haddi koymadığı, bunu piyasa şartlarına bıraktığı” belirtildi.
Fetvada yer verilen bir hadiste de: "Darlık ve bolluk veren, rızıklandıran Allah'tır." denildi.
"Konuyla ilgili olarak Allah Resulü, fiyatlar artmaya başladığında kendisinden bu duruma müdahale etmesi istendiğinde şöyle buyurmuştur:
‘Şüphe yok ki fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır. Ben sizden herhangi birinin malına ve canına yapmış olduğum bir haksızlık sebebiyle o kimsenin hakkını benden ister olduğu halde, Rabbime kavuşmak istemem."
Öte yandan fetvada, piyasada suistimaller olduğu, karaborsacıların devreye girerek halkı mağdur ettikleri, özellikle halkın zaruri ihtiyaçları sayılabilecek mallarda aşırı fiyat artışları yaşandığı durumlarda, kamu otoritesinin fiyatlara müdahale etme yetkisinin olduğu da vurgulandı.
Cumhuriyet gibi aynı cenahtan diğer haber siteleri de 'İslam dininin kesin bir kâr haddi koymadığının ve bunu piyasa şartlarına bıraktığının' vurgulandığı cevabı kesip biçerek dini değerleri hedef aldı.
❓Ticarette kâr haddi var mıdır?https://t.co/FgmBpeUyMZ#ticaret #karzarar #altın #döviz #alışveriş #islamahlakı pic.twitter.com/wR39MNbl1R
— Din İşleri Yüksek Kurulu (@dinisleriyk) July 20, 2022
Diyanet İşleri Başkanlığı seküler basın tarafından manipüle edilen konu ile ilgili açıklama yaptı:
Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dini konulardaki en yüksek karar ve danışma organı olan Din İşleri Yüksek Kurulu'nun “Ticarette kâr haddi var mı?” sorusuna verdiği fetvaya yönelik eleştiriler üzerine Kurul açıklama yaptı.
Diyanet, "Yüce dinimiz İslam’ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır. Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz" ifadelerini kullandı.
Din İşleri Yüksek Kurulu'nun açıklaması şöyle:
"Din İşleri Yüksek Kurulumuz tarafından 2017 yılında hazırlanmış bir kurul fetvasında geçen hadis-i şerifin bazı medya mecralarında bağlamından kopartılarak gündeme taşınması üzerine aşağıdaki hususların kamuoyuyla paylaşılmasında fayda mülahaza edilmiştir:
Usul olarak, hadis rivayetleri, diğer deliller ile birlikte ve bağlamı dikkate alınarak anlaşılmalıdır. “Şüphe yok ki, fiyatları tayin eden, darlık ve bolluk veren, rızıklandıran ancak Allah’tır…” şeklinde nakledilen rivayette kastedilen, 2012 yılında Başkanlığımız tarafından yayımlanan “Hadislerle İslam” adlı eserde açıklandığı üzere şudur: Hz. Peygamber, ticârî işlemlerde spekülasyona, belirsizliğe ve taraflar arasında anlaşmazlığa yol açacak her tür muameleye mâni olduğu ve fiilî tedbir aldığı hâlde, fiyat konusunda sınırlama getirmeyi uygun bulmamıştır. Zira fiyatların sınırlandırılması, şehir dışından Medine çarşısına mal getirerek satan tüccarların, kendilerine başka pazarlar aramasına sebep olacak, dolayısıyla Müslüman şehir halkının sıkıntı yaşaması ve karaborsacılığa yenik düşmesi gibi bir sonuç oluşturabilecekti. Savaş şartlarının etkisini gösterdiği Medine çarşısını bir kez daha altüst edebilecek bir uygulama olacağı gerekçesiyle Hz. Peygamber’in kaçındığı fiyat sınırlaması, sonraki yüzyıllarda İslâm toplumlarında ortaya çıkan yeni şartlar doğrultusunda yeniden gündeme getirilmiş ve fiyatların aşırı derecede yükseltilmesini engelleyecek şekilde tedbirler alınmasına izin verilmiştir. İslâm alimleri, doğuracağı neticeler açısından bu uygulamanın, Hz. Peygamber’in dikkate aldığı maksatlara uygun olduğunu belirtmişlerdir. (Hadislerle İslam, V, 114. )
Ayrıca üzülerek belirtelim ki, ‘İslam dininin kesin bir kâr haddi koymadığının ve bunu piyasa şartlarına bıraktığının’ anlatıldığı cevap, bazı medya mecralarında dini değerlerin hedefe konulduğu, metin içerisinde yer alan hadis-i şerifin alaya alındığı bir noktaya taşınmıştır. Yüce dinimiz İslam’ın ilkelerinin bilgisizce alaya alınması, en hafif tabirle saygısızlıktır.
Bu konuda yazan, konuşan, yorum yapan herkesi son derece özenli ve dikkatli olmaya davet ediyoruz. Kamuoyuna saygıyla duyurulur."
HABERE YORUM KAT