“Seküler Hayat ve ‘Deist Nesil’ Paniği”
Gençlerin deizme yahut ateizme yöneldiğine ilişkin tartışmalara değindiği yazısında Kenan Alpay, “Sorun felsefi anlamda bir deizm-ateizm sorunu olmaktan önce sekülerleşme krizi olarak dikiliyor karşımıza.” değerlendirmesinde bulunuyor.
Kenan Alpay’ın yorumu:
Sosyolojik açıdan çok hızlı değişimler, yer yer de kapsamlı dönüşümler yaşıyoruz. İletişim başta olmak üzere hayatımızın hemen her noktasına hitap eden, kolaylık ve konfor katan teknolojik gelişmeler inançtan kültüre, iktisattan edebiyata değin pek çok alanda derin sarsıntıları tetikliyor. Değişim olağan hız ve usulünü acımasızca çiğneyerek vuku bulunca doğal olarak endişe ve korku da büyüyor. Öyle ki panik, kronik bir duygu bozukluğu olarak iyice yer ediyor siyasal ve toplumsal bünyede.
Ölçüsüz ve temelsiz zafer duyguları bir zaman sonra yerini çok kolay ve yaygın yenilgi, bozgun ve iflas kaygılarına bırakabiliyor. Bu ölçüsüzlüğün doğuracağı sonuçlar seküler veya dindar kesimler için farklı olmuyor, olmayacaktır. Benzer bir biçimde dindar kesimler nezdinde gelenekçi veya modernist kanatların temsil ettiği ölçüsüzlükler de aynı sonuçları doğurmaktadır. Çünkü ne eşyanın tabiatı ne de toplumların değişim-dönüşüm yasası değişiyor. Toplumsallaşan irade kusuru, merhamet zaafına uğrayan hafıza ve adaletten şaşan muhakeme yeteneği istisnasız tüm toplumlar için acı meyveler üretiyor.
(...)
Yazının devamı için tıklayın: Seküler Hayat ve ‘Deist Nesil’ Paniği