
Şehid Metin Ekinci’nin İfşa Ettiği Kirli Niyetler
Yüzyılın en kanlı zalimlerinden Esed’in safında durup Müslümanlara kin duymak hangi dinin gereği?
HAKSÖZ-HABER
Suriye’de Mart 2011’den bu yana korkunç bir katliam ve vahşet yaşanıyor. Bebek, çocuk, yaşlı, kadın demeksizin topyekûn bir halk kıyımdan geçiriliyor. Katledilenlerin sayısı 25 bine dayandı. Yaralıların, mültecilerin, kayıpların sayısını tespit etmek ne mümkün! İşkence, tecavüz, yıkılan evler, camiler cabası…
Tüm bu zalimliklere karşı her şeylerini feda ederek onurlu bir şekilde direnmeyi tercih eden Müslümanlar yüzümüzü ağartması; içinde bulunduğumuz zillet örtüsünü yırttıkları için bizleri utandırması ve aynı kıbleye yöneldiğimiz kardeşlerimizin verdiği cihad bizler için iftihar vesilesi olması gerekirken yazık ki, saflarını Baas katillerinin yanında tutanlar çıktı aramızdan.
Türkiyeli Müslümanların Suriyeli kardeşlerine yeterince sahip çıkmamasına karşın bazı kardeşlerimiz verilebilecek en büyük bedeli ödeme pahasına Suriye’ye gittiler. Şu ana kadar isimlerini öğrendiğimiz üç değerli kardeşimiz şehit düştü. Baki Yiğit, Av. Osman Karahan ve son olarak Metin Ekinci…
Av. Osman Karahan’da olduğu gibi Metin Ekinci’nin şehadeti de Esed zulmüne karşı Müslümanların duyarlı olmasını hazmedemeyenlerce kirletilmeye çalışıldı. Bir insanın sırf Allah’ın emri olduğu için başka insanların çaresiz ve mazlum bırakılmasına canıyla karşı koyması büyük bir saygı uyandırması gerekirken; hem de aynı ilaha iman ettiklerini söyleyen kimilerince karalama kampanyasıyla karşılanabiliyor. Tarihe hiçbir zaman temizlenemeyecek kirli bir sayfa yazılıyor adeta.
Metin Ekinci’yi, kardeşi üzerinden vurmaya çalışıyorlar. Azad Ekinci’nin HSBC ve sinagog bombalamalarıyla irtibatlı olması üzerinden Metin ve Azad için ağza alınmayacak hakaretlerde bulunan kimi zevat; utanmadan “ABD ve İsrail şehidi” nitelemelerinde de bulunmaları irtibatlandırdıkları eylemler düşünüldüğünde ne kadar komik duruyor; onu dahi göremeyecek kadar körelmiş beyinleri…
Kardeşinin irtibatlandırıldığı bir eylemi Metin Ekinci’yi karalamada kullanmanın ve Suriye direnişini toptan mahkûm etmek için böyle bağlantılar kurmanın ve çirkin saptırmalar yapmanın ahlaksızca bir metot olduğunu vurgulamanın o kirli niyetleri açığa çıkaracağına inanıyoruz. Ve sözü Metin kardeşimizin arkadaşlarına bırakıyoruz.
Halep’te şehit düşen Metin Ekinci kardeşimiz için Bingöl’deki arkadaşları Cuma namazı için bir hutbe hazırlamışlar. Bugünkü Cuma namazında okunan hutbeyi kardeşimizi tanımak maksadıyla sitemizden de duyurmak istedik:
Not: Şehid Metin Ekinci için Bingöl merkezde Hacı Hasip Camiinde taziye yeri kurulmuştur.
***
HUTBE METNİ:
Muhterem Müslümanlar!
Yüce Allah ayeti kerimede buyurur ki: Siz hacılara su vermeyi ve Mescid-i Haram'ı onarmayı, Allah'a ve ahiret gününe iman edip de Allah yolunda cihad edenlerin imanı ile bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değillerdir. Allah zalimler topluluğunu hidayete erdirmez. Tevbe,19
Bir diğerinde şöyle buyurur: İman edip de hicret edenler ve Allah yolunda mallarıyla, canlarıyla cihad edenler, rütbe bakımından Allah katında daha üstündürler. Kurtuluşa erenler de işte onlardır. Tevbe,19
Bir diğerinde şöyle buyurur: De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, hısım akrabanız kazandığınız mallar, kesada uğramasından korktuğunuz ticaret, hoşlandığınız meskenler size Allah'tan, Resûlünden ve Allah yolunda cihad etmekten daha sevgili ise, artık Allah emrini getirinceye kadar bekleyin. Allah fâsıklar topluluğunu hidayete erdirmez. Tevbe 24
Bir diğer ayeti kerimede şöyle buyrulur: Müminlerden oturanlarla malları ve canlarıyla Allah yolunda cihad edenler bir olmaz. Allah, malları ve canları ile cihad edenleri, derece bakımından oturanlardan üstün kıldı. Gerçi Allah hepsine de güzellik vadetmiştir; ama mücahidleri, oturanlardan çok büyük bir ecirle üstün kılmıştır. Nisa,95
Diğer bir ayeti kerimede şöyle buyrulur: Müminler ancak Allah'a ve Resûlüne iman eden, ondan sonra asla şüpheye düşmeyen, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşanlardır. İşte doğrular ancak onlardır. Hucurat,15
Sahih müslimde geçen bir hadisi şerifte Rasulullah sallallahualeyhi ve sellem buyurur ki: Her kim Cihad etmez ve Cihad etmeyi içinden geçirmezse münafıklığın bir şubesi üzerinde ölmüş olur.
Değerli kardeşlerim: Yanı başımızda, Şam diyarında çok ciddi bir savaş verilmekte. Bu savaşla ilgili olarak, cahil olsun olmasın herkes bir şeyler söylemekte. Herkes gözüne takmış olduğu gözlüğün rengiyle olayları değerlendirmekte. Dili olan konuşmakta. Sanki hak ve batıl birbirine karışmış gibi olaylar çarpıtılmakta. Aklını başkasının cebine koyanlar da sağda solda topladıkları bu bozuk, kirli ve yanlış bilgiyle orda burda ahkam kesmekte. Bu savaşın ilk çıkışına baktığımızda. Zalim idareciye karşı, silahsız bir şekilde ortaya çıkıp; “artık insan gibi yaşamak istiyoruz” diyen bir halk olduğunu görürüz. Buna karşılık; kan ile beslenen ve hemcinsi tağutların yaptığı gibi, bu zalim de mazlum halkın üzerine ölüm kusmaya başladı. Tağutluğuna birde şiiliğin kini eklenince halkını katletmeye ve bu katlini gittikçe artırmaya başladı. Caddeler kan ve cesetle doldu, çocuklar kadınlar yaşlılar öldürüldü. Tüm dünya sessiz kaldı. Bu halkın içinde müslüman olanlar, dünya müslümanlarına şöyle sesleniyordu: Nerede müslümanlar, Nerede din kardeşlerimiz, nerede bizimle aynı kıbleye dönenler, nerede bizim kıldığımız namazı kılanlar. Bu feryatlar şu ayetteki feryatlara ne kadar da çok benziyordu. Ayeti kerimede buyrulur ki: Size ne oluyor da Allah yolunda ve "Rabbimiz! Bizi, halkı zalim olan bu şehirden çıkar, bize tarafından bir sahip gönder, bize katından bir yardımcı yolla!" diyen zavallı erkekler, kadınlar ve çocuklar uğrunda savaşmıyorsunuz! Nisa, 75
Bu çağrıyı duyan şehit kardeşimiz Metin ve onun gibi olan ümmetin diğer müdafileri oralara akın etmeye başladılar. Amerika ve bu tağutun yanı başındaki tağut komşuları da, yarın bu devrilip yerine gelecek olanlarla çıkar hesapları yaparak onlar da oralara el atmaya ve başka bir küfür sistemini kurmanın hesaplarını yapmaya başladılar. Bu doğrultuda kendileri gibi olan muhaliflere yardım etmeye başladılar. Amerika’nın hedefi orada kendileri güdümünde bir sistem kurmak. Mücahidlerin hedefi de ordaki halkı Amerika ve komşu tağutlara teslim etmemek ve bu kargaşalık içinde İslam şeriatını hakim kılmak ve mazlumlara yardım etmek. Bu hedef doğrultusunda orada kendi birliklerini ve düzenlerini kurmaya başladılar. Bu izzettir. Ama ne yazık ki izzetin ne olduğunu bilmeyen cahiller sadece şunu dillendirmeye başladılar: Amerika oraya yardım ediyor, İsrail oraya yardım ediyor. Fakat bu cahillere kime ve nasıl yardım ettiğini sorsan bilmediğini söylerler. Şimdi şu soruyu iman ve akıl sahibi olanlara yöneltiyoruz. Amerika’nın oralarda çıkarı olduğu için yardım ediyor diye, insanları ölüme terk etmek hangi dinde, hangi imanda ve hangi ayette var?
Amerika ve İsrail oraya yardım ediyor propagandası ile tağutu destekleyen bir kesim daha var ki, bunlar da Şam cihadının, yüzlerindeki maskeyi düşürdüğü, maskenin altındaki çirkin ve hain yüzlerini ortaya çıkardığı, bu ümmetin münafıklarıdır. Yıllarca tağutu inkar eder gibi gözükerek, saf kitleleri peşinden sürükleyen ama tağut Beşşar’ın komutanlarına şehit diyen, küfür sisteminin devamı için Yaşasın Beşşar ve ordusu diyecek kadar alçalan bu kuklanın ve arkasındaki kuklacının maskesi.
Değerli kardeşlerim: Bu ümmetin içinde öyle bir grup var ki… Bunlar şehadet aşıkları, ümmetin fedaileridirler. Ümmet onları yalnız da bıraksa, ümmet onları kınasa da ilk çığlığında ümmetin yanında biterler. Pak ruhlarını bu ümmete ve onun mukaddesatına siper ederler.
Muhterem Müslümanlar! Kişinin gaye ve hedefini gerçekleştirmesi için uzun yıllar mücadele edip en sonunda, gayesine ulaşarak çabasının karşılığını alması ve bu şekilde temenni ettiği şeye kavuşması ne güzel bir şeydir.
Bir abid, bir davetçi, bir mücahid ve inşallah bir şehit olan Metin hocamızın ve değerli kardeşimizin hali işte böyleydi. Muradına erdi, yürüdüğü yolun sonuna vardı. Ölümü en tatlı olanıyla tattı şehadetle. Rabbına sunulacak en değerli şeyi sunarak canını. Kendisinden önce şehadet şerbetini içen kardeşlerine, sözünde durarak o da kavuştu. Ayeti kerimede buyrulur ki: Müminler içinde Allah'a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir. Ahzap, 23
Her insan ölümü tadacaktır. Ama korkakların ölümü ile kahramanların ölümü arasında fark vardır. Bu Yüce Allahın lütfudur. Onu dilediğine verir. Kardeşimiz izzetli yaşadığı gibi izzetli öldü. Ölümden korkmazdı sadece şehadetin dışında bir ölümle ölmekten korkardı.
Mücahid kardeşimiz; tevhid ilkesi üzerinde sebatkar olarak yaşadı. Hiçbir kınayıcının kınamasından korkmazdı. Biz babalarımızı bir dinde üzerinde gördük ondan başkasını kabul etmeyiz diyen toplumunun, ona hased eden kalbi bozukların ve tağutun kullarının inadına tevhidi ve sünneti her defasında en izzetli duruşuyla sergiler ve yaşardı. Kişiliğinden kimliğinden taviz vermezdi. Kahve köşelerinde oturup işi gücü senaryo ve kılıf biçme olan bir toplumda onurlu başı dik ve sarsılmazdı. Onun için tartıp biçmenin tek ölçüsü Kuran ve Sünnetti. Maslahat ve hikmet adı altında kendini ve davasını kimliksiz ve kişiliksiz bırakmazdı.
Yıllardır Bingöl’de yürüttüğü; alemlerin tek ilahı olan Yüce Allahın tevhidine ve insanlığın son önderi olan Muhammed sallallahu aleyhi ve sellemin önderliğine davet çalışmasını şehadet mührüyle mühürledi. Onu tağut kurşunu değil arkasında konuşulanlar incitirdi. O, cesaretle ve kelimesini esirgemeden tevhide davet ederken, tağuttan korkmayı kendine şiar edinenler, bu cesareti haset eder. Arkasında ona iftira ederlerdi. Öyle ya; onlar gibi korkmuyorsan mutlaka arkanda bir güç olacaktı, hasta olduklarından bu gücün Allah olduğunu bir türlü anlayamıyorlardı. O meclislerinde oturmuş Allah’ı anlatırken ve Allah’ı anlatarak insanları etrafında toplarken, hasta olanlar ise meclislerinde onun gıybetini yapar, ona iftiralarla etraflarında insanlar toplamaya çalışırlardı. O, arkalarında müslümandırlar, diye onlara karşı şefkatini pek çok kere dillendirirken, onlar ise buna karşılık kafir ve fasık medyanın onun ve onun gibi mücahidler hakkındaki iftiralarını insanlara adres olarak gösterirlerdi. Sorsan ateşin olmadığı yerde duman çıkmaz derlerdi. Bu zavallılar bilmezlerdi ki kafirlerin Hz Muhammed’e attıkları iftiraların ateşi yoktu. Ama duman vardı. O, Allah yolunda kurşun vızıltıları altında aldığı yaraların acısını çekerken hasta olanlar; onun başka yerde olduğuna dair senaryosunu kurmuş ve etrafındaki zavallıları onlarla uyutuyorlardı. Kardeşimizin şehadet haberi geldiğinde ayıbı ve foyası ortaya çıkmış yalancının hali gibi, durumu nasıl kurtarırız telaşıyla kem kümlere başladılar. Kim bilir belki de cesedi ortaya çıkmasaydı senaryolarına devam edecek yeni senaryolar çizeceklerdi. Ama alemlerin rabbi olan Allah, bu kardeşimizi temize çıkardı. Tağut Esad’ın televizyonu, düşmanlarını yani kardeşimizi şehid ettiklerini söylüyorlardı. Buna Yüce Allahın kuluna ikramı denir. Bu kardeşimizin tağutu inkar ettiğinin tağut tarafından şahitliğidir. Cihad topraklarında şehid olan nice mücahidler var. Ama sadece önden gidenlerin haberleri acil diye geçer. Tağuti rejim onun ve kardeşlerinin haberini de acil diye geçmişti. Yüce Allah, bununla bir nevi, onun şehadetini yeryüzü coğrafyasında yaşayan diğer kardeşlerine duyurmak istemiş, onu kafir medyayla karalamak isteyenlerin yalancı olduklarını onlara ispat etmiştir. Onu bir lider olduğunu kafir medyayla tüm dünyaya duyurmuştu. Yüce Allah, buyurur ki: İman edenler Allah yolunda savaşırlar, kafirler ise tâğut (bâtıl davalar ve şeytan) yolunda savaşırlar. Nisa,76.
Onu kişiliğini çok yakından bildiğimiz için deriz ki: Şayet yaşasaydı hakkını kendisine zulmedenlere helal ederdi. Bizim onlara tavsiyemiz bu çirkin karakterlerinden dolayı Rablerine tevbe etsinler. Şüphesiz o tevbeleri kabul edendir.
Evet, Ebu Hafs ve Şeddad olan Metin hocamız, önceki kardeşleri gibi o da bir yıldız gibi geçti, hepimiz ondan çok şeyler öğrendik özellikle tevhid noktasında. Takvalı ve onurlu bir muvahiddi. Hem inanç, hem amel ve hem de duruşunda kendisinden önceki selefi olan sahabeye uyardı.
Metin kardeşimizin davetinde en başarılı olduğu alan, Yüce Allah’ı anlatmasıydı. Dostu ancak dostlar güzel anlatır. Onu anlatırken ağlardı. O annesine bile Yüce Allah’ı anlatırken yüzünü avuçları içine alır ve ağlardı. Onun bulunduğu her mecliste mutlaka Yüce Allah ve onun dini anlatılırdı. Hurileri ve cenneti anlatır. Hurileri anlatırken kardeşlerinde bir hayli tatlı hatıraları vardı. Kur’an’ı çok okurdu. Kur’an okumak ona sevdirilmişti. Hatta Kur’anı okumakta mahirdi. Hadisi şerifte Kur’an’da mahir olanların değerli meleklerle beraber olacağı geçer. Bizler Yüce Allah’ın onu sevdiğini ve kendine yakın kullardan kıldığını düşünür ve kendi aramızda bunu konuşurduk. Keşke kavmim bu kardeşimizi tanısaydı ve ondan faydalansaydı. Sahipse anneler Metin gibisiyle gurur duysunlar. Bizleri ona arkadaş kılan ve böylelikle bir velisini tanıma fırsatı vererek bizi seçen Allah’a hamd ediyoruz.
Aziz kardeşlerim: Bizler kardeşimiz şehid düştüğü için üzülmüyoruz. Çünkü tevhidi tanıdıktan beri, şehitlik onun kavuşmak için tutuştuğu bir hasretiydi. Biz buna şahidiz. Bizim asıl üzüntümüz onun gibi, Allah’a davet eden bir davetçiyi kaybetmemizdir. Ama Yüce Allah nurunu tamamlayacaktır. Mücadele devam etmekte. Onlar tevhidi canlarıyla ve kanlarıyla savundular. Bu yolda daha nice Metinler verilecektir. Bizler, geride kalanlar, tevhidi canımız ve malımız pahasına ayakta tutmalı ve ölümlerin en güzeli olan şehadeti; içimizde dipdiri ve tap taze tutmalıyız. Rabbimizden dileğimiz; Metin Hocamızı, sürekli dualarında olmak istediği yüce şehitlerden kılmasıdır.
Allah’ım! İslam’a ve Müslümanlara yardım et. İslam’ı ve Müslümanları izzetli kıl. Şirki ve müşrikleri zelil kıl. Allah’ım! Bu ümmetin elinden tutarak, onunla zaferden zafere koşacak yeni önderler gönder. Allah’ım Afganistan’da, Yemen’de, Çeçenistan’da, Somali’de, Filistin’de cihad eden Müslüman kardeşlerimize yardım et. Ayaklarını sabit ve atışlarını sedid kıl. Allah’ım! Mali ve oradaki müslümanları koru kafirlere fırsat verme. Allah’ım! Kafir Beşşar Esad’ı ve onun babalarıyla aynı dini paylaşan münafıkları kahru perişan eyle. Allah’m Şam diyarı cihadını genişlet. Yüce Allah’ım! Amerika ve diğer tağuti sistemlerin Şam üzerindeki planlarını gerçekleştirmelerine fırsat verme. Orda şehit düşen kardeşlerimizi katında makbul şehitlerden kıl. Rabbimiz! Hasta ve şüpheli bir kalpten sana sığınırız. Zorluklar ve ayakların kayma anında ayaklarımızı sabit kıl, müslüman olarak canımızı al ve bizleri salihlerle beraber haşret.
HABERE YORUM KAT
Arkadaşlar Esed şii değil , bir Nusayridir. Hadiseleri çarptırıp İran'a ve şiaya çakmak için fırsat kollamanızı üzülerek takip ediyorum.
Yanıtla (0) (0)Rabbim şahitliğini kabul etsin, yakınlarını Rabbim sabır ihsan etsin.
Yanıtla (0) (0)allah yolundan öldürülenlere ölü demeyin onlar allah katında sağdırlar allah bilir siz bilmezsiniz veya başka ayete onlar allah katında rızıklanmaktadırlar kardeşimiz metin bey kardeşlerinin akan kanlarını harabeye çevrilen evlerini zalim zorba zamanın firavunu kaniçici ve emir kuları bu vahşeti ve dünyanın sesizliği karşısında onun zirveye aşan imanı malını mülkünü akraba ve dostlarını memleketini ve herşeyi bir kenara bırakarak suriyeli müslüman kardeşleriyle omuz omuza vermek için gitiği suriye cehennemi andıran savaşa esad ve emir kularına karşı verdiği savaşta şehid oldu allah şehadetini makbul ve kabul eylesın tüm aile ve akrabalarına sabır diler ve şehidin şehadeti hayırli olsun o rabbine kavuştu yalnız iftira karalama dezenformasyon kafalı mahluklar asla dur durak bilmezler çünkü allah gözlerini kör kulaklarını sağır kalplerini duymaktan mahrum etmişse yapılacak bir şey yok emir kuları mahluklar tersini süyleme cüretini kendilerinden bulamazlar yoksa para muslukları kesilir ve dünya saltanatı elerinden gider mutlakiyeti insanlara tahsis eden mahluklar allahın korkusu hiçmi kalbinizden kalmamış kıyamet ve hesap gününümü unutuz cehennemin azabınımı unutunuz allahın mazlumlarla birlikte olma isteğinimi umutunuz zalimlere karşı mücadele edilmesi gerektiğinimi unutuz yoksa allah hak ve batılı biri birinden ayırd etme kabiliyetinimi sizde aldı adil davranmanız gerekmezmi hani her gön kıbleye yünelip namaz kılarken kıldıktan sonra duanızdan ya rab esada yardım et onu muzafer kıl suriyedeki müslümanları yok et duasınımı yapiyorsunuz sizde zere kadar akıl yok desem yarınde buna akıl tutulmasımı derler allah sizi hidayet etsın ve allah sizleri esad ile birlikte haşr etsın amin
Yanıtla (0) (0)Selefi düşünce yapısı içerisinde, El Kaide tipi çatı yapılanması bugün Somali’den Yemen’e, Irak’tan Afganistan’a kadar ABD ve Batı Emperyalizmi, Rusya ve Çin emperyalizmlerine karşı metodolojisini doğru ya da yanlış çatışma halindedir. Bu çatışmada birçok samimi Müslüman yer almakta fedakar hane mücadeleler yürütmektedirler. Bunlarla birlikte Suud, Ürdün, Suriye gibi baskıcı ve diktatoryal yapılanmalarla da çatışma halinde olup, bizim tasvip etmediğimiz mutedil İslami yapılanmalar ve Şia mezhebi ile de çatışma cephesini maksimize genişletmektedir. Bu atışmalarda siyaseten bile olsa diğer cahili saydığı yapılanmalarla ittifaklar da geliştirmemektedir.
Yanıtla (0) (0)Bu ve buna benzer yapılanmaların Emperyalizm ve Totaliter Rejimlerle, Yapılarla olan mücadelelerine destek vermeli, diğer İslami referanslın ya da İslam’a açık cephe almamış yapılarla çatışmalarında mutedil olmaya davet etmeliyiz.
Siyaseten yanlış, acilci ve keskin yargılamalara dayalı çatışmalarını eleştirmemize karşın davasında samimi ve fedakâr bu harekete, sadece yanlışlarına karşı çıkmak kaydı ile saygımız vardır. Çatışma esnasında bu saygıyı zedeleyecek sivil ve masumların zarar gördüğü birçok eylemi provakatif düşmanlarının ya da yapının (Çatı örgüt olduğundan dolayı) ana merkezinden bağımsız marjinal grupların yaptığını, süreç içerisinde örgüt merkezinin sivillerin zarar gördüğü eylemlerden uzaklaşma beyanatları da gözden kaçırmamak gerekir.
Kendisi ile çatışma halindeki bazı İslami devler ve lobilerin ise gerektiğinde (ABD dahil) emperyal yapılanmalarla, totaliter devletçiklerle ittifaklar yapmalarına karşılık El Kaide’yi ABD’ci olarak lanse etmeleri oldukça yakışıksız bir tavırdır.
Siz ne düşününürsünüz bilmem ama her geçen gün bu tür tartışmaların anlamsızlaştığı kanısı bende güçleniyor.Çünkü muhataplarımız farklı bir dilde konuşuyor değişik frekanslarda yayın yapıyor.Çok önceleri beraberce karşı çıktığımız taklitçi, atalar dinini sorgulamayan, şeyhinin her söz ve eyleminde keramet arayan anlayışı şimdi bu arkadaşlar temsil ediyor sanki.Tevhid ve adaleti kendine şiar edinip ümmetin vahdetini savunan hemen hemen herkes Esed rejimine karşı bir olup Suriyede nasıl bir İslami düzen kurabiliriz derdinde iken bu arkadaşlar 17/18 yaşındaki bir gencin hamaseti ve cahilliği ile adaletten uzak bir şekilde mezhepçilik yaparak bizi meşgulediyorlar!
Yanıtla (0) (0)Sevgili dostlar bence, aklını kiraya vermiş bu küçük grupla bundan sonra ilgilenmeyelim.Ne Batı emperyalizminin adım adım uyguladığı şii sünni çatışması tuzağına düşelim ne de kraldan fazla kralcı geçinen sonradan mezhepçi olmuş bu zevatla kendimizi meşgul edelim...
Wallahi biz onu hep hayır üzere gördük. Müslümanların dertleriyle dertlenen biri olarak onu tanıdık. Onu tanıyanlar ondan zarar görmemiştir. Ana ancak fasıklar ve korkaklar iftira eder.
Yanıtla (0) (0)O yiğit sözünde durdu ve canını Allah'a sattı. Allah şehadetini kabul etsin. Erkek gibi yaşadı erkek gibi gitti...
Korkaklar dün olduğu gibi bu günde arkasından konuşuyor. Çünkü onların erkeklerin önünde konuşacak sözleri yoktur.
Bir metin gitti Allah'ın izniyle BİN Metin yolda. Davamızın sonu Allah'a hamd etmektir.
Aziz u dilocan biraye Metin, gulistana dile mocahide alim u bilan, egide Kurdistana Azadi u Serfiraz,
Yanıtla (0) (0)To sehidi insaEllah ba Xuda
To ezizi insaEllah b Xuda
To egid u mezin insaEllah ba Misilmane ciwan...
ME TE GELLEK HEZKIR XWEDA JI TE HEZBIKE
Eğer Allahın (cc) ve peygamberinin (sav) buyurdukları gibi davranacaksak,öyleyse Esedin mezalimi altındaki Suriyeli müslümanlara yardım etmek zorundayız.Esede karşı çıkanları ve buna yardım edenleri şunun bunun şahsında bir sürü bühtan atıp hakaretler yağdıran İrancı hainler, aslında Ehli Sünnete saldırıyorlar.Ama çok sinsi,organizeli ve sistematik bir şekilde Suriye meselesinden hareketle (İşte ey millet Sünni dediklerimiz bunlardır diye) hepimizi Abd ve İsrail ajanı yapmışlar.Müthiş bir çalışma ve dezenformasyon yürütüyorlar.İran tarafından beslenen bu medyanın sitelerine bakıldığında resmi sıfatı olan İranın Ankara büyükelçiliği sitesinin tıpkı kopyasıdırlar.Hiçbir ülkede bu kadar pervasızca,tamamen insanları mezhepsel kamplaşmaya iten,kin ve nefret doğuran,halkın büyük çoğunluğunun inancına saldıran oluşumlara asla bu izin verilmemiş ve bu müsamaha gösterilmemiştir.
Yanıtla (0) (0)Sizler başka bir kurana veya peygambere mi inanıyorsunun yoksa? Yok hayır kitabımız ve peygamberimiz birdir diyorsunuz ya? Öyle ise O kitab ve Peygamber bize Suriye ve onların kategorisindeki müslümanlara yardım etmemizi emrediyor.Mustazaf mazlum müslümanları desteklemek ve tağuta karşı çıkmak ne zaman ABD'cilik oldu? ABD kendi emelleri için,bizde islami kimliğimizden dolayı bugün Suriye müslümanlrına arka çıkıyor ve bu noktada görüşlerimiz örtüşüyorsa bu bizim ABC'i olduğumuz anlamına mı geliyor? Böyle saçma,dipsiz bir kısır döngü ve bir mantık ola bilir mi? O zaman Çin ve Rusya aynen senin gibi düşünüyor ve hepiniz Esede tapıyorsunuz.O zaman hepiniz de komünist Çinci ve Rusyacısınız.Esed, partisi olan Baas'ın programını ve tüzüğünü Siyonist Yahudi Mıshal Aflaqh'tan almış.Bunu çok iyi bildiğiniz halde ölümüne Esed'e destek verip ve bağrınıza basmanız sizlerin ne kadar Siyonişst Yahudi aşığı olduğunuzun en bariz delilidir.
Madem öyle o zaman biz de böyle diyeceğiz.Üstelik hiçbirimizin asla Suudla,Katarla şuyla buyla bir diyaloğomuz yok.Biz sadece İslamın emri gereği Müslümanlara yardım ediyoruz.Ama sizler Allaha değil,İrana ve Safavi faşist Şiiciliğe çalışıyorsunuz.
İşte aramızdaki fark bu
İsim vermeyeceğim; bilen bilir.Türkiyede İran devletinin resmi ideolojisi olan Şiizm(velayet-ı Faqih) safsatasının ve Besic-Sıpah (Devrim muhafızları) resmi sitesinin,Beşar Esed'in Baas yayın organı Tişrin ve PKK'nin yayın organı ROJ Tv'nin aynısı ve kopyası "MEDYA" adı altında Türkiyede görsel ve yazılı olarak faaliyet veriyorlar..Yani buralara baktığınızda kendinizi Türkiyede değil,Tahran-Qum'da veya Nusayrilerin merkezi Lazkiye'de zannedersiniz.İfade ve düşünce özgürlüğü adı altında Türkiyede kimi çevrelerin yaptığı bu faaliyetler artık tamamen bir "MEDYA" terörüne dönüşüverdi.Dünyanın hiçbir yerinde yukarıda verdiğimiz örneklerde olduğu gibi resmen etnik ve mezhep ayrımcılığını körükleyen ve bunun odağı haline gelen hiçbir etkinliğe izin verilmemektedir.Bunu hatırlattıktan sonra,yine söz konusu mihraklkarın SUUdi,Katar ve Akp şahsında Ehl-i Sünnete,mukaddestımıza,inancımıza ve değerlerimize nasıl saldırıp hakaret ettiklerini görmüyor musunuz? Mezhepsel ve Suriye meselesinden yola çıkarak tamamen İran tarafından sevk ve idare edilen bu MEDYA,mazlum Suriye müslümanlarına destek veren biz tüm Sünnileri ABD,İsrail,NATO vb uşağı,ajanı ve taraftarı olarak her gün lanse etmiyor mu? Burada şehit düşer kardeşlerimize bile çeşitli iftiralar atmadılar mı? Peki soruyorum: Bırakın da İranın etnik,mezhebi ve siyasal yapısına dokunacak bir cümle yazmasını,sadece Ehli Sünnet fıkhını anlatan hiçbir görsel ve yazılı medyaya izin verilmiyor.
Yanıtla (0) (0)Suudi,Qatar,AKP vs şahsında Sünnilere saldıranlar: Ey iftiracı,yalancı bedbahtlar! Kuranın,Resulullah'ın (sav) emirleri gereğince dinimizi,inancımızı yaşamak,darda kalan mazlum müslümanlara arka çıkmak,İslamı kendine sistem olarak seçmeyen Esed ve onun gibi zalim tağuta ve diktatöre karşı durmanın ABD,
SUUD AKP falanla ne alakası var? Bakın,bu hain faşist mezhepçiler Çin ve Rusyadan asla bahsetmiyorlar.Yani onlar sanki ABD'den daha mı iyiler? Ulan Esed falan gibi saçmalıkların arkasına sığınarak Sünnilere saldırıp iftira atacağınıza erkekçe,yiğitçe ve mertçe deyin ki biz ŞİİZM'i kuracağız ve SÜnnileri yok edeceğiz.
Zaten
Ağa babalarından para alıp kalem oynatan nice sözde ağacanlar varki,Metin gibi yiğitler Allah için mazlumların feryadına kulak verme adına şehit olurken Allah'a verdikleri ahde uygun yiğitce can verirken bile utanmadan arlanmadan Kafirlerin kullanabileceği argümanlarla dille kalleş ve kahpe iftiralarla Şehitlere bile saldırıyorlar.Bu laf cambazları İslami kavramları kullanmada çok maharetliler,fakat Suriye Direnişinin ilk günlerinde dediğim gibi,Suriye sathi mahalli bir Turnusol olarak Mü'minler ile mezhepçi münafıkları ortaya çıkaracaktır,dahası çıkarmıştır.Gene suriye bir Tebük Seferi zorluk seferi misali direniş yalanı ve ahlaksız maslahatlara sarılan sözde müslüman esasta mezhebi din edinmiş münafıklarıda ortaya çıkarmıştır.Bundada hikmetler olsa gerek,zira bu slogan cambazları müslüman nesillerin 33 senesini masal dinleterek çalmışlar....bunlar gördüğümüz akı kara,karayı ak göstermek için nice taklalar atıyorlar.Bunlara ait internet siteleri şebbihanın birer kolu gibi çalışıyorlar,sahada binlerce çocuk,kadın sivil kahpece katledilirken,masalarının başında çoğunlukla siyonist sitelerden aldıkları haber ve yorumlara altında açtıkları çanak yorumlarla nice iftiralarla,Suriyenin mazlum müslüman Halkının direnişini kirletmeye çaba sarfediyorlar,sahte gündem oluşturmaya gayret ediyorlar,öyleki biryerlerini yırtacak gayretlerle.Bu bağlamda Suriyede şehit olan aziz Türkiyeli şehitlerede utanmaz yorumlar ve iftiralar atıyorlar.Bunu yaparkende küresel kafirlerle aynı dili ve mahreci kullanıyorlar....Bunların utanmaz ve aymazlıkları öyle çirkeflik boyutuna ulaştı ki,taşınacak boyutu geçti....fakat tarihi seveyimki,hiç bir noktayı virgülü eksiksiz kaydediyor.... Netice Antiyezid sloganları ile Yezidi gölgede bırakacak zamane Yezidinin kılıcını sallyanlar,bu uğurda yiğit şehidlerimize bile en çirkin sataşmaları yapanlar kafalarını kuma gömerek saklanabileceklerini,yaptıklarını laf cambazlıkları ile unutturabileceklerini zannediyorlarsa,yanılıyorlar.....bu ümmet en acı gününde yapılan kahpelikleri unutmayacak,mahşere kadar da taşıyacaktır.
Yanıtla (0) (0)Allah Tebarek ve Teala kardeşimizin şehadetini kabul etsin.Ailesini ve yarenlerini tebrik ediyorum.Sabırlar diliyorum.Yarın inşallah taziyesine geleceğiz bitlisten.
Yanıtla (0) (0)Şehid için taziye yeri Bingöl Merkez'de Hacı Hasip Camiindedir.
Yanıtla (0) (0)