Şehadetinin 1. Yılında Muhammed Mursi ve Mücadelesi Haksöz Okulu’nda Konuşuldu
Çağdaş bir Firavun eliyle şehit edilişinin ardından bir yıl geçen Muhammed Mursi; mücadelesi, İhvan-ı Müslimin hareketi içindeki konumu, cumhurbaşkanlığı süreci ve hapishane hayatı gibi farklı açılardan Haksöz Okulu Youtube kanalında değerlendirildi.
HAKSÖZ-HABER
Mehmet Ali Kaçmaz ve Oktay Altın’ın soru sorduğu ve Muhammed Mursi’nin cumhurbaşkanlığı döneminde Mısır Enformasyon Bakanlığı görevini üstlenmiş bulunan Selahaddin Abdulmaksud’un konuk olduğu programda, meclis kürsülerinden zindan köşelerine her yerde direnen Muhammed Mursi’nin hayat hikayesi birinci elden tanıklıklarla izleyicinin istifadesine sunuldu.
Abdulmaksud, Muhammed Mursi’nin eğitim hayatında çok başarılı bir öğrenci olmasının ardından NASA’da kariyer olarak da çok iyi bir konumda olduğunu ifade ederek, Mursi’nin bu kariyeri ve ekonomik refahı bırakıp ülkesine dönerek mücadele etmeyi tercih ettiğini belirtti.
Mursi’nin Amerika ziyaretinden önce İhvan’la tanıştığını belirten Maksud, Amerika’da da Müslüman örgütlerle irtibatını güçlendirdiğini ve Mısır’a döndüğünde İhvan içerisinde önemli sorumluluklar üstlendiğini, İhvan’ın İrşad kolunda önemli görevler ifa ettiğini ve sonrasında milletvekili olarak seçildiğini ifade etti.
Abdulmaksud, Mursi’nin 25 Ocak Devrimi sırasında öğrencilerin, sendikaların, halkın devrime katılmasında önemli roller oynadığının altını çizerken halkın meydanlara inmesinin devrim sürecinin dönüm noktalarından biri olduğunu söyledi.
Mursi’nin darbeden hemen önce tutuklandığında, saraylarda oturma, korumalarla korunma, iyi bir maaş sahibi olma gibi emekli cumhurbaşkanlarına özel imtiyazları kullanabileceği yönündeki teklifleri reddettiğini ve bunun neticesinde yargılama öncesinde ve esnasında Mısır tarihinde görülmemiş kötü muamelelere maruz kaldığını; seçilmiş bir cumhurbaşkanının camlarla izole edilmiş demir kafeslerde muhakeme edildiğini ifade etti.
Hafif derecede tansiyon ve şeker hastalığı bulunan Mursi’nin, hapishaneye bir gece yarısı yapılan ani baskın sonrasında özel eşyalarının ve ilaçlarının gasp edilmesiyle ilaçsız kaldığını belirten Abdulmaksud, “Bu şekildeki baskılardan ve kötü zindan şartlarından ötürü geri adım atacağını ve tekliflerini kabul edeceğini düşündüler ama Mursi direnmeye devam etti.” dedi.
Sisi cuntasının oluşturduğu boğucu atmosferi izah ederken Abdulmaksud, Mursi’ye iktidardayken muhalefet eden parti ve grupların önde gelenlerinin Sisi’nin güçlenmesiyle beraber Mursi’nin değerini daha iyi anladıklarını ifade etti. Sisi cuntasının muhalefete söz hakkı tanımayan despotizminin ardından Mursi’nin değerinin anlaşılmaya başlandığını belirten Abdulmaksud, “Mursi kendisine karşı yapılan eleştirileri, hatalarını görmek açısından anlamlı buluyordu ve yasaklara karşı çıkıyordu” diye ekledi.
Selahaddin Abdulmaksud, modern Mısır devleti tarihi boyunca doğrudan veya dolaylı olarak iktidarı elinde bulunduran ordunun muazzam imtiyazlarına ve ayrıcalıklarına karşın Mursi’nin yönetime farklı bir tarzla yaklaştığını ifade ederek; onun Hz. Ömer’in siyaset ve adalet anlayışını ikame etmeye çabaladığını ancak ne yazık ki bu çabaların bir yıl kadar sürebildiğini ifade etti.
Ayrıca Muhammed Mursi’nin İslam Birliğine inandığını ve bunun gerçekleşmesi için yoğun çaba gösterdiğini belirten Abdulmaksud, İslam Birliğinin sağlanması noktasında Mısır ve Türkiye’ye hassaten bir önem atfettiğinden bahsetti. Devrim sırasında Suriye halkının ve Filistin mücadelesinin yanında açık olarak durduğunu da belirtti ve bunun onun ümmet şuurundan neşet ettiğini ifade etti. Mursi’ye karşı oluşturulan uluslararası komplonun arkasında da Mursi’nin ümmete yönelik bu yaklaşımı olduğunu hatırlattı.
*
Programın videosu:
Muhammed Mursi’nin Suriye ve Filistin’e dair konuşmaları:
HABERE YORUM KAT