İstanbul Baro Başkanı ve Yönetim Kurulu üyeleri gözaltına alınırsa, kimse çıkıp da “Bu kadar da fazla ama.. Bir Baro’nun başkanı nasıl gözaltına alınır?” diye sormasın..

Ben savcı olsaydım, cumartesi falan demez, o an yönetim kurulu üyelerinin tamamını gözaltına aldırır, ifadelerini isterdim.

Niye mi?

İstanbul Baro Başkanlığı, dün bazı gazetelerde yayınlanan tam sayfa bir ilanla, sözümona adli yıl açılışı ile ilgili görüşlerni açıkladı..

Ama adli yıl açılışı ile ilgili açıklamalardan ziyade, Ergenekon Terör Örgütü’nün bildirisine benziyordu, yayınlanan ilan..

İfadeye bakın: “YARSAVBaşkanı hakkında da mesnetsiz türlü iddialarla soruşturmalar açarken...”

Baro Başkanlığı değil, Ergenekon sanıkları ile toplantıları medyaya yansıyan Faruk Eminağaoğlu’nun sanki özel avukatı bunlar!

Size ne kardeşim, YARSAVBaşkanı hakkındaki soruşturmadan? Siz Baro olarak, YARSAVBaşkanı’nın avukatlığını mı yapıyorsunuz?

Üstelik, devam eden bir soruşturma hakkında, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu, paralı olarak yayınlattığı ilanda, “mesnetsiz türlü iddialar” ifadesini nasıl kullanabilir?

Mesnetli mi, mesnetsiz mi olduğuna, Baro mu verecek kararı?

Sen karar vereceksen, o soruşturmayı yürütenler niçin mesai harcıyorlar?

Sen Baro isen, Baroluğunu bil!.

Senin ne haddine, AdaletBakanlığı’nın yürüttüğü bir soruşturma hakkında, ileri geri laf etmek!

Sadece YARSAVBaşkanı’nın avukatlığına soyunmuyorlar, farklı isimler olunca, savcılığı da üstleniyorlar: “Hakkında yüzlerce yakınma olan savcı ve hakimler için hiçbir işlem yapılmamaktadır.”

Hangi savcı ve hakimleri kastettiklerini anlamışsınızdır.

Ergenekon davasına bakan savcı ve hakimler kastediliyor.

Yargılanan her sanığa, organize şekilde bir şikâyet dilekçesi yazdırıyorlar.Sonra da adı, “yüzlerce şikâyet dilekçesi” oluyor.

YARSAVBaşkanı’na, AdaletBakanlığı müfettişleri iddiaları ciddi bulup soruşturma açarsa, “mesnetsiz iddialarla soruşturma açıldı” diyorlar.

Terör örgütü üyeliğinden yargılanan iki tane hokkabaz, şikâyet dilekçesi verince, “hakkında yüzlerce yakınma olan savcı ve hakimler için hiçbir işlem yapılmamaktadır” diyorlar.

Kısacası, Adalet Bakanlığı’nın müfettişleri ile terör örgütü üyeliğinden yargılananları yanyana koyup, terör örgütü üyeliğinden yargılananlara üstünlük veriyorlar! Müfettişler soruşturma açmışsa, “mesnetsizdir” diyorlar. Terör örgütü üyeleri şikâyet etmiş ise “soruşturma açılmalı” diyorlar!

Hadi oradan haddini bilmezler! Siz kim oluyorsunuz ki; müfettişlerin soruşturma açılmasını gerektirecek ciddiyette kabul ettikleri iddiaları “mesnetsiz”, terör örgütü üyelerinin şikâyet dilekçesindeki iddiaları “mesnetli” ilan ediyorsunuz?

Şimdi size aynı ilandan bir örnek daha vereyim, ne kadar pervasız olduklarını görün!..

“Görevlerini yapan Erzincan Başsavcısı, Sincan Ağır Ceza Hakimi, Kartal Sulh Hukuk Hakimi vb. haksız ve mesnetsiz soruşturmalara uğrayan; yasalara aykırı davrananlar hakkında işlem yaptıkları için siyasi baskı ve sindirmeye maruz kalan yargı mensuplarımızın içine düşürüldükleri durumu kabul edebilmemiz de mümkün değildir.”

Kanun tanımazlığa bakın..

Erzincan Başsavcısı, kimseye haber vermeden, bir soruşturmayı 2 yıl uzatırken görevini yapıyormuş! Sincan Ağır Ceza Hakimi, mesai saati bitmeden adliyeden ayrılıp, getirilen gıyabi tutuklu kişinin bir gün fazla nezarette kalmasına sebeb olduğunda görevini yapıyormuş. Sincan Hakimi, çaktırmadan Bodrum’a gidip, kendisini Ankara’da gibi göstererek sahtecilik yaparken görevini yapıyormuş! Kartal Sulh Hukuk Hakimi, bir dosyadan verdiği kararın gerekçesini 6 ay bekletirken, görevini yapıyormuş!

Hadi Erzincan ve KartalSulh Hukuk Hakimi’nin eylemlerinin belki tartışılır yanı da olabilir. Peki Sincan Hakimi’nin, resmen sahtecilik içeren eylemlerini nasıl savunabiliyor Baro Başkanlığı?

Bu nasıl bir Baro? Bunlar nasıl kamu görevlileri? İşine gelen savcıları koruyor, işine gelmeyen savcılar için soruşturma açılmamasını ilanla kınıyor!

Ergenekon savcıları, bu ilanı yayınlatanları, kim olduklarına bakmaksızın derdest etmeli ve bu ilanın hesabını hepsinden sormalıdır. Adalet Bakanlığı da, yürütülmekte olan soruşturmaları etkileyecek ifadeler içeren bu ilanın parasını kamuya ödeten Baro yetkilileri hakkında, görevden el çektirilmelerini gerektirecek soruşturmayı başlatmalıdır.

Generallerin tutuklanması ile iş bitmiyor. Baro yetkilileri gibi sivil generaller de, suç işlediklerinde hakimin önüne çıkarılmalılardır! Yoksa, Ergenekon davasının sonuçsuz kalma ihtimali, tüm umutlu gelişmelerin karşısında, yine de ciddiyetini koruyor!

VAKİT