İsrail televizyonu Kanal 2'deTürkiye'deki 7 Haziran seçimlerine ilişkin iddialarda bulunuldu. Odatv yazarı Rafael Sadi, Kanal 2 Dış Haberler Müdürü Arad Nir'in görüşlerini tercüme etti.

İşte o programdaki iddialar:

Gelecek hafta Türkiye’de genel seçimler var.

Siyasi arenada dolaşan söylentilerin en önemlisi ise bu seçimlerin Türkiye'deki son demokratik seçimler olup olmayacağıdır.

'ERDOĞAN KENDİNİ SULTAN OLARAK GÖRÜYOR'

Dış Haberler Müdürümüz Arad Nir yanımda ve sormak isterim Cumhurbaşkanı Erdoğan her şeye muktedir SULTAN mı olmak istiyor?

Arad Nir :

Evet senin de söylediğin ve çevrede konuşulan Recep Tayyip Erdoğan’ın Anayasayı değiştirebilecek parlamento çoğunluğunu kazanıp kazanamayacağıdır. Bu şekilde de ülke hakimiyetini sahiplenebilecek midir ?

Anahtar ise uzun senelerden sonra aralarındaki değişik parti ve görüşler arasında bir koalisyon kurmayı başarmış olan ve bu şekilde de seçim barajını aşmayı deneyecek olan Kürt partisi HDP’nin elinde gibi görünüyor. Bu seçim barajı ise Dünyadaki en yüksek canavar vari bir oran olan dur.

Bu parti’nin başkanı bugün Erdoğan’a veya en yakını olan Başbakan Davutoğlu’na çağırıda bulunarak bir televizyon programında karşılıklı tartışmaya davet etti. Halihazırda herhangi bir cevap yok. Ancak en ilginç seçim kampanyalarından biri için şimdi izleyeceğiniz yayını hazırladık:

Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan artık kendisini SULTAN görüyor.

Fetih Miting’i sunucusu RTE’yi takdim ediyor:

İşte İstanbul , işte evladı Fatih Han , işte Recep Tayyip Erdoğan (Kendisini Fatih’in oğlu olarak takdim ettiriyor)

Bu hafta İstanbul’un kalbinde gerçekleştirilen ve çevresi Osmanlı Ordusu Yeniçerileri ve Mehter takımı ile çevrilmiş olan Fetih kutlamaları ile Erdoğan’ın aslında Osmanlı’nın doğal devamı olduğunu anlatmaya yönelik bir tablodur.

İşte Fetih ruhu ile dimdik kararlı duran lider.

Arka planda gördüğünüz yeniçeriler aslında tiyatro oyuncusu değiller. Hepsi Türk ordusu askerleri ama kıyafetleri eski yeni Osmanlı kıyafetleridir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bu gelecek hafta gerçekleştirilecek olan parlamento seçimlerine katılmıyor. Türkiye Anayasası Cumhurbaşkanlığı makamının Partiler üstü tarafsız ve Milli bir makam olduğunu belirtiyor.

Bu yasa Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın gün be gün seçim öncesi mitinglere eski partisine oy istemek için katılmasını engellemiyor. Bu mitinglerde kendi partisini ve kendi adayı Başbakan Ahmet Davutoğlu'nu seçmeleri için halkını ikna etme çabasını gizlemiyor.

Selin Nasi (Türk Gazeteci):

Kendisi aslında keyfine göre demokratik siyasi bir sistemde olması gereken denge ve frenleri olmayan bir seçim kampanyası oluşturmaktadır.

Programa göre Davutoğlu parlamentodaki sandalye sayısının 3/2’sini alabilirse Anayasayı değiştirebilir. (Tercümanın not’u değiştirilmesi yasaklanan maddeler hariç MADDE 4- Anayasanın 1 inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2'nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.

Bu değişiklik ile Erdoğan’a sayısız yetkiler verebilecek olan Başkanlık kapısı açılacak ve kendisi Başkan veya Erdoğan'ca SULTAN olabilecektir.

Türkiye gündeminde oldukça önemli olan 3 konu vardır.

1- SURİYE

Erdoğan'ı en fazla rahatsız eden konuların başında Esed’in Suriye Yönetiminden uzaklaştırılması geliyor anlaşılan.Erdoğan’a göre Esed en büyük şeytan ve hükümranlığına son verebilecek her türlü eylem sadece tebrik edilip desteklenmelidir.

Birkaç gün önce bu resimler yayınlandı. Görüntülere göre Türk İstihbarat Kurumu MİT’in komutası ile ESED karşıtlarına silah ve insanı yardım gönderilmektedir. Gazetenin Editörüne karşı ise soruşturma açılmış ve Cumhurbaşkanı kendisini VATAN HAİNİ olarak damgaladı bile.

Özgür Basın ise Türkiye’de buna şiddetle karşı koymakta ve direnmektedir.

Erdoğan’a yakın iş adamları bir çok basın kuruluşunu ele geçirerek özgür basını susturmaktadırlar.

Eleştiriler engellenmektedir ve gerçekleri yazmak isteyen basın mensupları ise soruşturma odalarına ve hapse davet edilmektedirler.

New York Times ‘’Türkiye Üzerindeki Kara Bulutlar ‘ başlığı ile bir makale yayınladı. Ve bu makale anında kendilerini Erdoğan’ın hedefi haline getirdi.

2- ANTİSEMİTİZM VE İSRAİL

Marmara olayının ardından gerçekleştirilecek olan 4. seçimdir bu seçim.

Buna rağmen İsrail karşıtlığının kampanyanın merkezinde olmadığı ilk seçim kampanyası da diyebiliriz. İsrail ve Yahudi karşıtlığı halen mevcuttur ama çok daha az.

Antisemitizm ile ilgili eleştirileri Erdoğan elinin tersi ile itmekte ancak bu Yahudi Cemaatini çok ta rahatlatmıyor.

Selin Nasi:

Benden buradaki havayı bir kelime ile izah etmemi istiyorsanız sayın Arad, her seçim yaklaştığında seçeceğim sözcük ‘’ GERGİN’’ olurdu. Üzülerek söylüyorum ki Türkiye’de Antisemitizm vardır.

Ve bizim her türden nefret ifadeleri ile mücadele etmemiz gerekmektedir. Sadece Yahudi Cemaatine karşı olanları ile değil başka azınlıklara karşı yapılan nefret suçları ile de mücadele etmeliyiz

3- YOLSUZLUKLAR

Erdoğan ve yakınları hakkında son yıllarda patlak veren yolsuzluk dosyaları ve iddiaları Erdoğan’ın popülaritesinden hiç bir şey kaybettirmiş değil. Aksine Cumhurbaşkanı seçildikten sonra vergi ödeyenlerin parası ile Ankara’da inşa edilmiş olan ve megalomanik diyebileceğimiz binden fazla odalı bir Saray’a yerleşti.

Muhalefet durmaksızın kendisini yuhalıyor ve Ana Muhalefet partisi başkanı da her konuşmasında yolsuzlukları detaylandırmakta ve altın klozeti bile halk’a anlatmaktadır.

Arad Nir:

Ankara’da Seçim barajı oranı yüzde 10 olarak yerinde durmakta ve şimdiye kadar bu oran Erdoğan’ın Adalet ve Kalkınma Partisine parlamento’da kesin çoğunluk sağladı.

'ERDOĞAN'IN SULTAN OLMASINA ENGEL OLABİLECEK KİŞİ SELAHATTİN DEMİRTAŞ'

Ancak Erdoğan’ın SULTAN olmasına engel olabilecek ve onu rahatsız eden kişi ise bu insan SELAHATTİN DEMİRTAŞ. Bu kişi değişik siyasi görüşteki Kürt oyları tek bir partide toplamayı başardı .

Arad Nir:

Kürtlerin Demokrasi Partisi canavar vari seçim barajı olan yüzde 10’u aşabilecek olsa Erdoğan’ın tepkisinin kestirilemez olduğu da söylentiler arasında.

Selin Nasi:

HDP aynı zamanda farklı kesimlerinde oylarını almaya baktı. Kendilerine bütün Türkiye’nin partisi imajını vermeye baktılar.

Bu arada Erdoğan Guiness rekorlar kurumundan da en büyük seçim afişi onayını almayı başardı ki bu da kendisini ne denli büyük gördüğüne delalet ediyor.