Şehit şehit büyüyen bir zafer...
Ersin Çelik, Gazze'deki olası ateşkes görüşmelerinin Hamas ve Siyonist çete için ne anlama geldiğini inceliyor.
Ersin Çelik / Yeni Şafak
Bu apaçık Gazze’nin zaferidir!
Son gelişmelerden gördüğümüz kadarıyla Gazze’de ateşkes an meselesi. Hatta bu yazı yayımlandığında ilan edilmiş de olabilir. Önceki geceden beri, yüreğimiz elimizde gelişmeleri takip ediyoruz. Tarafların açıklamalarına bakılırsa gelinen aşamadan dönüş mümkün değil. Amerika, İsrail’e baskı yapıyor ve anlaşılan Trump, başkanlık koltuğuna, Biden’ın da müsebbibi olduğu soykırım enkazı altında oturmak istemiyor.
Bizler ‘izleyiciler’ olarak “bitsin artık” diyoruz ama Hamas ne diyor, Gazze nasıl yaklaşıyor? Canlarını ortaya koyan ve İsrail’e bir karış toprak vermemek için olağanüstü direniş gösteren onlardı. Son olarak Hamas’ın, Filistinli grupların liderleriyle bir dizi görüşme yaptığı ve istişarede bulunduğunu duyurduğu açıklamasında, “Müzakere sürecinin bu aşamasının net ve kapsamlı bir anlaşma ile sonlanması umudu ifade edilmiştir” denildi.
İmkânsızlıkların ortasında İsrail’e çok ağır kayıplar verdiren İzzeddin el-Kassam Tugayları da “Bu, Gazze’nin kahraman evlatları ile şehit mücahitlerin zaferidir” açıklamasını yaptığına göre, öncelikle şeksiz şüphesiz bir düşünceyle eldeki sonucu içselleştirmeliyiz. Tabii ki detayları konuşacağız. Taslak metindeki maddeleri okuduk. Uzmanları dinledik. Anlaşma aşama aşama yürürlüğe girecek. Yani İsrail kademeli olarak, Hamas’ın elindeki esirlerini aldıkça Gazze’den çekilecek. Tabii bunun için tutsak durumdaki Filistinlileri serbest bırakması gerekiyor. Bu durumda Gazze, Filistin halkına iade edilecek.
Söz konusu anlaşma apaçık Gazze’nin zaferdir. Çünkü bu anlaşma İsrail’in Hamas’a ve Gazze halkına yenildiğinin ilandır. 7 Ekim 2023’ten beri; 16 aydır ve tamı tamına 467 gündür yok etmeye çalıştığı kadınlara, çocuklara, bebeklere, yakıp yıktığı evlere, caddelere sokaklara mağlup olmanın beyanıdır bu anlaşma. Gücünün zirvesinde, askeri ve teknolojik imkânların ortasındaki Siyonizm, dünyanın egemenlerini arkasına almışken çok ağır bir hezimet yaşamış olacak.
Sembolleri dahi küçümsediler, yok saydılar, yasaklamaya kalktılar ama işgalci zihniyet kefiyeye yenildi işte. Karpuz çekirdeklerine teslim oluyorlar. Şunu da açıkça ifade etmek gerekir ki; zaferin tek paydaşı Gazze’dir. Bu öyle bir zafer ki, tarihin akışını değiştirmiştir. Bu öyle bir zafer ki, İsrail için sonun başlangıcıdır.
Gazze’nin cefakâr, fedakâr milli mücadeleci halkı… Hamas’ın kurmay zekâsı. İzzettin el-Kassam’ın cesur askerleri. Milli Mücadele’nin kahramanları. İsmail Heniyye, Yahya Sinvar… Cennet kuşu Rim, Halid Dede, Türk kızı Ayşenur Ezgi Eygi ve niceleri… Ölümü öldürdüler. Direnerek dünyaya nizam verdiler. Siyonizmi afişe ettiler. Batı’nın tek merkezli uygarlık iddiasını çökerttiler. Birleşmiş Milletler’in hükmünü düşürdüler. En önemlisi de Müslümanların aklını başına getirdiler.
Abarttığımız, duygusal davrandığımız düşünülmesin, bunun bir zafer olduğunu bizzat Gazze ilan ediyorsa, sevineceğiz, direnişin hakkını teslim edeceğiz. Elbette on binlerce şehidin acısı yüreğimizde, yüz binlerce yaralının, enkaz altındaki kayıpların, bebeğinden yaşlısına soy kütüğünden silinen yüzlerce ailenin yasını unutmuş değiliz. Ama ne yazık ki, dünyanın en güçlü ve yenilmez ordusu iddiasını silip atmak abluka altındaki bu bir avuç iman sahibi Gazzeliye kaldı. İsrail’in seküler itibarını ve bütün imaj çalışmalarını yerle bir etmek de. İsrail’in nasıl bir soykırımcı olduğunu dünyanın her köşesine onların acıları ilan etmiş oldu. Onlar, işgalin ilk gününden beri yaşadıkları sınırsız acıya ve imkânsızlığa rağmen Mescid-i Aksa’nın derdine düştüler. İşgale karşı ayağa kalktılar. Görmeyen gözlere, duymayan kulaklara nasıl bir soykırımla karşı karşıya olduklarını en acı şekilde ilan ettiler. Uzanan eller yetmese de vazgeçmediler ve kendilerine yettiler.
Onlar direndi, onlar kazandı, acılar da şehitler de mücadele de onlarındır. Onlar zafer diyorsa, bu apaçık bir zaferdir ve Siyonizmin nasıl bir bela olduğunu tecrübe edenler için bu, bedeli ödenmiş zaferden sonra yeni bir sefer başlamıştır: Gazze’ye ve tüm insanlığa bu büyük kötülüğü yapanlardan hesap sormak bizlerin boynuna borçtur. Nasip olur inşallah.
HABERE YORUM KAT